Hicran 19

47 22 30
                                    

O gece sabaha kadar yıldızları seyrettim ve ilk defa yıldızların bu kadar güzel olduğunu farkedip,kendi kendime sordum ,neden bugüne kadar fark etmemistim dünyanın bu kadar güzel bir yer olduğunu,dünyamiydi değişen?yoksa benmiydim dünyayı bu kadar güzel gören?
Ve sabah güneşinin doğuşuyla buldum cevapsız soruların cevabını hiç biri doğru değildi,
Tek bir sebebi vardı bunların hicran di tabiki...
Bana hayatı sevdiren ,güneşi,ayı,yıldızları sevdiren ,beni benden alıp hülyalara salan ,gündüzümü gecemi masal diyarına çeviren ruyalar aleminde sonsuz bir gokyuzu gibi her yanimi saran ,baharin mujdecisi cemre gibi gonul topraginda sevda tohumlarini yeşerten tek bir neden vardı tabiki hicran...
Sabah güneşinin doğuşunu izledim ve yattım derin bir huzur ve mutluluk içinde belkide ömrümün en mutlu uykusuna ...
Hepi topu 3 saat uyumuştum ama sanki günlerdir uyumuş gibi dinç ve mutlu uyandım odama giren güneş sanki beni selamliyordu...
Koşarak çıktım evden ve evinin önünde dolanmaya baslamistimki pencereden göründü,ömrümün baharı,uykudan yeni uyanmıştı Ama,
Her haliyle peri padisahinin kızı gibiydi ,
Üstündeki pembe pijamalari,dağınık sacları ve uyku sersemi şaşkın bakışlarıyla beni farkettiği an yüzündeki o tebessüm aklımı başımdan almaya yetmişti...
Aradan ,ne kadar zaman geçti ,
Ne kadar bekledim o pencerenin önünde,bilmiyorum ama bildiğim tek bişey vardı ,benim için zaman ,mekan ,dünya,güneş,ay hiçbirşey ifade etmiyordu ,
Çünkü benim bir tek dünyam vardı
Adi hicran ....
Sonunda gelmişti ve yürümeye başladık,sokağın diğer ucuna doğru
Ağır ağır ,hiç konuşmadan,başımız önümüzde,ürkek bakışlar atıyorduk birbirimize çaktırmadan ...
Ve sonunda gelmiştik, mahalleden uzak , kimsenin bizi göremeyeceği bir yer her tarafı cam ağaçlarıyla dolu, büyük bir park alanına gelmiştik ,biz bizeydik artik ,etrafta sadece kuş sesleri vardı...
Dakikalarca baktım gözlerine,bogulurcasina,kalbimin atışı bir an olsun yavaşlamak bilmiyordu,sanki içimde uçsuz bucaksız kırlarda, delicesine koşan bir kısrak vardı yorulmak bilmeyen ...
Sonun kelimeler dökülüverdi dilimden ,ve ana kadar kendime bile itiraf etmeye korktuğum şeyi söyledim,
"Seni seviyorum " dedim korkmadan ,utanmadan gözlerinin taa içine baka baka "seni seviyorum "dedim ...
Önce şaşkın bi ifadeyle baktı gözlerime, gözlerinden iki damla yaş süzüldü,sonra ellerimi tuttu sıkıca,basını göğsüme yasladı hiç birşey demeden....
Sanki bana söylemek istediği biseyler var gibiydi ama ,susuyordu
Anlamsizca..
Biraz gezdikten sonra oturduk cimlere başını dizlerime yasladı bu sefer ,
Ben ise ellerimle yüz hatlarını ,saçlarını o güzel gözlerini okşuyordum ,bir daha unutmamak icin aklıma kazıyordum sanki ..
Ve birden uyuduğunu farkettim ,o kadar güzel uyuyorduki,ellerim titriyordu saçlarına dokunurken ...
Ama bir yandan da korkuyordum ,
Neden her buluşmamızda uyuyakaliyor diye içim içimi yiyordu...
Yine cevapsız sorular ,yine korku düşmüştü yüreğime...

Arkadaşlar size bi kardeşimin yeni kitabını önericem desteklerseniz çok sevinirim melskymk3 farkında olmadan isimli kitabın adı...

Aşkın Her Haliजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें