26.4 |Birinci Kısım|

91.5K 2.7K 230
                                    

  ♪ Solange - I Decided♪

  ♪ Solange - I Decided♪

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İDİL

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bilincim açık olmasına rağmen, gözlerimi aralayıp günü selamlamayı reddediyordum. Göz kapaklarıma çarpıp onları ısıtan gün ışığının, yer değiştirerek tüm vücuduma değişini sabırla, her zaman bu şekilde beklerdim. Şu anki durumun sıra dışılığının farkında ama çaktırmıyor bir hale bürünerek şansımı denedim. Dün gece bahsettiğim o 5 dakika ne kadar uzarsa, bu anda o kadar kilitli kalacakmışım gibi geliyordu.

Keşke hayat bizi bu anda unutsaydı. Biz de dün geceden, bu sabaha kadar takılı bir plağı hatırlatırcasına başa sarıp tekrar olduğumuz yere geri dönseydik.

Düşlerime balta indirip ikiye bölen, gün ışığı rutinimi bozarak gözlerimi açtıran, simidin kendine has kokusu oldu. Simidin ve çayların buharı birbirine karışarak, güzel bir dansa tutuşmuşlardı. O buharda bir kadın, bir adam görüyordum. Adam ve kadın arabadaydılar.

Karton bardaktaki sıcacık çayı ellerime bırakırken, "Hayatımın hiçbir 5 dakikası bu kadar uzun olmamıştı," dedi uykunun onda iz bıraktığı hırıltılı sesiyle.

"Benimkide hiç bu kadar kısa olmamıştı." Belki de fazla iddialı bir laf ettiğimi sonradan fark etmiştim. Sanki dün gece geçirdiğim vakit 5 dakikadan bile azdı. 3. Dakikada uykuya dalmış gibiydim. Peki ya bütün gece o ne yapmıştı?

Kendisine verildiği sıcak tutma görevini layıkıyla yerine getirip, işin sonunda kucağıma düşen lacivert, kocaman bir hırka, bana sahibine teslim edilmeyi beklercesine bakıyordu. "Teşekkür ederim," dedim elimdeki çayın yerini hırkayla değiştirirken. "Bu 2 oldu."

Lokmasını çayıyla ıslatıp yutana kadar, gözlerime, söyleyeceği şeyin fragmanını taşıyarak baktı. Gözleri alaylı ve aynı anda arasına serpiştirilmiş birkaç toz sıkıntıyla bende takılı kalıyordu. "2 oldu; fazla oldun sahiden." Son lokmasını ağzına koymadan önce, sıkıntısını sırtlandığı bir kaygıyı aramıza fısıldadı. "Böyle fazla olduk."

Yirmi Altı (Kitap)Where stories live. Discover now