26.6 |Birinci Kısım|

65K 2.4K 172
                                    

  ♪ The Neighbourhood - How♪

Ben galiba bu tiplerden başka birileri olamazmış İdil ve Ateş diye düşünmeye başladım artık

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

Ben galiba bu tiplerden başka birileri olamazmış İdil ve Ateş diye düşünmeye başladım artık.

İDİL

Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.

Çalışma hayatımın ilk haftasını devirmek üzereydim. Bu iş hayatı denilen şey, benim için tam bir psikolojik savaştı. Normal insanlar işe alışma evresiyle sınanırken, ben daha fazlası, daha dolusu, daha akıl karıştıranıyla sınanıyordum. Bizim genel müdürle!

Şu an olduğumuz halden bir adım öteye gidememiş, herhangi radikal bir gelişme gösterememiştik. Usulünü bilmeyen iki insan gibi yarı sevişir, yarı savaşır bir haldeydik. Bana kalırsa böyle olmasının tek sebebi kendi hayatındaki karmaşadan geliyordu. Ne yapmam gerektiğini ise henüz bulamamış olmam, sinirlerimi bozmanın yanı sıra, Ateş'e karşı yaklaşımlarımı da dengesizleştiriyordu.

Üstüne üstlük üzerinde yarı hak iddia edebileceğim ceketi, her odasına girip çıkarken, aynı askılık üzerinde bana omuzları düşük bir halde bakarken görmek, şirkette çektiğim işkencelerden yalnızca biriydi. Normalde selam bile vermeyeceğim insanlarla çalışmam, gözümün zevksiz kızlar yüzünden her gün kan ağlıyor olması gibi listemdeki bunlara benzer diğer maddeler, oldukça hafif kalıyordu.

Yüksek moda anlayışım sayesinde geçen ay aldığım ananas şeklindeki altın detaylı çantamı koluma takıp, haftayı bitirmiş olmanın verdiği mutlulukla ıslık çalarak binaya terk etmeye hazırdım. Masasını toparlarken gördüğüm Lale Hanım'a doğru eğilerek, "Çok yoruluyorsunuz siz," dedim ciddiyetle. Konuşmaya devam etmeden önce burnumu bilmiş bir havayla yukarı diktim. "Ayrıca siz babamın asistanı değil misiniz, Lale Hanım? Kemal Bey, bir zahmet kendine başka çalışan bulsa!"

Laflarımın üzerine, eğlendiğini gizlemeyerek kıkırdadı. Gözleri, aslında kime dem vurduğumu anlamış olmanın eminliğiyle bakıyordu bana. "İdil Hanım, şu son cümleyi kurmamış olsaydınız, gerçekten benim için üzüldüğünüzü düşünecektim."

Yirmi Altı (Kitap)Där berättelser lever. Upptäck nu