1.4

9.6K 659 333
                                    


"Sıcak çikolata?"

Gözlerim kapının pervazından kafasını uzatmış olan Jungkook'a kaydı. Dağınık saçlarıyla aşırı sevimli görünüyordu. "Olabilir..." diye mırıldandım.

Etkisinden çıkamamıştım ki.

Gözlerim dışarıdan göründüğünden daha büyük olan ağaç evi taradı. Jungkook, Jimin ve Taehyung'un yaptığı ve kafalarını dağıtmak için gizlice geldikleri bir yerdi.

Ya da kız atmak için.

Buraya beni neden getirdiğini bilmiyordum ama itiraf etmem gerekiyorsa... Mutlu olmuştum.

Önümdeki küçük sehpaya bir kupa konduğunda Jungkook hemen yanımdaki mindere kendini atmıştı.

Aslında çok bir şey yoktu, üç minder ve ortalarında ise küçük bir sehpa vardı, mutfak kısmında ise bir masa, mini buzdolabı ve ufak bir fırın.

Sanırım... Burada kafa dağıtmak için içmeye ve dertlerini dökmeye geliyorlardı.

"Jungkook," dedim gözlerimi kupadan ayırmadan. "Beni neden buraya getirdin?"

Kahveleri beni bulduğunda elime aldığım kupayı biraz daha sarmaladım.

Çok güzel bakıyorsun.

"Seni stresli ve panik görüyorum, Taehyung ve Jimin'le sıkıntıya girdiğimizde buraya geliriz. Sadece seni de getirmek istedim," Gözlerini benden çekip kendi kupasına diktiğinde rahatça nefesimi dışarıya verdim. Nefesimi tuttuğumun farkında bile değildim. "Seni böyle görmek istemiyorum Chaeyoung, sen... Güçlü ve azimli bir kadınsın, hırslı ve ne istediğini bilen. Kendini boş yere üzmeni istemiyorum."

"Ya üzersem?" dedim anlık gelen bir cesaretle. Tanrım, sıcak çikolatanın içine alkol kattıysa, bu cesaretimin nedeni belli olurdu. "Ya kendimi üzersem, ne yapacaksın ki?"

Kupasından bir yudum alırken gözlerini benden çekmemesi yerimde huzursuzca kıpırdanmama sebep oldu.

İyi şeyler düşünmüyordu. Kesinlikle düşünmüyordu.

Bunu haylazca parlayan kahvelerinden net bir şekilde anlayabiliyordum.

Minderini oturduğu yerden yavaşça bana doğru kaydırdığında gerilememek için kendimi tuttum.

"O zaman, seni mutlu bir kadına dönüştürmek görevim olur."

Ah, bunu yapma.

"Jungkook, bende ilgini çeken şey ne bilmiyorum ama... Aradığın kadın ben değilim. Ben..." Kelime bulmakta zorluk çekiyordum çünkü üzerimde bulunan gözler beni zorluyordu. "Ben istediğin kadın değilim. Beni mutlu etmek için kendini uğraştırmanı isteme-"

"Ben buna uğraş demezdim," Gülüşü kulağımda çınladı. "Chaeyoung, istediğim kadın olmasaydın, şu an benimle birlikte burada olmazdın."

Sıcak nefesini yüzümde hissettim.

Yanaklarım yandı ve bakışları bedenimi titretmeye yetti.

Ulu Tanrım, karşımda bana hediye ettiğin bir ilah mı vardı?

"Kendinden bu kadar emin olman şaşırtıcı," diye mırıldandım elimdeki kupadan son yudumumu alırken. "Ben zoru oynamayı severim, Jungkook."

Kendimden emin bir karakterim vardı, yapım böyleydi. Dik başlı, ne istediğini bilen ve azimle çalışan biriydim.

Beni istiyorsa...

red | jungkook • roséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin