Üzerimdeki kıyafetleri son kez düzeltip kapıyı tıklattım. 'Gel!' Komutunu duyduğumda kendimi odanın içinde bulmam çok sürmemişti.
Karşımda cidden beklediğimden yakışıklı bir adam vardı.
Mimikleri gerçekten çok sert duruyordu. Korkmalı mıyım? Başını bana çevirdiğinde korku karışık bir gülümseme yerleştirdim suratıma.
"Merhaba efendim ben Kim Taehyung. Stajyer olarak beni seçmişsiniz."
Bana gülümsediğinde kalp krizi geçirmiştim. Gerçekten geçirmiştim çünkü hem vücudumdaki adrenalin hem korku hem de gördüğüm yakışıklılıktan dolayı gözüm karardı.
"Ah merhaba Taehyung. Ben Kim Woo Bin. Muhtemelen tanıyorsundur beni. Merak ediyorsundur neden seni stajyer olarak seçtiğimi değil mi? Evet seni stajyer olarak seçtim çünkü kafalarda belli bir şey oluşmuştur, mimarların çizim yeteneği olmazsa olmaz diye aslında öyle değil. Mimarların hayal gücü olmazsa çizimlerde olmaz ve ben sende o ışığı gördüm."
"Teşekkür ederim efendim. İnanın bunu ilk defa birinden duyuyorum."
"Çünkü daha önce gerçek mimar görmemişler."
"Uh. Ben gerçekten çok teşekkür ederim. Şu an ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Bir şey demene gerek yok bana ilham vermelisin ki yeteneklerinle daha iyi tanışabileyim. Öncelikle gezmemiz gerekiyor. Binaların görünümüne, yapılışına ve işlevlerine dikkat etmeni istiyorum ama bugün değil.
Bugün tanışalım. Benim stajyerim olduğuna dair formu doldur ve bir dakika şimdi aklıma geldi de sen odama girdiğinde neden titriyordun."
Şu an gerçekten odaya ilk girdiğimden daha da çok titriyordum. Bunu nasıl söylerdim. Ya da söylersem bana olan bu iyi tutumu değişir miydi? Yalan söylememek en iyisi.
"Oh- şey ben sizin hakkınızda bir şeyler duymuştum da. Acaba stajyerliğim zor mu geçecek diye korkuyordum."
"Peki şu an korkuyor musun?"
"Hayır korkmuyorum çünkü önyargı iyi bir şey değil. Siz gördüğüm kadarıyla çok kibar ve samimi birisisiniz. Sizin hakkınızda neden öyle dediler anlamıyorum."
"Benim hakkımda ne dediler sana bilmiyorum ama ben bu zamana kadar gelen stajyerlerin bir çoğuyla anlaşamadım. Bir mimar olacaksan eğer gereğinde ciddi gereğinde samimi olmalısın. Ortama ayak uydurmalısın. Ama bana gelen stajyerler biraz dar görüşlüydü ve nasıl söylesem heh gevşekti. Bu mesleğe uygun değillerdi. Neyse ki bu yıl kendi stajyerini seçebilme hakkı verdiler ve senin gibi bir öğrenciyi aldım. Seninle çok güzel şeyler başaracağız."
"Teşekkürler Bay Kim."
"Bana ortamda kimse yokken hyung diyebilirsin. Yani önemli kimse yokken. O kadar da ciddi değilim oysa ki."
Gerçekten sert yüz hatları vardı ve şunu söylemeden edemem seksi bir adamdı ve şu an karşımda dudak büzüyordu.
"Oh tamam hyung. Ben formu doldurayım o zaman. Iıı- şey form nerde acaba?"
"Şu karşıdaki masa senin, üzerinde form da var. Masanı istediğin gibi dizayn edebilirsin. Biraz fazla sade çünkü."
"Gerçekten teşekkür ederim hyung."
- - -
"Taehyung benim diş randevum var yanımda gelsen olur mu?"
"Tamam hyung. O zaman yarınki gideceğimiz firmaya bugün gidelim ve verilecek dosyaları verelim. Yarın bir daha git gel uğraşmayalım. Zaten yolun üzerinde."

أنت تقرأ
Bad Blood 《tae-kook》
أدب الهواةEskiden yaşanılanların belki de hiç önemi yoktu. Geçmişe bakarak geleceğimize yön veremezdik. Vermedik. Ve hayatımda yaptığım en doğru karardı.