17.Bölüm

3.4K 141 9
                                    

Attığım çığlıkların hiçbir faydası yoktu,çünkü zaten dışarıda ki hayranların çığlıklarından bir bok duyulmuyordu. Ellerimi sağ dizime kenetledim. Acısı git gide artıyordu,daha önce kanımın hiç bu kadar şiddetli aktığını hissetmemiştim.

"Lütfen yardım edin !"

Kimse gelmiyordu,hiç kimse... Oda hemen çaprazımda kalmıştı. Tek çarem ya burda götümü yırtacaktım,ya da sürünecek ve odaya girip,telefonu alacaktım.

Zaten sesimi kimse duymuyordu. Bu yüzden sürünmeyi tercih ettim. Yüz üstü döndüm ve sürünmeye başladım. Her hareketimde çığlık atıyordum,bu acı dayanılmazdı. Odanın girişine geldiğimde nefes nefese kalmıştım.

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Odanın hemen ortasında ki masada duran mor kaplı telefon dikkatimi çekti. Tek çarem masanın üstünde duruyordu. Sol dizimin üstünde yükseldim ve sağ dizimi kaldırmaya çalıştım. Ama hareket ettiremiyordum.

Biraz daha zorlamam ile dizimden acayip bir ses çıktı. Yaptığım tam bir gerizekalılıktı. Acı daha fazla artmıştı ve ben yine devrilmiştim. Acıyı göz ardı edip,yeniden sürünmeye başladım. Masaya yaklaşınca tekrar sol dizimin üstünde yükseldim.

Ama bu sefer sağ bacağımı kıpırdatmadım. Telefonu elime almam ile kendimi yere bırakmam bir oldu. Kendi kendime küfürler ediyordum. Tuş kilidini açtım ve Sofia'ya mesaj attım.

Kime; Sofia

"Hemen yanıma gelmen gerek. Arka odadayım. Sakın kimseye bir şey çaktırma !"

Mesajı yolladım ve telefonu yanıma bıraktım. Acı gerçekten dayanılmaz bir hal almıştı. Dizime biraz baktım,morarmaya başlamıştı. Elimi üstüne koymam ile çığlık attım. Az sonra ayak sesleri duydum. Sofia hızla içeri girdi.

"Aman Tanrım ! Ashley ne oldu sana !"

"Düştüm ama bunu sonra konuşalım. Bana bir buz torbası bulman gerek."

"Hayır ! Doktoru aramam gerek. Andrew'a haber vereceğim."

"Sofia sadece buz torbasını getir. Yemin ederim buz işe yaramazsa Andrew'a haber vermene izin vereceğim."

"Pekala."

Sofia hızla odadan çıktı ben hala yerde acıdan inliyordum. Az sonra Sofia buz torbası ile odaya girdi. Hızla yanıma çöktü vr canımı acıtmamak için yavaşça torbayı dizime koydu. Ama tabii ki çığlık atmıştım.

"Bu nasıl oldu ?!"

"Telefonu almak için odaya gidiyordum ve bir anda arkamdan birisi gelip bağırdı. Dönmeye çalıştım ama düştüm."

"Morarmış."

"Buz iyi geldi..."

"Ayağa kalkarsan ve bir kaç adım atarsan Andrew'a bir bok söylemem. Anlaştık mı ?"

"Anlaştık."

Sofia buz torbasını eline aldı ve ayağa kalktı. Hadi Ashley ! Sen güçlüsün... Bu kadar sızlanmak yeter. Tüm gücümle yerden destek aldım ve ayağımı yere bastım.

"Gördün mü ?"

"Yürü bakalım."

Ugh ! Hadi bakalım Ashley. Öne doğru bir adım atmamla çığlığı bastım. Vücudumu dengede tutamadım ve yere düştüm.

"Siktir Ashley. Dizin çıkmış olmalı !"

"Hayır ben iyiyim."

"Kapa çeneni !"

Vine LoveWhere stories live. Discover now