20.Bölüm

3.3K 134 17
                                    


"Size inanamıyorum ! Ben buraya özür dilemek için gelmiştim,ama belli ki akşam işi bitirmişsiniz..."

"Saçmalama Nash ! Ben 16 yaşındayım !"

"Sürtüklüğün yaşı yoktur..."

"Bana bir kere daha sürtük dersen,o küçük götünü yakarım Nash !"

Kapıyı suratına kapattım ve koltuğun üzerinde duran eşyalarımı elime aldım. Komodinin üstünde duran telefonumuda aldım.

"Aşağıda buluşuruz Cam."

"Tamam..."

Kapıyı açtım ve odadan çıkıp,kendi odama girdim. Sofia yatakta oturmuş telefonla oynuyordu. Bana baktı ve birde üstüme baktı.

"Ne bok yedin yine ?"

Yanına oturdum ve ona her şeyi anlattım. Özelliklede Nash'i seçecekken bana sürtük (!) demesini.

"Nash'i öldürmek istiyorum."

"Bu sabah kapıya gelip bizi öyle görünce... Yüzüne bakamadım Sofia. Ağlamamak için yüzüne bakamadım."

"Tamam Ashley ! Bu kadar yeter... Artık mutlu olmanı istiyorum. Bu yüzden sana bir sürprizim var."

"Ne sürprizi ?"

"Sahneye çıkınca göreceksin. Hadi kalk ve giyin Ash !"

Hemen kalktım ve dolaba doğru gittim. Elime gelen yeşil şortu giydim. Üstünede elime geçen siyah bir t-shirt giydim. Son olarak beyaz Vans. Hemen aynanın karşısına geçtim ve eyeliner çektim. Saçımı taradım ve kendi haline bıraktım.

Telefonu cebime sıkıştırdım. Sofia çoktan giyinmişti. O da telefonunu aldı ve odadan çıktık. Merdivenlerden inerken heyecanlanmaya başlamıştım.

"Sofia..."

"Evet ?"

"Sürpriz ne ?"

"Sahnede göreceksin. Bekle biraz 15 dakika sonra orada olacağız."

"Ugh,tamam."

"Hadi Andrew orada bekliyor !"

Hemen,Andrew'ın yanına gittim.

"Sürprizin ne olduğunu hemen söylesen iyi olur pislik !"

"Sahnede göreceksin. İnan bana beklemeye değer bir hediye olacak."

"Ugh,tamam."

O sırada Cameron aşağı indi. Yanıma geldi ve...

"Mhm,Ashley biraz konuşabilir miyiz ?"

"Tabii ki."

Cam ile biraz uzaklaştık ve Cameron hemen konuşmaya başladı.

"Bak Ashley. Seçmen gereken kişi ben değilim. Bu sabah kalkınca ve Nash'i kapıda görünce seni o anlamda sevmediğimi anladım. Nash'i seçmen gerekiyordu. Biliyorum ki sırf sürtük dediği için beni seçtin. Üzgünüm ama seni seven kişi Nash Grier,Cameron Dallas değil."

"Ben-"

"Bir şey söylemek için kendini zorlama. Nash'i sevdiğini biliyorum. Onunla ben konuşurum. Kesinlikle Nash ile ilgili bir karar alırken beni düşünme."

Cevap vermedim ve sadece kafamı aşağı eğdim. Elini çeneme koydu ve başımı yukarı kaldırdı.

"Anlaştık mı prenses ?"

Bana hep böyle derdi. Garip... Bunu özlemişim...

"Anlaştık Cam.."

"Hadi gidelim."

Andrew ve Sofia konuşuyordu. Geldiğimizi görünce sustular. Hep beraber otelden çıktık ve arabaya bindik.

10 Dakika Sonra...

"Tanrım,sürpriz ne ?!"

Kuliste salak salak zıplıyordum. Sanırım mal gibi görünüyor olmalıydım ki Nash bile gülüyordu.

"Sahneye çıkmamız gerek ilk önce."

Koşarak sahne kapısına gittim yine herkes kahkaha atıyordu. Sahne kapısına gelince arkama baktım hala konuşuyorlardı.

"Hadi ama !"

Herkes hızla yanıma geldi ve hemen sahneye çıktık. Çığlıklar arasında geçen beş dakikanın sonunda mikrofonumu elime aldım ve konuşmaya başladım.

"Sürprizim nerede ?!"

"Bekle-"

"Nerede dedim pislikler..."

Herkes kahkaha atıyordu.

"İşte geldi."

Mattie'nin sesi ile birisi arkamdan gözlerimi kapattı.

"Hey !"

Bu ses çok tanıdıktı ve duyar duymaz gözlerimden yaşların süzülmesine neden olmuştu.

"Carter ?"

Ellerini yüzümden çekince göz yaşlarımı sildim.

"Seni özledim ahbap."

"Carter-"

Bir şey söylememe izin vermedi ve bana sarıldı.

"Pislik ! Beni kaç aydır neden aramadın ?!"

Göz yaşlarım daha çok artmıştı.

"Ben üzgünüm Ashley. Sadece kafamı toplamam gerekiyordu."

"Her neyse..."

Boynuna sarılınca çığlıklar daha çok arttı.

"Bildiğiniz gibi Carter Reynolds ve Ashley Anderson küçüklükten beri yakın arkadaşlar. Carter,Ashley'i 2 aydır aramıyordu. Bizde onu buraya getirdik."

Andrew hepsini bağırarak söylemişti. Carter'ın elleri hala belimdeydi. Tanrım ! Bu kadar özlediğim hiç aklıma gelmemişti.

"Çocuklar şimdi ne yapıyoruz ?"

Carter konuşmaya başlayınca,ben de düşünmeye başladım.

"Dans edelim !"

Ben bağırınca herkes çığlık atmaya başladı. Carter kolunu omzuma attı ve konuşmaya başladı.

"Ben ve Ashley takımız. Siz öyle takılın."

"Huh ! Carter,ahbap anladık iyi dans ediyorsun ama Ashley için aynı şeyi söyleyemem."

Carter hızla bana döndü ve...

"Ugh,Ashley. İnsanlar yeteneklerinden utanmamalı. Küçükkende boy yapardın."

"Ashley dans mı edecek ?!"

Herkes kahkaha atarken hayranlar susmuş bizi izliyordu. Carter öldürücü bakışlarını herkesin üzerinde gezdirdi.

Nash sadece bana bakıyordu,tepki yoktu. Anlamsızdı. Mal gibi yani.

"Hey ! Big Spender çal ! Kazanan takım yani 'biz' kaybeden takıma istediğini yaptırır..."

"Anlaştık."

Nash'in sesini duymayalı sanırım 15-20 dakika olmuştu. Ben bu çocuğu seviyorum. Tanrım ! Cam haklıymış. Kesinlikle Nash'i seviyorum...

"Başlayalım."

Müzik başlayınca Carter beni hızla kendine çekti.

20 Dakika Sonra...

"Evet sizce hangi taraf kazandı ?"

Carter hayranlar bağırarak sorduğunda herkes bizi göstermiş ve çığlık atmıştı.

"Tamam çocuklar biraz ara verelim."

Dedim ve sahne arkasına yürümeye başlayacakken bir el,sağ bileğimi yakaladı ve geri çekti. Nash'in vücuduna çarptım ve geriledim. Herkes bizi izliyordu.

"Buna daha fazla ne kadar dayanabilirim bilemiyorum Ash."

"Neye ?"

"Ashley... Sevgilim olmak ister misin ?"

Vine LoveWhere stories live. Discover now