beach

8.3K 360 205
                                    

Sonraki gün öğlene doğru beni almaya gelen Zayn' in Mustang' ına bindiğimde her zaman yaptığım gibi onu uzun bir öpücükle karşılamıştım.

Altındaki siyah deniz şortu ve üzerine giydiği sıradan gri ve bol atleti ile oldukça normal görünürken kendime döndüğümde işi epey abarttığımı fark etmiştim.

Gözlerimdeki pembe camlı gözlükleri saçlarımı üzerine kaldırıp gülümseyerek ona baktım. "N'aber?"

Sürmeye başladığında güneş gözlüğünü takmıştı. "İyiyim. Sen?"

"İyiyim. Diğerleriyle orada mı buluşacağız?"

"Şehrin çıkışında."

İleri uzanıp radyoyu açtığımda istasyonları gezerek bugüne uygun neşeli bir şarkı buldum. Şarkıya eşlik edip kendi kendime dans ederken pencereden gelen rüzgar saçlarımı her bir yana uçuşturuyor ve çok mutlu hissediyordum. Zayn' le ilk kez şehir dışına çıkıyorduk!

Yolculuğumuz uzun olduğu için renkli taşlarla süslü olan sandaletlerimi çıkararak koltukta bağdaş kurdum ve birkaç tane fotoğraf çekildim. Zayn' le de çekilmiştim fakat fotoğrafların hiçbirinde kameraya bakmıyor ve somurtuyordu. Bunun sebebini sorduğumda "Araba kullanıyorum." demişti. Sanki araba çok umrundaydı.

Bradford' un çıkışında bekleyen Harry ve Mercedes, Harry' nin arabasının ön kısmına oturmuş bir şekilde sohbet ediyorlardı. Zayn, Mustang' ı onların arkasında durdurduğunda kendisi de arabadan indi ve anında bir sigara ateşledi. Sandaletlerimi giydikten sonra ben de aşağı inerek onlara doğru yürümüştüm.

"Selam." dedim Zayn' in aksine oldukça neşeli bir şekilde.

"İşte en sevdiğim kız." Harry elini uzattığında sırıtarak eline vurdum, Mercedes' in yanağına ise bir öpücük bıraktım.

"Elsa ve Liam' dan haberiniz var mı?"

"O piçin sorun çıkaracağı en başından beri belliydi."

Kolunu omzuma sararak beni kendisine yaslayan Zayn sigarasından derin bir nefes çekmiş ve ardından alnıma bir öpücük bırakmıştı.

"Onları beklemeden gidelim." dedi Mercedes.

"Saçmalama. Birazdan gelirler."

Elsa' yı aradığımda yolda olduklarını söylemişti ve üç ya da dört dakika sonra da buraya varmışlardı.

Hepimiz arabalarımıza geri döndükten sonra sandaletlerimi tekrar çıkarıp koltukta kayarak Zayn' in dibine girdim. Bacaklarımı bacaklarının üzerine atıp kollarımı ona sardım ve başımı omzuna yasladım. Hareket etmeden sürmeye devam ettiğinde "Seni rahatsız ediyor muyum?" diye sormuştum.

Evet Winter. Siktir git, demek yerine "Hayır." dediğinde epey şaşırmış ve bunun üzerine yanağına bir öpücük bırakmıştım.

"Yanına havlu aldın mı?"

"Hayır."

"Güneş kremi?"

"Hayır."

"Ne aldın?"

"Hiçbir şey."

"Denize gidiyorsun."

"Yani?"

"Benimkileri kullanabilirsin."

"Tamam."

Denize giderken kim yanına bir şey almazdı ki?

Yaklaşık iki saatlik yol benim boş konuşmalarım ile geçmişti. Hiç susmamış ve durmaksızın ona bir şeyler anlatıp durmuştum. İlgiyle dinleyip dinlemediğini bilmiyordum fakat susmamı gerektirecek hiçbir şey söylemediğine göre dinlemiş olabilirdi.

sleeping with ghost • malikWhere stories live. Discover now