like not in the world

4.3K 360 167
                                    

Bir hafta. Tam bir hafta olmuştu ve ben yaşadığımı hissetmiyordum. Onu bu yedi gün içinde hiç görmemiş, onunla hiç konuşmamış ya da mesajlaşmamıştık. Ne yaptığını bilmiyordum. İyi miydi? Çünkü ben hiç iyi değildim.

Yuvaya gitmem gereken günler gidiyor ve geriye kalan vaktimin tamamında evde oluyordum. Kimseyle konuşmamıştım. Elsa hariç. Üç kere gelmiş ve birkaç saat benimle ilgilendikten sonra tekrar gitmişti. Gece kalma konusunda ısrar etse de ben bunu istemiyordum.

Aslında başlangıçta iyiydim. Tartışmamak, onu düşünmemek ve zihnimi diziler ile filmlerle meşgul etmek... İyi gelmişti. Ama üçüncü gece uyurken rüyamda babamı görmüştüm. Yaşlarla ıslanmış gözlerimi aralayıp "Zayn, rüyamda yine babamı gördüm." diyerek diğer tarafa döndüğümde sarılmak için attığım kolumun soğuk yatağa düşmesi korkunç duyguları açığa çıkarmıştı. Sabaha kadar uyumadığımı ve durmadan ağladığımı hatırlıyordum. O ruh halinden çıkabildiğim hala söylenemez. Bu depresif mutsuzluk beni bırakmıyordu.

Düşüncelerimi asla ondan uzaklaştıramadığım için artık diziler de işe yaramaz hale gelmişti. Sadece yatıyor ve tavanı izliyordum.

Daha önce de tartışmalarımız, hatta ayrılıklarımız olmuştu. Ancak hiçbirinde bugünlerde yaşadığımı hissetmemiştim. Her şey çok belirsiz. Ayrılmış mıydık bilmiyorum. Ve çok yalnızdım. Çünkü eski kavgalarımızda kızlar yanımda olup beni bir şekilde eğlendirmeye zorlarlardı fakat şimdi onlar da yoktu. Hep sessizlik var. Evdeki müzik sesini bu yüzden asla kesmiyordum.

Her ne kadar hayatıma devam etmeye çalışsam da eşyalarımın neredeyse tamamı onun evindeydi ve iki gündür bu konuda mesaj atmak için kendimi cesaretlendirmeye çalışıyordum. Neden çekindiğimden emin değilim. Yalnızca birkaç eşyamı almam gerektiğini söyleyecektim ama bu çok zordu.

Yaklaşık bir saattir galerimdeki fotoğraflarımıza bakarken aniden gelen bir cesaretle uygulamaya girdim. Çevrim içiydi lanet olsun. Gecenin ikisinde kimle konuşuyor olabilirdi?

Hemen uygulamadan çıktım ve beş dakika sonra tekrar girdim. Şimdi çevrim içi değildi. Buğulu gördüğüm için elimin tersiyle nemli gözlerimi sildim ve alt dudağımı ısırdım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Ne yazacağını kestirememek ise en kötüsüydü.

Winter: Birkaç eşyamı almam lazım yarın akşam yedi gibi gelsem senin için uygun olur mu

Birkaç dakika boyunca bu yazdığımı gönderememiş ve defalarca kez okuyup, silip, tekrar yazdıktan sonra göndermiştim. Hemen uygulamadan çıkıp telefonu yanıma bıraktım ve kendime çektiğim bacaklarıma sarıldım. Soluklarımı düzenlemem gerekiyor. Sakin olmalıyım. Gayet normaldi. Birkaç kıyafetimi alacaktım yalnızca.

Kendime bunları tekrarlarken altı dakika sonra bildirim sesini duydum. Hızla telefonu alıp panelden attığı mesaja baktım. Daha doğrusu... Attığı emojiye.

Zayn❤️: 👍🏻

Hayal kırıklığı. Şu an hissettiğim bu olmalıydı. Eskisi gibi olma umutlarımın azaldığını hissedebiliyordum. Çünkü bunu beklememiştim. Bu boktan emojiyi atarak belki beni umursamadığını hissettirmek istemişti ama başarmıştı.

Telefonu koltuğa fırlatıp tekrar ağlamaya başladım. Kalbim ağrıyordu. Sanki bir daha asla mutlu olamayacağıma inanmıştım. Her şey daha ne kadar boka batabilirdi?

Kesintili bir uykunun sonunda sabah duş alıp hazırlanmış ve yuvaya gitmiştim. Çok sevdiğim bu çocuklara bile artık katlanamıyordum. Onlar da bunu hissetmiş olmalı ki, bana çok yaklaşmıyorlar ve çekingen davranıyorlardı. Böyle olmak beni daha da üzüyordu ama elimde değildi. Hiçbir şeyi yoluna koyamıyordum.

sleeping with ghost • malikWhere stories live. Discover now