D&W - 4

3.7K 306 48
                                    

Kahvesinden soğumasını beklemeden bir yudum aldığında ağzı yansa da belli etmemeye çalışıp öksürdü ve pastasından bir parça yedi. Hoseok ise Taehyung'un bu durumunu fark etse bile bıyık altından gülmüştü.

"Ee beğendin mi burayı?" oturduklarından beri ikisi de sipariş vermek dışında sessiz kalmışlardı ve sonunda Hoseok konuştu. "Evet,kalabalık olmaması ve sessiz olması hoşuma gitti. Ayrıca arkadan çalan o sözsüz müzikler... Hoşuma gitti."

Gerçekten bir kütüphane gibi ya da bir terapi merkezi gibiydi burası. Sohbetleri bile fısıltıyla yapan insanların bulunduğu bir ortamdı. Hoseok burayı aklına yazdı. İyi hissetmediğinde,yalnız kalmak istediğinde insanlardan kaçmak adına buraya sığınacaktı kesinlikle. Evde bile kalamıyordu ki.

Ne zaman bir durum olduğunda inzivaya çekilmek istese hemen arkadaşları eve damlıyordu. Onlardan kaçabileceği ve kendisini dinleyebileceği güzel bir yerdi.

Etrafa bakınıp hemen yanında bulunan raftaki kitaplarda elini gezdirdi. Kafenin içinde,içi ferahlatan bir lavanta kokusu hakimdi. Ağır değildi ve insan o kokuyu soludukça kasları gevşiyordu.

Taehyung'un aldığı kahvenin aksine aldığı çayı içerken mırıldandı. "Seninle susmakta güzel cidden." minik bir imâda bulundu ama bunu büyük bir tebessüm ile dile getirmişti. "Üzgünüm. Ne konuşmalıyım bilemiyorum." Taehyung elini ensesine götürdü ve bir süre ensesini ovuşturdu uzun,biçimli parmaklarıyla. Cidden uzun parmakları ile bir eli kavrasa,kavradığı el avuçları içerisinde kaybolacak gibiydi. Hoseok gülümsedi ve kafasını anlayışla sallayıp mırıldandı. "Zamanla açılacağını varsayıyorum."

Bu,onunla yeniden bir şeyler yapmak,onunla daha çok konuşmak istediği anlamına gelirdi ve Taehyung bu söylenene oldukça mutlu olmuştu. Geç kaynaşıyorlardı çünkü okulun kapanmasına sadece 4 ay vardı ve o kış aylarının serinliğini henüz atamayan Seul sokakları beyazlarla örtülü ağaçlarla kaplıydı.

Taehyung,şimdi bile çıkartmadığı o kalın,kapşonlu kabanının içinde yanakları ve burnunun ucu kızarık bir şekilde oturuyordu. Çünkü kapı biraz aralıktı ve serin hava içeriye doluşmaya devam ediyordu. Kimse de bu sıcak ortamda içeriye doluşan soğuktan rahatsız durmuyordu. Taehyung ve ucu kızarmış o burnu hariç...

Aslında kar,erimeye yüz tutmuştu bile ama soğuk hala şehri esir etmekte kararlıydı. "Üşüdün biraz!" sırt çantasındaki atkıyı ona uzattı ve tatlısı da bitince sırtını yasladı sandalyeye. Cidden karşısındaki beden böyle yüzü kızarmış kalın montu içinde kaybolmuş bir şekilde otururken istemsizce onu ısırmak istiyordu.

"Biraz üşüdüm. Kapı açık olunca..." Hoseok ayaklandı ve kapıyı kapattı. "Şimdi daha iyi!" yuvarlak masada karşısındaki yere oturunca Taehyung kocaman gülümsedi. "Teşekkürler." Hoseok üzerinde hırkası ile duruyordu ve ceketini 3. Sandalyeye koymuştu. "Daha da üşürsen benim ceketimi de al. Eskimo gibi geziniyorsun!" eliyle ağzını kapattı sessiz ortamın büyüsünü kahkahası ile bozmamak adına. "Cidden sen sabahtan beri benimle uğraşıyormuşsun gibi geliyor!" Taehyung kabanını çıkarttı ve onun kabanı üzerine koydu. "İyiyim ben!" masanının üzerinden ona uzanıp yanaklarına yasladı ellerini. "Isırırım seni. Benimle uğraşma!" şakayla konuşup Hoseok'un kocaman açılmış gözlerine baktı ve hemen toparlanıp yerine oturdu.

Bu hamlesi garip gelmiş olmalıydı amlaşılan. Aslında haklıydı da. Taehyung hep sakin,olgun tavırlar sergileyen birisiydi. Ama o an işte biranda ellerini yanaklarına sarma isteğini bastıramamıştı. Çünkü Hoseok onunla uğraşıyor olsa bile bunu şakayla ve ona alttan laf sokmak amacı gütmeden,ona yakın olmak maksadı ile yaptığına emindi.

Hoseok'u tanıdığı bu iki yıllık süreçte incelediğinde anladığı ve öğrendiği şeylerden birisi de buydu. İnsanlara kindar bir yaklaşımda bulunmaz onları yermek,ezmek gibi bir amaç gütmezdi. 

"Bir anlı-" Hoseok hemen sözünü kesti. "Sorun değil cidden!" kocaman gülümseyip ona bakmaya devam etti. "İyi yüzün kendine geldi sonunda." kızarık yüzü eski tonlarına ulaştığında Taehyung'ta ellerini sıcak gelmiş o yanaklarına sardı. "Evet. Sonunda!" kahvesini içti ve bir süre kitaplardan,hayattan söz ettiler. Laf lafı açar derler ya. Tam olarak öyle oldu. Bir konudan diğerine atladılar ve birbirleri hakkında öğrendiklerini belleğe attılar.

Gerekli ya da gereksiz fark etmez. Öğrendikleri bir gün belki işe yarardı.

Ve günün sonunda hava kararmaya yüz tutunca ayaklandılar. Mesajlaşmak konusunda da anlaşan ikili evlerine doğru gitmek adına ayrılınca Hoseok memnundu ve Taehyung'ta.

İki gündür bölüm atamıyorum üzgünüm. İyi bir ruh hali içerisinde değildim. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Teşekkürler...

Wild & Dope :: VHope - YoonKook ✔Where stories live. Discover now