D&W - 19

2.2K 179 120
                                    

"Hyung acıyor, hyung saçımı bırak!" saçından çekiştirdiği beden elinden kurtulmak adına çabalıyor,tırnaklarını eline geçiriyordu ama Taehyung bundan gram etkileniyor gibi durmuyordu.

"Hyung yemin ederim şaka yapıyordum. Az kork istedim. HYUNG!" Odasına sürüklediği bedeni kapıyı açınca içeriye ittirdi. Hemen saçlarını düzeltip acıyan saç diplerini ovuşturan bedenin karşısında durdu kapıyı kapattıktan sonra.

Kendisinden artık birkaç santim uzun olan bedene boş boş bakıyordu. Yıllardır birden ortadan kaybolan bu ufaklık şimdi ortaya çıkmıştı ve nerede olduğunu sormak hakkıydı.

"Bana çok fazla açıklama yapma borcun var. Ve bir de dayağı hak ettin." karşısındaki beden yutkundu ve şeker olduğunu umduğu bir gülümseme sunup hyungunun ellerine sarıldı.

"Hyung babamın suçu! Biliyorsun manyak herifin teki. Okulumu değiştirdi her şeyden öte şehir değiştirdik birden. Yoksa ben senden habersiz şuradan şuraya gider miyim?" yalakalık ancak bu kadar iyi yapılabilirdi.

"Hala aynı yalaka veletsin. 3 yıl önceki gibi." ellerini kurtarıp yerine oturdu. H.I.M'deki odasındaydı. Onu bulmak zor olmamıştı. Çalışanlardan buralarda olduğunu öğrenmişti. Bu çocuk hala tam bir aptaldı. Yine de 3 yıldır birbirlerinden uzak kalmış olsalar bile 5 yıllık arkadaşlıklarını çöpe atamazdı.

"Okuldaki o piç. Onda da bir parmağın var değil mi?" Karşısındaki beden kocaman gözlerle ona baktı.

"Kimden bahsettiğini anlamadım." Taehyung oturduğu yere daha fazla yayılırken masanın diğer tarafında şaşkın bir şekilde kendisine bakan bedenin mimiklerini izledi. Yalan söylüyor gibi durmuyordu ama bu velete de inanmak güçtü.

"Jungkook senin gibi birine inanmak çok güç biliyorsun değil mi? Piçlik kanında var." Jungkook dudaklarını büzüp bir koltuğa oturdu ve sağ bacağını sol bacağının üzerine atıp yan bir gülüş sundu.

"Hyung aşk olsun. O kadar da değil." saçlarını geriye savurup tebessüm etti. "Cidden kimden bahsettiğini bilmiyorum. Ama araştırabilirim. Sizin okulda değilim ama bu işlerin benim için ne kadar kolay olduğunu bilirsin." bilmez miydi? Jungkook tam bir ajan edasıyla sessizce oradan oraya süzülebilirdi. Her ne kadar Taehyung'un gözünde bir aptal olsa da bu yaşında ve o küçücük yaşında bile Taehyung'un her zaman yanında olmuş ve ona bilgiler toplamıştı.

Taehyung 3 yıl önce Jungkook ortalıktan kaybolmadan önce henüz 17 yaşının sonlarında buraya sahip olmuştu.

Buranın sahibi ile girdiği bir iddianın kazancıydı burası. Taehyung o yaşlarda bile kuralları çiğneyen, aykırı olmayı seven bir gençti.

"Hoseok'un ayağına kapanıp özür dileyeceksin bir de." bu söz Jungkook'un kaşlarının havaya kalkmasına sebep oldu.

"Bunu yapmayacağımı biliyorsun değil mi?" Taehyung masadaki bir kitabı Jungkook'a fırlattığında Jungkook hemen kenara kaçtı ve tek hamlede kitabı ince,uzun parmakları ile kavradı. Refleksleri her zaman iyi olmuştu.

"Sana yapar mısın diyen olmadı. Benim minik prensesimi korkuttun ve istesen de istemesen de ayaklarına kapanıp o özrü dileyeceksin." sabah saatleri olduğu için müşterisi az olan barda müzik sesi, yalıtımı iyi olan bu odaya gelmiyordu bile.

"Tamam be yaparız bir şeyler." oturduğu koltuğa uzandığında Taehyung onu görmezden gelip telefonunu eline aldı. Hafta sonuydu ve Hoseok'u özlemişti.

Jungkook'un anlatması gereken çok şey vardı. Sonuçta 3 yıldır onu görmüyordu. Tekrar geri nasıl dönebilmişti mesela? Ya da o 3 yıl boyunca neler olmuştu? Yine de pek umursadığı söylenemezdi. Garip bir arkadaşlıkları vardı.

Wild & Dope :: VHope - YoonKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin