I Kissed A Girl // WandaNat

#5

   Natasha, Wanda'nın orada olmamasını umarak sınıfın kapısından kafasını uzatmıştı. Clint'i arıyordu ve gelebileceği ilk yerlerden birincisi burasıydı. Arka sıralardaki Clint görüş alanına girmişti. Pietro'nun saçlarına elini atmış bir yandan onlarla oynuyor bir yandan da önlerinde oturan Wanda'yla sohbet ediyordu. Neyse ki kızın arkası kapıya dönüktü. Onu görmesi için elini havada salladığında ilk fark eden Pietro olmuştu ve sevgilisini dürtüp gözleriyle kapıyı işaret etmişti.

"Hey Nat! Gelsene." Wanda arkasına dönüp onunla göz göze geldiğinde kız yanlış anlamasın diye gözlerini devirememişti ama bakışlarını kaçırıp yanlarına gitmişti.

"Clint, biraz gelsene."

"Ama..." Çok belli etmeden ama acıtacak şekilde bacağına vurduğunda anında yerinden kalkmıştı.

"Biz Nat'la önemli bir şey konuşacaktık, unutmuşum." Sahte bir şekilde gülümseyip Natasha'nın arkasından dışarı çıktığında kız onu hızlıca kendi sınıflarına sokmuş ve sıraya atarcasına oturtmuştu.

"Yine ne yaptım da dövüyorsun beni?" Natasha gecikmiş göz devirmesini gerçekleştirdikten sonra yanına oturdu.

"Wanda beni doğum gününe davet etti." Clint ona anlamsız bakışlar yollamaya başlamıştı.

"Eee? Pietro da davet etmişti zaten."Natasha arkadaşının tam bir sersem olduğunu düşünüyordu bazen.

"Aynı şey mi salak? Şimdi beni bekleyecek çünkü kabul ettim. Üstelik hediye de almam gerek. Ama ben onun hakkında hediye alacak kadar şey biliyor muyum ki? Hem ben bu tür partilere pek alışkın değilim. Ne giyeceğim? Hem ilgisini çekmek istiyorum hem de istemiyorum. Ya aptalca bir şey yaparsam? Bir de benimle arkadaş olmak istediğini söyledi. Ben ona nasıl baktığımı fark edecek diye gözlerinin içine bile bakamıyorum. O kalkmış bana arkadaş diyor! Ben niye kabul ettim ki? Şimdi ona farklı davranırsam ve anlarsa uzaklaşmaz mı? Uzaktan bakmak kolay ama şimdi arkadaş olursak beraber bir şeyler yapmak isteyecek. Ben kesin belli ederim. Clint bir şey söyle gerizekalı!" Clint son cümleye kadar beyni uyuşmuş gibi hissediyordu ve bağırmasıyla korkuyla yerinde sıçramıştı.

"Haklısın." Natasha arkadaşına sabırlar dileyerek baktı. Clint aslında dinlemişti ama o kadar çok şey söylemişti ki beyni çoğunu fazlalık olarak görüp dışarı atmıştı.

"Hangi konuda?"

"Bak, en iyisi ne yap biliyor musun?" Kız bu sorusuyla ümitlenmişti.

"Ne?" Clint omuz silkti.

"Bilmiyorum. Pietro'yla konuşalım en iyisi."

"İki dakika ayrı kaldın diye özledin mi? Ya da benden kurtulmaya çalışıyorsun." Kafasını hızlıca iki yana sallayarak ona karşılık vermişti.

"Hayır bebeğim sırf senin işin olsun diye, yemin ederim."

"Kötü bir yalancısın Barton." Başka seçeneği yoktu belki de. Sonuçta Pietro onun ikiziydi, kendinden daha çok şey bildiği kesindi. En azından hediye konusunda yardım etse bile Natasha için yeterli olabilirdi.

...