43. Bölüm (En güzel hediye..)

128 18 2
                                    


Beklediğimden daha sevimli bir evin önünde durdum. Dikkatle bahçe kapısını açıp içeri girdim. Dışardan bakıldığında birilerinin yaşadığını söylemek zordu. Çünkü bahçede bir yaşam belirtisi yoktu. Evden de hiçbir ses gelmiyordu.

Kapıyı çalıp derin bir nefes aldım. Ellerimin titrediğini saklamak için ne yapmam gerektiğine emin değildim.

"Geldin mi?"

Minjae heyecanla bana bakıyordu. O an onu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Okulda, ders aralarında, o kısacık sürelerde görmek bile yetiyordu. Bunca zamandır uzak olmak berbattı. Kalbimdeki ağrı hissi onu görünce açığa çıkmıştı.

Ne yapacağımı bilemeyerek elimdeki poşeti uzattım. Gülümsüyordu.. O böyle gülümserken babasıyla ne kadar sağlıklı konuşabilirdim?

"Hoşgeldin genç."

"Merhaba, ben Yifan."

Gülümseyerek elimi sıktı.

Bir süre beni tanımak için çeşitli sorular sordu. Ailem ve derslerim konusunda epey meraklıydı. Sonra eşinin davet etmesiyle birlikte masaya geçtik.

Yemekte Minjae yanımda, babası tam karşımda, annesi de onun yanında oturuyordu. Minjae'yi görebilmek için delirirken dönüp bakamıyordum. Bu gerginlik yüzünden kalp krizi geçirmekten korkuyordum.

"Minjae, annenin bir ihtiyacı varsa yardımcı ol oğlum. Bizim biraz konuşmamız gerek."

Babasıyla birlikte küçük bir çalışma odasına girdik. Böyle bir konuşma olacağını biliyordum. Fakat her ne kadar kendimi hazırlasam da hazır olmadığımı hissediyordum.

"Otur lütfen."

Gülümseyerek karşısındaki koltuğu işaret etti. Oturduğum an içeri Minjae girdi. Babası için kahve, benim için de meyve suyu bırakıp çıktı.

"Minjae benim için çok değerli. Bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum efendim."

"İşimi de biliyorsun?"

"Şey.."

"Minjae'nin sana anlattığını biliyorum."

"E-evet. Yani onu koruma konusundaki hassasiyetinizi biliyorum."

"Bak Yifan, ben Minjae'yi ilk kez böyle görüyorum. Yalnızlığından asla şikayet etmeyen bir çocuktu. Fakat ilk kez bana böyle bir şeyle geliyor."

"Benim yüzümden.."

"Senin sayende."

"Nasıl?"

"Sen olmasaydın ben oğlumun ne kadar yalnız büyüdüğünü fark edemeyecektim. Biliyorum ki o her zaman iyi idare etti. Bana rağmen.."

"Siz onu korumaya çalışıyordunuz."

"Evet ama doğru olanın bu olduğuna artık emin değilim."

"Şey.. Ne düşündüğünüzü sorabilir miyim?"

"Oğlum seninle arkadaşlık etmek istiyor. Bununla ilgili ne düşündüğümü bilmek istiyorsan eğer, karşı çıkmayacağım."

"Bu sizin için sorun olacak mı?"

"Aslında herkesin yapacağı gibi aranızdaki durumu yadırgadığımı söyleyebilirim. Fakat Minjae içtenlikle her şeyi anlattı."

"Ben onu seviyorum. Ani olduğunun farkındayım ama size karşı dürüst olmam gerektiğini düşünüyorum."

"Buna sevindim."

"İzniniz doğrultusunda Minjae'yle görüşmeye devam etmek istiyorum. O benim için öylesine bir lise aşkı değil."

"Heyecanını anlıyorum. Benim için önemli olan tek şey ailem. Minjae'yi korumak artık senin de görevin. Bu işte birlikteyiz. Anladın değil mi?"

"Sizi çok iyi anlıyorum."

"O senin gibi dışarıda büyümedi Yifan. Daha açık olmam gerekirse, sana göre daha zayıf bir çocuk. Korunmaya ihtiyacı var."

"Onun kendini koruyabileceğine inanıyorum. Fakat yine de bunun için çabalamasına asla gerek kalmayacak. Bana güvenebilirsiniz."

Bir süre sonra Minjae'yi de odaya çağırdı. İlişkimizle ilgili bir şey dile getirmese de söyledikleri o anlama geliyordu. Bize izin veriyordu. Son zamanlarda aldığım en güzel hediye buydu.

Evime dönerken hala onun adını öğrenemediğimi fark ettim. Üstelik sevgilim olması konusunu henüz netleştirmediğimiz halde babasından izin almıştık. Sanırım yapmam gereken birkaç şey vardı. Önce sevgilim olduğuna emin olacak, sonra da tatlı sevgilimin adını öğrenecektim. Yıllardır beklediğim mutluluk artık benimleydi.

What's Up? 6 ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt