you don't know me ; one shot series

Lee Jinki- Kırık Kalp/Part 2

Jinki yanaklarını şişirdi. İlk buluşmaları olacaktı ve hangi şeytanın aklına uyup o sözleri söyledi bilemiyordu. Sakince düşününce söyledikleri çok saçma gelmiş, vazgeçmeyi aklından binlerce kez geçirmişti. Fakat bu genç kızı üzerdi. Adı Minha olan genç kızı. 

Koluna dokunan ele baktı. Genç kız oldukça sade giyinmişti, Jinki onu görünce hafifçe gülümsedi.

"Geldin sonunda"

Genç kız gülümsedi.

"Beklediğini biliyorum çünkü bilerek yaptım!"

Jinki kocaman açtığı gözleriyle genç kızın dediklerini mantık süzgecinden geçirdi. 

"Tanrım.. Neyi bilerek yaptın? Yaklaşık bir saattir seni bekliyorum."

Minha sırıttı. Jinki ona duygusuz yüzüyle bakıyordu, duygularını belli etmemesi onun açısından daha iyiydi.

"Görgü kurallarından haberin yok mu senin?" 

Minha Jinki'nin koluna girdi ve onu lunaparka doğru çekiştirmeye başladı.

"Bak bay-ben-popülerim, genç kızlar buluşacağı erkeği bir süre bekletmelidir. Bu önemli bir kuraldır. Eğer geldiğimde seni burada bulamasaydım gerçekten büyük bir hayal kırıklığına uğrardım.. Ama elbette lunaparka giderdim. Çünkü lunaparkları severim."

Jinki kuruyan dolgun dudaklarını dili yardımıyla ıslattı. 

"Çarpışan arabalara binmeyi çok severim! Uhm.. Atlı karıncalar da çok hoş. Dönme dolap gerçekten de harika değil mi sence de?"

 'Hayır ben cesaret seven şeyleri daha çok severim' demeyi istiyordu fakat genç kız o kadar sıcak bir sevimlilikle konuşuyor ve Jinki ile ortak bir zevki paylaşmayı deniyordu ki, Jinki'nin bunu deme hevesi yok olmuştu. Sadece genç kızı dinledi ve başını aşağı yukarı sallayarak, onaylamakla yetindi.

Lunaparka geldiklerinde eğlence aletleri renkli ışıklar saçıyordu. Eğlenen genç ve çocukların çığlıkları müzik seslerine karışıyordu. 

Minha biletlerin parasını ödedi. Jinki onun yanında olmadığını fark etmemişti bile. 

"Yah! Bir buluşmada genç kızlar para harcamaz, bu da görgü kurallarından biridir!" Jinki somurttu.

"Beni 1 saat bekletmeyi biliyorsun ama biletlerin parasını kendin ödüyorsun.. Bence bu tamamen haksızlık."

Minha biletleri ikiye böldü, yarısını Jinki'ye uzattı.

"Boş konuşma.. Ve çarpışan arabaların kuyruğunu gördün mü? Bir an önce sıraya girsek iyi olacak.. Tanrım. Küçük veletler."

Minha ağzının içinden söylendi. Jinki ona baktı. Minha bunu fark edince kızardı. Yeniden Jinki'nin kolundan tuttu ve onu sıraya çekti.

 Bir kaç saat sonra bir çok araca binmişlerdi. En sona dönme dolabı bırakmak Minha'nın fikriydi ve Jinki de ona uymakta pek zorlanmamıştı. 

Jinki etrafı izliyordu. Dönme dolap bir anda en tepede durunca şaşkınca Minha'ya baktı ve en sonunda ciddi bir şekilde konuşmaya karar verdi.

"Minha-sshi.. Neden ben?"

Minha Jinki'ye bakmadan bir kaç kere gözlerini kırptı. Yutkundu. Jinki onun zorlandığını görebiliyordu.

"Aşık olmanın nedeni mi olur?"

Jinki dalga geçercesine kahkahalarla gülünce Minha sert bakışlarını ona dikti.

"Ne dedim ki bu kadar gülüyorsun? Ben ciddiyim!"