Ep.67 "Başım dönsün her şey dönsün, salla beni dünyam dönsün"

1.9K 93 49
                                    


Bahar'dan

"Ya yine kim oturttu bu herifi mangalın başına?"

"Ya Avcı bir dur ya. Bak bu sefer o senin dediğin habere biberinden de aldım."

Fethi gözlerini kocaman açıp baktı.

"Valla mı lan?"

"Valla valla. Hadi git etleri getir kardeşim."

"İyi tamam ama adam gibi pişir bu sefer şu etleri. Geçen sefer hayvanları canlı canlı yedik resmen."

"Etin az pişmiş makbuldür aga. Size de yaranamıyoruz yani."

"Hadi hadi uzatma, iyi pişir etleri."

Mücahit ne yapmış ne etmiş, göl kenarında mangalı yakmıştı. Otelden biraz uzağa gelmiştik. Burda sorun olmamıştı mangal yakmak. Hatta otelden aşina yüzler de vardı mangal yapan.

Etler pişerken biz de Yavuz'la çimenlere oturmuş manzarayı izliyorduk. Herkes mutlu bir halde, anın tadını çıkarıyordu. Derin bir nefes alıp, gülümseyerek gözlerimi kapadım. Ahmet Kartal çimenlerin üzerinde emekleyerek yanımıza geldi. Minik elerini bacağıma getirince açtım kapadığım gözlerimi. Başımı çevirip Ahmet Kartal'a baktım. Ağzında emziği gülerek bana bakıyordu. Anında kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüme. Ahmet Kartal elleriyle bacağımdan destek alarak dizlerinin üzerine çıktı. Hiçbir şey yapmadan bakıyordum. Yavuz'u dürtüp onun da bakmasını sağladım bize. Yavuz da başını çevirmiş, ne yapacak diye bakıyordu.

Ahmet Kartal kucağıma tırmanıp bir elini karnıma getirdi. Tuhaf gelmişti çocuğa demek ki kocaman karnım. Başını kaldırıp bana baktı. Kaşlarımı kaldırıp gülümsedim. Ahmet Kartal diğer elini de karnıma getirdi. Birden Gülümser tekme atınca, yavrucak korkup çekti ellerini karnımdan. Ben buna gülerken, Ahmet Kartal şaşkınca bakıyordu. Sonra kucağıma oturup, iki elini karnıma getirip, başını da karnıma yasladı. Şefkatle gülümsedim. Yavuz da gülerek elini Ahmet Kartal'ın başına getirip saçlarını sevdi. Fatma abla konuşarak geldi yanımıza.

"Oğlum yastık mı sandın sen orayı. Gel bakalım bana."

Fatma abla Ahmet Kartal'ı alacakken, durdurdum.

"Fatma abla bırak kalsın. Baksana ne tatlı duruyor."

"Ama uyur kalır orda Bahar. Başı ağır gelir sonra."

"Yok yok gelmez. Yavrucak kardeşiyle tanışıyor belli ki."

Fatma abla da gülüp başını salladı. Ardından tekrar döndü salataya. Başımı çevirip Yavuz'a baktım.

"Görüyor musun şunun tatlılığını? Bütün bebekler güzeldir ama erkek bebekler ayrı bir tatlı oluyor."

Yavuz muzır muzır gülüp yaklaştı biraz bana.

"O zaman kızımız doğsun, arkasından hemen bir tane de erkek yapalım."

Yandan yandan gülerek kafa salladım.

"Bak canım, eğer senin gibi bir oğlumuz olacağına söz verirsen süreyi biraz kısaltabilirim yoksa en az bir 4 sene bekleyeceksin maalesef."

"Ayıp ediyorsun karıcım. Söz dedim ya. Sen emret ben etrafı minik minik Yavuz'larla doldurayım."

Gülerek eğilip yanağını öptüm. Ardından tekrar Ahmet Kartal'a döndüm. Derin bir nefes alırken, elleri iki yanına düştü. Uyumuş, kıyamam.

"Yavuz, Ahmet Kartal uyudu. Alıp bir yere yatırsana, burda böyle kalmasın çocuk."

"Tamam canım."

Mavinin SiyahıWhere stories live. Discover now