Soru Cevap Oynayalım Mı?

3.6K 61 30
                                    

İşte yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Umarım bu hikayeyi de seversiniz. Ben yazarken çok eğlendim. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz. :D Bölüm şarkısı da var, dinlemeden geçmeyin. :D Bugün hem en sevdiğim korku yazarı, hem de en sevdiğim 2 yazardan biri olan oliandy'nin doğum günü. Bu yüzden ithaf ona. Doğum günün kutlu olsun oliandy! :D 

Multimedya: Alkım Akan

Bölüm şarkısı: Rixton-Me And My Broken Heart

Vote ve yorumu da unutmayın! :D İyi okumalar!

Hayat bir soru cevap oyunudur. Her zaman kendimize sorular sorarız. Bir işe girişirken kendimize sorular sorarak bu iş üzerinde düşünmüş oluruz. Önemli kararlar alırken kendimize sorular sorarız. Kendimizi sınamak için bile sorular sorarız. Hatta başkalarına da sorular sorduğumuz olmuştur. Onlardan yardım almak için sorular sorarız, veya onlar hakkında bir şeyler öğrenmek için sorular sorarız. Kısaca hep sorular sorarız. Hayat sorulardan ve o soruların cevaplarından ibarettir. Her sorunun bir cevabı vardır. Hatta birden fazla cevabı vardır. Her cevabın getireceği de ayrı bir soru... İşte benim hikayem, sorular ve cevaplardan oluşuyor. Sorularımı ve o sorulara verdiğim, veya başkalarının verdiği cevapları merak ediyor musunuz? Haydi o zaman, soru cevap oynayalım mı?

***

Okuldan eve dönerken her zamanki gibi Aybüke'nin arabasındaydım. Beni eve o bırakıyordu. Arada bir kendi başıma eve gittiğimde oluyordu tabii. Ya da babamın beni işinden erken ayrılıp beni aldığı zamanlar çok nadir olsa da oluyordu. En azından benim için vakit ayırıyordu. Ne diyebilirdim ki? Bunu yapması bile beni mutlu ediyordu. Gönül isterdi ki onunla daha sık bir araya gelebilmek ama maalesef bu imkansız. 

Ben Alkım Akan. 20 yaşında, üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. Boğaziçi Üniversitesi, eğitim fakültesi, kimya öğretmenliği okuyorum. Annem ve baba boşandı. Sonra birbirleriyle tekrardan evlendiler. Ardından yine boşandılar. Bana kalırsa bu çok saçma! Yani, birinden boşanıyorsan tekrardan boşandığın kişiyle evlenmemelisin. O zaman boşanmanın bir anlamı olmaz, değil mi? Neyse, annemle babam tekrardan boşandı. Sonra da annem başka bir adamla evlendi. Genelde çocuklar böyle bir şey olsa annesinin evlendiği adamdan nefret eder. Ama ben onu çok seviyorum. İyi ve çok şeker bir adam benim üvey babam. Her zaman da benimle ilgilenir. Öz babamdan daha fazla ilgileniyor benimle. Ama asla öz babamın yerini tutamaz. Bu kesin. Annemin üvey babamdan olan bir çocuğu var. Adı İpek. 7 yaşında. Bu sene 2. sınıfa başladı. Aybüke benim en yakın arkadaşım. Ondan başka arkadaşımın olduğunu söyleyemem. Çünkü pek insanların arkadaş olmak isteyeceği bir tip değilim. Aslında iyi biriyim, ama insanlar annem ve babam boşandığı için, ve de annem başkasıyla evlenip evlendiği kişiden bir de çocuğu olduğu için, benim psikolojimin fazlasıyla bozuk olduğunu düşünüyor. Ki bu büyük bir yanlış! Ben gayet sağlıklı ve normal bir insanım.

Kafam cama yaslanmış bir şekilde radyoda çalan şarkıyı dinliyordum. Nico ft. Viz-I Am Wrong çalıyordu. Bu şarkıyı pek fazla sevdiğim söylenemezdi. Ama şarkıydı işte. Arada bir eşlik etmek istesem de yapamıyordum. Çünkü utanıyordum. Aybüke en yakın arkadaşım olsa bile ondan utanıyordum. Kendi sesimi bile hiç duymamıştım. Çünkü hiçbir zaman şarkı söylemezdim. Küçükken okul gösterilerinde çok söylerdim ama en son şarkı söylememin üstünden yıllar geçmişti. Sesim güzel miydi ben bile bilmiyordum. Eğer kötüyse Aybüke'ye rezil olurdum. Eğer güzelse kendimden gurur duyardım. Ama ya sesim kötüyse? İşte bunu hiç bilmiyordum. Bilmeye de hiç niyetim yok açıkçası. Bu sorum cevapsız kalan diğer sorularımın arasında kalacaktı. Kalmalıydı. Neden bilmiyordum ama kalmalıydı.

Soru Cevap Oynayalım Mı? (ASKIDA)Where stories live. Discover now