Soru Cevap Oynayalım Mı? (ASKIDA)

-4- "İlk garsonluk deneyimi"

Arkadaşlar hepinizin Kurban Bayramı kutlu olsun öncelikle. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu geçsin! :)) Bu bölümde dahil bundan sonraki bölümlerde yorum ve oy sayısının artmasını bekliyorum. Umarım beklentilerimi boşa çıkarmassınız :')

Multimedya: Görkem

Bölüm şarkısı: Cris Cab-Liar Liar

Yağmurda ıslanmaya devam ederken kendi sesimi duydum. Bu sefer rüyamda yaptığım şeyi yapmayıp direk "Efendim?" diye bir şey söyledim. "Arkandayım." dedi bir erkek sesi. Herhalde bu Görkem'di. Başka kim olabilirdi ki bu kadar yakında?

Arkama döndüğümde saçlarımdaki ıslaklığı daha yoğun hissettim. Bu kadar mı fazla yağıyordu yağmur? Halbuki yağmur sesleri kesilmeye başlamıştı.

Görkem'in saçları da benim saçlarım gibi ıslanmıştı. Onun yeşilden çok maviye benzeyen gözleri bana kahverengi gibi gözüküyordu.

"Burada ne işin var Alkım?" dedi Görkem, sonra da ekledi. "Herhalde rüyanda ki restoranı arıyordun ve o restoranda benim restoranımdı." Görkem bunları söyledikten sonra bana göz kırptı, fazlasıyla haklıydı dediklerinde.

"Aynen dediğin gibi." Bunu derken yüzümde nedensiz bir gülümseme vardı, artık bende gülüyordum! Bu...mükemmel bir şeydi. Buna alışmam gerekir miydi? Yoksa bu sadece tek seferlik bir şey miydi?

"İçeri gelsene Alkım, yağmur daha da artabilir, yağmur dindiğinde gidersin." Görkem bana bunları söylemişti, halbuki yağmur hiç dinmeyecek gibiydi.

Görkem'le birlikte koşar adımlarla restorana girdim. Üstündeki turuncu önlük onu olduğundan daha yakışıklı göstermişti. Görkem gerçekte de yakışıklıydı, bunu inkar edemezdim. Aynı zamanda da bir o kadarda kibardı.

Görkem beni büyüleyen sesiyle "Alkım istersen sen bir yere otur ben bir süre siparişlerle ilgileneyim." dedi. Onun dediğini yapmak isterdim ama eğer öyle yaparsam burada sıkıntıdan patlayacağım kesindi.

"Ya da bende seninle birlikte siparişlerle ilgilenebilirim?" Görkem'den bir cevap istercesine bir ses tonuyla sormuştum bu güzel soruyu.

"Sen bilirsin, çok eğlenceli olur." Genelde filmlerde böyle sahnelerde kız kalkıp erkeğin yanağına çok mutlu olduğundan dolayı farkında olmadan bir öpücük kondururdu, veya hemen erkeğin boynuna atlardı ve sonra da bunun uygun olmadığını anlayıp kollarını erkeğin boynundan çekerdi. Ama şöyle de bir şey vardı ki, bu bir film değildi. Olmasını da istemiyordum, çünkü filmler eninde sonunda biterdi. Devam filmi olabilirdi, veya olmazdı; bu değişirdi. Ama ben Görkem'le benim hiç bitmememizi istiyordum.

Belki de onu seviyordum, bu olabilirdi. Hatta belki de olmuştu ama farkında değildim, ya da farkındaydım. Bunların hepsi olabilirdi. Ama şu an isteklerime ve düşündüklerime bakılırsa, Görkem'i seviyordum. Ya da sadece küçük bir hoşlantı hissi, olabilir miydi?

"Hadi al bunu, üzerine geçir ve siparişleri almaya başla. 4. masa siparişlerinin alınmasını bekliyor." Görkem yüzündeki kocaman gülümsemeyle üzerime onunkinin aynısı olan turuncu bir önlük attı. Onu hemen giymemle dördüncü masanın yanına gitmem bir oldu.

Önlüğün cebinde küçük bir not defteri vardı. Kapak kısmı kahverengi olan not defteri fazlasıyla tatlıydı. Cebin içinde elimi gezdirip bir tane de tükenmez kalem buldum ve "Ne isterdiniz?" diye sordum masadaki gruba. Masada üç kişi vardı. Bunlardan biri erkek diğerleri kızdı. Kızların ikisi de oğlanın aksine kahverengi saçlıydı. Birinin mavi, diğerinin ise kahverengi gözleri vardı. Oğlanın da göz rengi diğer iki kızdan birininki gibi maviydi.