tg.10

13.6K 1.5K 745
                                    

Doktor üzgün bir şekilde başını yere eğdiğinde kulağını alıştığı zil sesi doldurdu.

"Ah Taehyung nasıl oluyor bilmiyorum hep senin yanına gelirken şu telefonun sesini kısmayı unutuyorum."

Önemsiz dercesine başını salladı çocuk. Bunun üzerine Namjoon bildirim panelinden hızlıca gelen mesajı okudu.

Bay Seojung: Min Yoongi'yi bulduk. Hastaneye vardık sayılır haberin olsun. Odama gelmelisin söyleyeceklerim var.

İç çekti derince doktor. Ardından telefonu cebine koyup Taehyung'a döndü.

"Çok geç, Yoongi'yi bulmuşlar bile."

Omuzları düştü çocuğun. Burası hapishane miydi? İnsanlar istedikleri zaman dışarıya çıkamıyorlar mıydı? Ne kötü yer...

Namjoon ayağa kalkıp küçüğüne destek olmak istercesine birkaç kez omzunu patpatladı.

"Hadi Taehyung. Bunda üzülecek bir şey yok. Annen giderken seni bana emanet ettiğini söyledi. Üstelik sana çok dikkat etmem için de tembihledi. Oğlunu üzdüğümü duysa bana çok kızar."

Hafifçe tebessüm edip büyüğünün dediklerini kafasıyla onayladı genç. Annesi son kez Namjoon'un yanına uğrayıp gideceğini söylemişti. Fakat sık sık ziyarete geleceğine de söz vermişti. Taehyung'un kendini bildiğinden beri emin olduğu tek şey, annesinin her zaman sözlerini tutuyor olduğuydu. Gitmesin diye zorluk çıkarmadı. Geleceğinden emindi çünkü. Annesi onu burada bıraktıysa, illa bir nedeninin olduğunu düşünüyordu genç çocuk.

"Yoongi... O ne zaman gelecek?"

"Gelmiş olmalılar. Her neyse. Gitmeliyim Taehyung. Üzme kendini."

Sadece el sallamakla yetindi küçük olan ve Namjoon odadan çıktığında oturduğu yataktan kalkıp duvarın dibine çökerek Yoongi'nin gelmesini beklemeye başladı

Çok geçmeden birkaç kilit sesiyle birlikte tanıdık sesin küfür savurduğunu işitti. Dilinin ucuna gelen 'Küfür etmek kötüdür.' sözcüğünü yutarak endişeyle sordu küçük.

"Yoongi. Neredeydin? Seni çok merak ettim!"

Artık iyice yeşilliğini yitirmiş saçlarını yara bere içinde kalmış elleriyle karıştırıp kendisini yatağa bırakan genç adam cevap vermemeyi seçti. Duvarın ardındaki çocuğun onu anlayabileceğini, yalnızlığına ortak olabileceğini düşünmüştü. Fakat bu çocuk aptalın tekinden başka bir şey değildi. Onu merak edip ziyaretine gelecek annesi bile vardı. O çocuk yalnız değildi ki onun yalnızlığında bir yer edinebilsin...

"Yoongi?"

Küçük olan endişeyle bir elini duvara dayadı. Eskiye mi dönmüşlerdi tekrar? Yine gece boyunca sıraladığı sözcükleri cevapsız mı kalacaktı?

"Cevap ver lütfen. Seni o kadar merak ettim ki, az kalsın ağlıyordum biliyor musun? Seni beklerken anneme anlattım hep. Bana iyi arkadaş olduğumuzu ve hiç değilse benim için döneceğini söyledi. Fakat sen benimle konuşmuyorsun bile. Neden gittin Yoongi? Ne oldu da buradan kaçtın?"

Yeşil saçlı sinirle başını elleri arasına alıp sıkıca kavradı. Şu an istediği tek şey yan odadaki aptalın sesini kesmesiydi. En azından onu susturmak için dişlerinin arasından olabildiğince sakin ve sinir barındırmayan bir şekilde konuştu.

"Yalnızca hava almak için çıktım. Uykum var sus artık."

Yan taraftan gelen yanıt çocuğu sevindirmişti. 'Sus' kelimesini önemsemeyip merkla sordu büyüğüne.

"Hava almak? Havayı nasıl alıyorsun ki? Parayla falan mı? Oh, havanın bile paralı olduğunu bilmiyordum."

Yoongi birkaç saniye duraksadı. 'Aptal, o gerçek manada aptal.' diye düşünmekten alamadı kendisini. Hadi ama, hangi akıllı biri 'hava almak' kelimesini böyle bir şeye yorardı ki?

"Kafa dağıtmak manasında dedim. Para falan yok."

Taehyung kaşlarını çattı. Karşıdan gelen her cevap kafasını daha da karıştırıyor, ve onu düşüncelere boğuyordu.

"Kafa dağıtmak mı? Kafanı nasıl dağıtıyorsun? Dağıttıktan sonra toplaman gerekiyor mu? Ama bir dakika... Bu çok saçma. Kafanı nasıl dağıtabilirsin ki?

Sinirle bir küfür mırıldandı büyük olan. Yatakta kıpırdanıp sesini yükselterek çocuğun saçma cümlesine karşılık verdi.

"APTALLIĞINI BAŞKASINA YAP VE KES SESİNİ! BAŞ AĞRITMAKTAN BAŞKA BİR BOKA YARAMIYORSUN."

Kırılmıştı Taehyung. Yavaşça duvarın dibinden kalkarak yatağına yattı. Aptal olmak... Bunu babasının her fırsatta yüzüne vurması sayesinde kabullenmişti artık.

"Özür dilerim. Aptal olduğum için..."

__________

O değil de ben aptal kelimesini çok seviyorum lan idheieh

stupid // taegi✔Where stories live. Discover now