Mezarlık

385 22 3
                                    

-Yazarın Ağzından-

Bu labirentten çıkmanın bir yolunu bulmam lazım buraya kadar geldiysem bitirebilirim heralde değil mi? Diye düşündü Harry ve duyduğu çığlık sesiyle geriye döndü bu ses Fleur'e aitti. Profesör Moody'nin imperio lanetine uğrayan Viktor, Fleur'u bayıltmıştı ve Cedric'e doğru ilerliyordu. Harry önce kırmızı kıvılcımlar göndererek Fleur'un alınmasını sağladı sonrada Viktor'u sersemletti. En sonunda kupaya ulaştı fakat Cedric'le aynı anda gelmişlerdi. uzun süren bir "kupayı sen tut" kavgasından sonra beraber tutmaya karar verdiler ve boşluk...

Harry düştüğü yerden etrafa baktı burası bir mezarlıktı ve yara izi yanıyordu.

C- Kupa bir anahtarmış

Harry onu dinlemedi gördüğü mezar taşında yazan isim onu korkutmaya yetmişti. "Tom Riddle"

H- Cedric! Kupaya git hemen! Soru sorma!

Fakat çok geçti. Tiz ve kan dondurucu bir ses hizmetkârına emri çoktan vermişti;

- Kılkuyruk, Fazlalıktan kurtul!

Harry Cedric'in ölümünü hiç bir şey yapamadan izledi çünkü onuda esir almışlardı. Kılkuyruk büyü gibi bir şey yapmaya başladı;

Babanın mezarından alınan habersiz bir kemik,

Düşmanın zorla alınan kanı ve hizmetkârın efendisine kendi isteğiyle verdiği eti.

En sonundada kazana sarılı kundağa benzeyen bir şeyin içindeki garip bir varlığı attı. Kazandaki iksir gibi şey kırmızıya döndü ve içinden bir adam çıktı. Teni mermer beyazıydı ve burnunun olması gereken yerde iki tane yarık vardı. Harry'nin yara izi tarif edilemeyecek derecede acıyordu artık. Voldemort, Harry'ye bakmadan Kılkuyruğa yöneldi ve kolundaki ize basarak ölüm-yiyenleri çağırdı.

V- Lucius!

Voldemort bir adamın maskesini çıkardı.

V- Aferin kızıma iyi bakmışsın. Ama bundan sonra benimle Riddle Malikanesi'nde kalacak.

Voldemort bu sefer bir cadının maskesine yönelerek çıkardı

V- Evet bütün ölüm-yiyenler buraya baksın! Bu da benim küçük kızım Mary!

Bütün ölüm-yiyenler Mary ve Voldemort'un önünde eğildi. En sonunda Voldemort, Harry'nin yanına gitti

V- Sağ kalan çocuk, o gece aslında ne oldu biliyor musunuz? Annesi bir büyü yaptı böylece Harry dokunulmaz oldu. Ama artık ona dokunabiliyorum!

Voldemort, Harry'nin alnındaki ize dokundu. Harry acıdan bağırdı. Yara izi çok daha fazla acıyordu. Voldemort, Harry'yi serbest bıraktı.

V- Benimle düello ediceksin!

Aşalardan aynı anda kırmızı ve yeşil kıvılcımlar çıktı ve birleştikleri anda altın sarısı bir bağ oluştu. İki büyücüde yükselmeye başladı. Asadan Cedric, yaşlı bir muggle, Lily ve James çıktı. Onlar Voldemort'u oyalarken Harry kupaya doğru koşmaya başladı ve Cedric'in isteği üzerine cesedini de tutarak kupaya dokundu son anda üstünde bir el hissetti bu Mary'ydi. Hogwarts'a ulaştıklarında herkes başlarına toplanmadan önce Mary koşarak şatoya girdi. Draco'da onun peşinden gitti. Mary, Profesör Moody'nin odasının önünde durdu. Barty! Sıra sende pis ucube! Moody kılığındaki Barty, Harry'nin yanına gitti.

-Marry'nin Ağzından-

M- Tanrı aşkına Draco, niye beni takip ediyorsun anlarlarsa biteriz!

Evet biliyorum bi bok anlamadınız o yüzden özet geçiyim en iyisi şimdi şöyle oldu biz Draco'yla sevgilisiz artık ama gizlice yani kimse bilmemeli yoksa babam beni ve Draco'yu gerçek anlamda öldürür! O'na göre sevgi çok aşağılayıcı bi şey. Güçsülere göreymiş.

D- Mary? Dünyada mısın?

Düşüncelerimden çıkıp Draco'ya baktım. İhtiyaç Odası'ndaydık.

M- Pardon dalmışım

D- Sorun değil ne oldu orda? Baban bi şey dedi mi?

M- E-evet

D- Kötü bi şey mi? Yoksa ilişkimizi öğrenmiş mi?

M- Hayır sakin ol bilmiyor. Ama artık sizinle kalmıycakmışım O'nunla beraber Riddle Malikanesi'nde kalacağımı söyledi

D- Sorun değil Hogwarts'ta yine beraber olabiliriz değil mi?

Gülümsedim ve onu gerçekten çok sevdiğimi düşündüm. Sonra aklıma babamın daha önce dedikleri geldi. Tabii yaaa nasıl unuturum? Babam beni okuldan alıp Durmstang'a gönderecek! Kahretsin! Ama bunu Draco'ya söyleyerek anı mahfedemem en iyisi sonra söylemek...

Harry Potter ve Şeytani İkizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin