4 "M"

29.7K 1.6K 1.4K
                                    


Sabah uyandığımda üzerimde veya yanımda bir Jeongguk yoktu. Uyku sersemliğiyle yatağımdan kalkıp banyoya gittim ve kısa bir duş aldım. Aşağı indiğimde annem ve Jeongguk mutfakta kahvaltı hazırlıyorlardı ve gülüşmelere bakacak olursak keyifleri bayağı yerinde gibiydi.

Annemin yanağına ufak bir öpücük kondurup Jeongguk'a göz kırptım ve ocağın başına geçip yaptıkları omletin kokusunu içime çektim. Karnım kokusunu aldığım omlet yüzünden guruldadığında hep beraber gülmüştük. Kesinlikle çok açtım.

°°°°°°°°°°°°°

Üniversitenin kafetaryasında aynı bölümden arkadaşlarımla otururken annem aramış ve işinden dolayı bugün eve gelemeyeceğini söylemişti. Ben de biraz daha oturmuş sonra da arabama binip Jeongguk'un çıkış saatinin yaklaştığından dolayı okuluna sürmüştüm.

Arabanın kaputuna yaslanmış çıkan öğrenciler arasından Jeongguk'u ararken yanında bir çocuk ile gülerek çıkış kapısına geldiğini görmüştüm. Yeni arkadaşlar edinmesi çok güzeldi. Böylece okula yabancılık çekmeyecek ve çabuk alışacaktı. Hâlâ beni görmeyen Jeongguk arkadaşına sarılıp vedalaşırken ayrılmadan hemen önce yanağına ufak bir öpücük kondurmuştu. Bu hareketi yüzümdeki gülümsemeyi silip somurtmama neden olmuştu.

Kafasını çevirip benimle göz göze geldiğinde yüzündeki gülümseme büyümüş ve koşar adımlarla yanıma gelip boynuma sarılmıştı. Ellerim istemsizce beline gittiğinde,ellerimin beline ne kadar çok yakıştığını düşünmüştüm.

Jeongguk kafasına geri çekip benimle yüz yüze gelmiş ve kısa bir süre yüzüme bakmıştı. Sonrasında boyum ondan uzun olduğu için parmaklarının ucunda hafif yükselmiş ve çenemin altına bir öpücük kondurmuştu. Dudakları neden bu kadar güzel hissettiriyordu? Narin bir şeymiş gibi çenemi hafifçe öpmüş ve kalbimin hızlı hızlı atmasına mani olmuştu.

Sonunda ulaştığımız eve üzerimizdeki yağmur damlalarıyla girmiştik. Hemen montlarımızı portmantoya asıp üzerimizi değiştirmek için odalarımıza çekilmiştik. Mutfağa geçip annemin gitmeden önce bizim için hazırladığı yemekleri ısıtırken Jeongguk'un merdivenlerden o meşhur kedicikli saten pijamalarıyla indiğini görmüştüm.

Onu hapur hupur yemek istiyordum. Tanrım acaba o pijamalarının içinde ne kadar tatlı olduğundan haberi var mıydı?

Yemekleri masaya yerleştirip sandalyelere kurulmuş ve vakit kaybetmeden yemeye başlamıştık. Yemek esnasında Jeongguk bugün okulda ne yaptıklarından bahsederken, o 'çok sevdiği' arkadaşını ballandıra ballandıra anlatmasıyla isteksice dinlemiştim. O da benim durgunluğumu anlayıp ne olduğunu sormuştu fakat onu geçirmiştim. Neden onu öperken ki sahne aklımdan silinmiyordu ki?

Güzelce yemeğimizi yemiş ve salona geçmiştik. Neden bu kadar tepki gösteriyordum bilmiyorum ama keyifsizlenmiştim ve Jeongguk neşelenmem için elinden geleni yapmıştı. Başarmıştı da, şu anda kahkahalarla gülmemin başka açıklaması olamazdı çünkü.

Farklı farklı oyunlar oynamış ve bolca eğlenmiştik. En son gülmekten ağrıyan karınlarımızla koltuğa çökmüş derin derin soluklanıyorduk. Ortamdaki nefes alış veriş seslerimiz dışardaki yağmur sesine karışıyordh ve bu inanılmaz güzeldi.

Jeongguk yerinden kalkarak kucağıma oturmuş ve başını göğsüme yaslamıştı. Orada huzurlu gözüküyordu fakat ben onun yüzüne bakmak istiyordum. Çenesindeki parmaklarımla kafasını yavaşça kaldırmış ve gözlerini gözlerime sabitlemiştim. Girdiğim çelişkiyi kaybederek dudaklarına bakmış ve dilimle dudaklarımı hafifçe ıslatmıştım. Dudakları çok davetkâr görünüyordu. 'Çok sevdiği' arkadaşını öpen dudakları.

Aklımdan geçen cümleyle adeta çıldırırken Jeongguk'tan atak gelmiş ve dudaklarıma asılmıştı. Deli gibi öpüşürken, öpücük seslerimizin yanında arada o çocuğu öptüğü cümlesi de yankılanıyordu beynimde. Dudaklarımızın temasını kesmeden biraz geri çekilirken "Öpme" demiştim.

Jeongguk söylediğimi yanlış anlamış olacak ki geri çekilmiş ve hayal kırıklığı ile yüzüme bakmıştı. Tam kalkıp gideceği sırada bileğinden tutmuş ve kendime çekmiştim.

"Onu öpme,beni öp Jeongguk. Hem,hem sen benim kediciğim değil misin hım?"

Dudaklarına tekrar yapışırken kalçalarından tutup kalkmış ve odama ilerlemiştim. Kapıyı ayağımla ittirip açmış ve Jeongguk'u yatağın üstüne bırakıp üzerindeki yerimi almıştım. Üzerimidekilerden kurtulup rahatlamış ve birbirimize daha fazla alan tanımıştık. Her yerini umarsızca morla süslerken yaptığım şeyden dolayı memnundum.

Altlarımızı da çıkarıp eski yerlerimizi aldığımızda onu hissetmek için yanıp tutuşuyordum. O kendini bana sürterken ben de sol elimi tüm vücudunda gezdiriyordum. Penisimle girişini yoklarken daha şimdiden kediciğim kısık inlemeleriyle kulaklarımı kutsuyordu.

"Hazır mısın bebeğim?"

"Hım hım sahip hazırım."

Tanrım sana geliyorum. O az önce...

Dayanamayıp kendimi yavaşça içine ittiğimde Jeongguk yüksek sesle inlemiş ve devam etmem için mırıldanmıştı. Kendimi tamamen içine ittiğimde bu sefer ikimizden de yüksek bir inleme çıkmıştı. Tanrım çok dardı ve sertliğimi saran bu duvarlar delirmeme neden oluyordu.

Hızlı giriş çıkışlarım ikimizi de uçlara taşıyor ve zevkle inlememize sebep oluyordu. Hızımı kesmezken Jeongguk ensemden tutup çekmiş ve dudaklarıma saldırmıştı. Bu sefer ben onun hızına yetişemiyordum. Çıldırmış gibi dudaklarımı ısıryor, yalıyor ve çekiştiriyordu. Penisimin dar duvarların içinde seğirdiğini hissedince daha da hızlanmış ve ikimizi de sona ulaştırmıştım. Ben onun deliğini o benim göğsümü kirlettiğinde hızlı hızlı nefes alıyorduk.

Kediciğimi ve kendimi temizleyip yatakta uzanmıştım ve o da benim göğsüme uzanmış miyavlıyordu. Muhteşem bir akşam-gece geçirmiştim ve hem bunun için hem de içimden geldiği için Jeongguk'u yüzlerce defa öpmüştüm. Ben huzurla uyuma aşamasına geçmişken arsız kediciğimin söyledikleri zihnimde canlanmış ve tekrar sertleşmemi sağlamıştı.

"Bir dahakine kesinlikle oyuncaklar kullanmalıyız sahip, miyav~"



Eveeeeeeeet kitap bitttiiiiii.

Diğer kitaplarıma göz atmayı unutmayın ehehehe

Neyse kendinize iyi bakın ve umarım beğenmişsinizdir, şimdi gidip başlığa 'm' atayım da okunma sayısı artsın ndlskflşsmdl.

Hepinizi seviyoruuum görüşmek üzereee~💜💜

KittyBoi/Taegguk✔Where stories live. Discover now