11.Bölüm

74.1K 2.6K 258
                                    

-Gamze -

  Uzun süredir böyle güzel bir akşam geçirmemiştim. Barış hayatıma öyle bir sızdı ki, orada sağlam bir yer edinmesinden korkuyorum aslında. Hevesi geçip beni bırakırsa kolay kolay toparlanamam.

Sabah alarm sesinden önce çalan mesaj sesiyle uyandım.

**Günaydın Ateş parçam , hadi sofra hazır. Ekmeği ben aldım. Hemen gel.**

** Peki**

    Bugün okulda serbest giyim günü. Beden eğitimi hocamız Aslı hanım bize pilates yaptıracakmış. Geçen haftaki derste duyuru yapmıştı.
-"Kızlar, rahat bir şeyler giyin. Tayt da olur."
Erkeklerin gözü anında parladı.
Hasan'dan yüksek oktav "oooo"  sesi gelince, Aslı Hoca Hasan döndü.

-" Hayırdır Hasan,çok sevindin bakıyorum.  Seni taytla görecek olmak bizi de heyecanlandırdı, değil mi kızlar?"

    Bütün sınıf gülmekten yarılmıştık. Genç, neşeli, feminist, lafı gediğine koyan bir kadındır Aslı Hoca. Okulun en çok sevilen öğretmeni olur kendisi.

   Halamın geçen yaz getirdiği, ünlü bir markanın sporcu taytını ve iki parçadan oluşan file tişört- büstiyeri giyip aşağı indim.

-" Anne hayırdır bu saatte mutfakta?"

-" Akşam, çerez,  kurabiye derken fazla kaçırmışım çok susadım. Hemen  yatacağım yine."

Bir an kalbime inecekti. Annemin kahvaltı hazırladığını sandım. Çok şükür her şey normal seyrinde.
Annem yatmaya çıkınca, ben de vestiyerden  fermuarlı kapüşonumu üzerime geçirdim. Dün bıraktığım yerde duran okul çantamı da alıp karşı komşuya yol aldım.

   Tam kapıyı çalacaktım ki, kapı birden açılıp bir el beni içeri çekti. Barış beni kollarına hapsedip öyle bir öptü ki, zaman, mekan kayboldu o an. Bıraktığında ayakta durmakta zorlandım.

-"Günaydın güzelim, sana o kadar açım ki! Ne yapacağım bilmiyorum."

-"Öpüşüyoruz ya!"

-" 15 saniye! Sence benim gibi bir adama bu yeter mi? "

-"Ne yapabilirim?"

Muhteşem gülümsemesiyle baktı.

-"Benim ol!"

Arda -"Sizin işiniz varsa biz annemle dışarı çıkabiliriz."

Ne zamandır oradaydı? Ne kadarını dinledi? Bu çocuk canına mı susadı ?
Ha buraya gömün beni. Barış, Arda'nın peşinden koşarken onların bu haline gülemiyordum bile. Utancımdan ölebilirim şuan.          
 
   Üzerimdeki kapüşonu çıkarıp astım. Doğruca mutfağa, çayları koyan Melahat teyzenin yanına geçtim.

-" Ben götürürüm Melahat teyze."

-" Hoşgeldin güzel kızım. Benim oğlanlar girdi yine birbirine di mi?"

-" Her zamanki gibi.."

İçeri girdiğimizde Barışı, Arda'yı bacaklarının arasına almış, yumruğunu havada yakaladık.

-" Sakın Barış! hakkımı helal etmem oğlum!"

Barış -"o zaman iğne iplik getir bu itin ağzını ve kulaklarını dikeceğim."

Arda-" Kurtar beni anacığım"

Elimizdekileri masaya koyup ikisinin arasına koştuk. Melahat teyze Arda'yı Barış'ın altından çekerken ben de Barış'ı arkasındaki odaya soktum. Buraya daha önce girmemiştim. Sanırım misafir yatak odası. Büyük  bir yatak, gardırop, küçük bir masa, ortada şık bir halı var. Ben etrafı incelerken Barışın yatağa oturup kafasını kaldırmasıyla kükremesi bir oldu.

BENEKLİWhere stories live. Discover now