.15. "Kayıp geçmiş"

1.8K 223 155
                                    

"JENDUIKE BENDE SENİNLE GELEYİM LÜTFENN!"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"JENDUIKE BENDE SENİNLE GELEYİM LÜTFENN!"

Bacağıma sarılmış olan Bay Min ile mutfağa doğru gitmeye çalışıyordum bir yandan da televizyonda ki magazin haberlerinde Taemin'in ile ilgili olan konuyu dinlemeye çalışıyordum. Ben bu Tanrı'nın özenle yarattığı kulunu nasıl ayartıcaktım? Bu büyüleyici adam adeta büyücü gibiydi, insanları kendine çekiyordu. Mutfaktan içeri girdiğimde dolaba doğru ilerlerken durdum ve nefeslerimi düzenlemeye çalıştım. Sol bacağıma yapışmış olan Bay Min'i sallarken lanet ettim.

"TANRI AŞKINA BAY MİN! İŞ YERİME GELEMEZSİNİZ BAY SEUNGRİ SİZİ DE BENİ DE ÖLDÜRÜR"

Bay Min homurdanırken hızlıca ayağa kalktı.

"O adam umrumda değil"

Göz devirdim ve dolabın kapağını açıp içinden gevreğimi aldım. Oldukça hafif olan plastik poşet ile gözlerimi kırpıştırdım. Buruşturduğum kısımda olannlastiği çıkartıp içine baktığımda bomboş olduğunu gördüm. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım, buzdolabına ilerledim ve açtığımda doğru düzgün hiç bir şey olmadığını gördüğümde sinirlerim yükselmişti. Elimde ki gevrek poşetini düşünmeden ona fırlattım. Kollarını başını korumak için kullandı ama çoktan canı acımıştı. Dolu gözleri ile bana bakarken bir kaç adım geriledi.

"Bu bencilliğinden bıktım artık! Sanki kendi evinmiş gibi her şeyi mahfediyorsun daha dün alışveriş yaptım! Pardon sen yaptın! Ama şimdi buzdolabında bir şey yok! Artık yoruldum kendine çeki düzen ver! Sadece ben halledemiyorum çünkü!"

Bay Min akan yaşları ile beni dinlerken içimde ki ses daha çok bağırmam haykırmamı söylüyordu bir azarı hak ediyordu ve ben yine düşünmeden devam ettim.

"3 senedir burada benimle yaşıyorsun ve ben hiç tanımadığım birine evimi açıp yemek veriyorum ona bakıyorum! Ama sen o kadar çok kibirlisin ki bunun karşılığında hiç bir şey yapmıyorsun! Sadece benim sinirlerimi daha çok bozuyorsun! Artık bıktım eğer böyle devam ediceksen çık git evimden!"

Her söylediğim söz ile daha çok gerilerken son söylediğim cümle onun başını yere eğmesini sağlamıştı. Elimi alnıma götürdüm, lanet olsun düşünmeden konuşmamalıydım. Ama kendime engel olamıyordum artık taşma noktasındaydım ve onun bir şeyleri anlaması gerekiyordu.

"Aslında yabancı değilim Jen..."

Mırıldandıktan sonra mutfaktan çıktı. Gözlerimi kapatıp arkamı döndüm, elimi tezgaha yaslarken derin derin nefesler aldım. Bu sefer peşinden koşmayacaktım, kendi kendine kalıp hatasını anlaması gerekiyordu. O çocuk değildi, bir şeyleri anlamamazlıktan gelemezdi sorumluluk sahibi olmalıydı. Yarın bir gün ben gittiğimde ne yapacaktı?

Gerçekten, ben gidersem ne yapacaktı?

Başımı iki yana salladım şu an onu kendime acındırmamam gerekiyordu. Başım da keskin bir acı hissettiğimde küfrederek elimi başıma koydum. Kulağıma küçük bir kızın sesi doldu, titreyen ve korkan bir ses.

Yoongi, Cat and Jennie'1Where stories live. Discover now