*Bölüm 26*

77 15 16
                                    

Merhaba arkadaşlar! Vote ve yorum yaparak bana destek olabilirsiniz. Görüşleriniz benim için çok önemli.❄

Keyifli okumalar🌙

Bölüm şarkısı; Reynmen / Derdim olsun.

Bence şarkı eşliğinde kitabı okumanında ayrı bir güzelliği var.(öneri😘)

26. Bölüm;

Peri:

Aşk; bir çıkmazın içine gözün kapalı girmektir. Aşk, kör olmaktır bazen. Kimseyi, kimin iyi kimin kötü olduğunu anlayamassın aşıkken. Algılarını diğer insanlara karşı kapatırsın. "Neden?" diye bir soru yoktur aşkta. Benimki de öyle bir şeydi. Nedenini, nasılını sorgulamadım. Sadece aşık oldum. Ve tek amacım önüme çıkan engelleri aşmak oldu. Şimdi ise o engeller beni aşk çeşmesinde boğuyor.

O merdivenlerden düşeceğimi anladığım anda son bir kez baktım Beyza'nın yüzüne, o saniyelik zamanda yüzünde ki kini görebilmiştim. Nasıl olurdu da bir insan bu kadar kötü olabilirdi? Nasıl bu kadar acımasız olabilirdi?

Gözümü hastane odasında açtım. Başımda şiddetli bir ağrı var. Sanki oda üstüme üstüme geliyor. Ama ters giden şey benim başımın ağrısı ya da bir hastene odasında oluyor oluşum değil, hiçbir şey hatırlayamıyor oluşum. Herbir nesnenin ismi herbir şeyin ismi teker teker aklımda ama kendi hakkımda hiçbir şey hatırlamıyorum. Daha önemlisi, ailem hakkında.

Odanın perdesi sonuna kadar aralıktı. Kış güneşi odanın her bir noktasına nüfus ediyordu. Gözlerim kamaştığı için elimi gözüme götürdüm. Elimde ki serum kelebeği canımı açıttı. Kim bilir kaç saattir elimdeydi. Karşımda ki televizyon duvara monteliydi. Açıktı ama sesi tamamen kısıktı. Yatağın iki yanında da kullanılmaktan aşınmış komodinler vardı. Ben bunların ismini hatırlıyordum da nasıl kendi hakkımda bir şey hatırlayamıyordım? Odanın kapısının kolu yavaşça büküldü. Kapı açılır açılmaz içeriye tatlı bir esinti daldı. Bu bile üşüklenmeme yetmişti. İçeriye uzun boylu, esmer şık giyimli bir adam girdi. O girdiği anda kalbim sanki atmıyormuş da şimdi atmaya başlamış gibiydi. Giren kişi nefesimi kesmişti. Doktor muydu? Doktor olsa önlüğü olmaz mıydı? Yoksa tanıdığım biri miydi?

Yavaş adımlarla odaya girdi. Uzun siyah bir palto vardı üstünde. İçinde siyah bir kazak vardı. Siyahtan bir kot. Ayakkabıları da siyahtı. Ama tek renk farkını boynunda ki gümüş ay yıldız motifli kolyesi bozuyordu. Hemen yanıma oturdu.

-Peri'm iyi misin?

Beni tanıyordu. Evet bende onu tanıyordum muhtemelen. Hem de yakından. Yüzüne daha dikkatli baktım. Gözlerinin kahvesi ateş gibi parlıyordu.

-Seni tanıyor muyum?

Siyah paltolu adamın parıldayan gözlerinın ışığı bir anda endişeyle doldu.

-Sen,sen beni hatırlamıyor musun?

Onu tanımamak canımı neden bu kadar acıtmıştı.

-Hayır. Ben,ben hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Sen kimsin?

Ellerini saçlarında gezdirdi. Tam cevap verecekti ki. Kapı ikinci kez açıldı. İçeriye üç tane kız girdi. Tam o sırada da Siyah paltolu adamın telefonu çaldı. "Beyza" diye biri arıyordu ve anında oturduğu yataktan gidiyordu ki elini tuttum.

Hayat'ın kutup yıldızları (Tamamlandı)Where stories live. Discover now