9

3.5K 222 44
                                    


9.Bölüm

-DÜZENLENDİ

-------

"Ulan gerizekalı, seni baban mı doğurdu? Bu nedir arkadaş ya bir günümüz sakin geçmiyor bunun yüzünden. Senin derdin ne onu da anlamadım ki. Allah rızası için elin kolun bir rahat dursun Oğuz. " Miraç sinirle Oğuz'a bağırırken Kumsal aradan "Tam da adamına dedin" diyerek gerizekalılıkta doktora yapıp yangına körükle gidiyordu.

" Vallahi bıktım sürekli birileri ile yüz göz olup arka toplamaktan. Yeter artık." Hafifçe eğilip ellerimi dizlerime yaslarken konuşmanın daha doğrusu Miraç'ın bağırmalarının başından beri sesini hiç çıkarmayarak başını önüne eğmiş hareketsizce duran Oğuz'a baktım. Şimdi size olayı kısaca özet geçecek olursam tepede sakince oturup muhabbet ederek tıkınırken bu gün bir garip olan Oğuz birden ayaklanarak bir yere doğru ilerlemeye başlamıştı. Hepimiz merakla ona bakarken o daha önce fark etmediğimiz fakat biraz ilerimizde olan bir köpeğin yanına gitmişti. O köpek ile uğraşıp onu sevmeye çalışırken birden havlamaya başlayan köpek ile etrafımız köpek demeye bin şahit isteyen canavarlar ile çevrilmişti. Ne yapacağımızı şaşırdığımız sırada erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır diyerek tabanları yağlamış, canımız çıkana kadar koşmuş en sonunda köpekleri atlatmayı başarmıştık. Şu anda ise soluklanmak için durduğumuz sokakta gerçekten sinirlendiği belli olan Miraç, Oğuz'a sinirini kusuyordu.Normalde olsa bende Oğuz'la uğraşıp ona laf atardım fakat kendisi bu gün çok durgun olmakla birlikte garip bir şekilde ondan beklenmeyecek hareketler sergileyerek sessizliğini koruyordu. Onun şu anda gerektiğinden fazla konuşup kendini haklı çıkarmaya çalışması ve söylenenlere pişkin bir şekilde cevap vermesi gerekirdi.
Kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamaya çalışırken bir yandan da Miraç'a laf yetiştiriyordum.

"Tamam Miraç sakin ol. Vur dedik öldürdün sende iyice he "

Bakışlarını bana çevirerek " Haksız mıyım ? Hep böyle olmuyor mu? Oğuz bir şeyler yapıyor sonra biz de arkasını topluyoruz. Yapmak zorundamıyım lan ben? Yapmam zoru-" derken araya gire Oğuz'un sesi sinirliydi.

"Yapma lan bundan sonra. Bu kadar bıktığını söyleseydin başına bela olmazdım. Söyleneceğin başka bir şey kalmadıysa ben gidiyorum. Merak etme bundan sonra arkamı toplamak zorunda değilsin ben kendi başımın çaresine bakarım kardeşim. " kardeşim kelimesini bastırarak söyledikten sonra hızlıca sokağın çıkışına doğru yürümeye başladı. Arkasından bakan Miraç ve Kumsal'a dönerek hızlıca konuşurken Oğuz'un peşine takıldım.

" ben onunla gideyim, sonra görüşürüz. "

Küçükken hep birlikte oynadığımız parka geldiğimizde Oğuz'un çoktan yayılıp başını geriye yasladığı bankta yanına yerleştim.
Bir süre sessizliği birlikte dinledikten sonra sıkılıp konuşmaya başladım.

" Bir sorun mu var? Sabahtan beri durgundun . Anlatmak istersen burdayım bildiğin gibi benden sır çıkmaz. Bu arada Miraç'a bakma sen o bir an sinirine yenik düştü eminim pişman olmuştur bile."

Aradan geçen sessiz dakikalardan sonra tam cevap alamayacağımı düşünürken bozdu sessizliği Oğuz.

" Miraç'a kızgın değilim ki zaten bir yandan da haklı "

" hayı-"

" lütfen lafımı kesme ve hiç de tersini söylemeye kalkma sende biliyorsun ki bal gibi haklı. Aslında ben eğlendiğimizi düşündüğüm için bazen bilerek bir şeyler yapıyordum ama yanılmışım. Neyse zaten Miraç ile iki güne kalmaz normale döneriz. Ben size küs kalamam ki."

" peki niye durgunsun böyle "

Aramızda ki sessizlik sağır edici bir hal alırken Oğuz birden bankta yan dönerek beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı bana. Bende kollarımı ona sararken boynumda hissettiğim ıslaklık ile şok olmuştum. Ne yani Oğuz ağlıyor muydu? Ne yapacağımı bilemezken sakinleşmesi için hem sırtını sıvazlıyor hem de kısık sesle onuna konuşuyordum.

"Sakin ol, hepsi geçecek. Sen çok güçlüsün. "
Kafasını kaldırıp kanlı gözleri ile bana bakarak kurduğu cümle ile ben de gözyaşlarımı tutamamıştım.

" ben güçlü olmak istemiyorum Almira"

▪︎°▪︎°▪︎

VİSALWhere stories live. Discover now