Mighty Fall | PJM ✓

Bölüm 26

Jimin'in Anlatımından

"Park Jimin," Hocanın bakışları beni bulduğunda yerimde hafifçe dikleştim. "Hala şaşırıyorum bu notlara ama 87, tebrikler."

Sırıtarak kafa salladım. Notlarıma kaç yıldır şaşırmayı bırakmamışlardı, başarılıydım işte.

İsteyerek yapmasam bile öyleydim.

"Jung Hoseok, 43" Hoca şüpheci bakışlarını ayağa kalkıp ellerini iki yana açan gerizekalıya çevirdi. "Kopya çektiğin için seni disipline vereceğim."

"Ne?" Alkış beklerken disiplinlik olan arkadaşım şokla ellerini indirdi. "Ne kopyası? Tövbe haşa, bizde olmaz öyle şeyler hocam. Yanlışınız var, istihbarat sıkıntılı."

"Matematikten 10'u geçtiğine inanmam Hoseok, boşuna konuşma."

"Ya ama yemin ederim!" Hoca hala baygın baygın bakmaya devam ediyordu. "Hocam iddianızı ispat etmek zorundasınız, şüpheden sanık yararlanır yoksa."

"Otur yerine artık, ben seni yararlandıracağım az sonra başka şeylerden." Hoseok merakla kaşlarını kaldırdı. "Ne gibi şeyler hocam?"

Hoca elini kaldırdı ve gözleri ile işaret etti. "Eğitimde şiddete karşıydık hani hocam, oldu mu?" Az sonra gerçekten dayak yiyecekti, keşke sussaydı.

"Ya sabır." Adam derin bir nefes vererek, diğer nota geçti. "Al işte, bozacının şıracısı. Kim Taehyung, 54"

Tae, Hoseok'a dönerek elini uzattı. Birbirlerine beşlik çaktıklarında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Hoca birkaç kişinin daha notunu okuyup, saçma sapan yorumlar yaptığında gözüm saate takıldı. Az sonra kusacaktım, ders anlatsa bundan daha iyi dedirtecek kadar gereksiz muhabbet döndürüyordu.

"Geldik en düşük nota." Hepimizde gözlerini gezdirdi, sanki her birimizi ayrı ayrı kınıyordu. "Buraya gelen kendini bozmadan çıkamıyor çocuklar, ciddi diyorum başarısızı çekiyorsunuz. Hani sizden bıktım demek bile yeterli değil."

"Hocam ne abarttınız ya!"

Önlerden bir çocuk konuştuğunda, hoca öldürücü bakışlarını ona döndürdü. "Abarttım mı? Tüm sınıfların arasındaki en düşük not burada evladım, burada. Ben buna şaşıramıyorum bile."

"Nasıl en düşük not bizde? Hoseok bile 43 almış?" Sınıfın zekilerinden biri şok olarak konuştuğunda, Hoseok olaya atladı. "Hop hop, bile derken? Hani kızsın ve ben hepinize tapıyorum diye ayıp olmuyor mu?"

"Ya kapa çeneni, sana mı ayıp olacak?"

"Susun!" Hoca net bir şekilde uyardığında, sesler kesildi. "Kendisi burada değil ama iletirsiniz. Lee Mina, 06."

"Adını yazan 10 alıyor, nasıl almış o notu?" Önümdeki kız fısıldayarak konuştuğunda, yanındaki kız güldü. "Adı yerine unvanını yazmıştır tatlım, orospu yazınca anca 06 alınıyor herhalde."

Bu dedikodu ne zaman bitecekti amına koyayım?

Okulda seks kaseti bile üç günde unutulmuştu, neden bu saçma sapan dedikodu yürümüştü asla anlam veremiyordum. Herkes mala bağlamış gibiydi ve canımı sıkıyorlardı.

Kapı çalındı ve saniyeler sonra içeriye küçük bir beden girdi. "Hocam, sizi tenefüste idareden çağırıyorlar. Bu kağıdı imzalayarak gidecekmişsiniz." Mina adım adım hocanın masasına yürüdü ve kağıdı bıraktı.

"Notunu öğrenmek ister miydin Mina?" Hoca imayla konuştuğunda, Mina yutkundu. Çekingen görünüyordu, yok olup gitmek ister gibiydi.

"Evet hocam." En öndeki çocuk kahkaha attı. "Gerilme Mina, beklediğin gibi 31 falan değil."