Mighty Fall | PJM ✓

Bölüm 50

Bir önceki bölümü beğenmediniz galiba, vote vermemişsiniz :(

Jimin'in Anlatımından

Başımdaki ağrı ve gözüme girmeye uğraşan ışıkla uyanarak, gözlerimi açtım. Bedenimin her bir yanı sızlıyordu, hafifçe yüzümü buruşturarak elimi başıma koydum. Üstümden tır geçmiş gibiydi.

Kolumda hissettiğim uyuşma ile sağ tarafıma döndüğümde, koluma basını yaslamış şekilde uyuyan Mina'yı görmüştüm.

Tabi ya, üstümden tır geçmemişti. Daha çok Yoongi şerefsizinin geçtiği söylenebilirdi.

Sinirlenmemeye çalışarak derin bir nefes aldım. Yine de sinir olmamak mümkün değildi. Bir kişiyi dört kişi dövmeye gelmek insanlığa sığmıyordu gözümde.

Şerefsiz, çoğunlukla yüzüme çalışmıştı bir de.

Hafifçe sağıma dönerek, kafası bir karış aşağımda olan Mina'nın yüzünü incelemeye başladım. Uyurken dünyanın en huzurlu insanı gibi görünüyordu, şükürler olsun ki.

Kabuslar gördüğü o geceden sonra bir daha gözlerini böyle kapatmayacak gibi gelmişti, şu an ise onu huzurla uyurken görmek içime su serpiyordu.

Bir şeyleri değiştirebiliyordum, çok ufak adımlarla olsa da Mina'ya güzel şeyler verebiliyordum.

Tabi tüm bu güzel şeyleri elinden alanlardan biri olmasam çok daha iyi olurdu.

Saçları tamamen bağlı olduğu için hepsi gerisinde duruyordu ama o kadar yumuşak görünüyordu ki dokunma isteği duyuyordum. Yavaşça elimi kaldırdığımda, koluma saplanan güçlü ağrıyla alt dudağımı ısırdım ve sessiz olmaya çalıştım.

Elimi saçlarına değdirebildiğimde sanki kolumdaki tüm ağrı azalarak yok olmuştu. Sadece saçının yumuşaklığını hissedebiliyordum.

Tabi bir de tenime çarpan derin ve sıcak nefeslerini.

Yüzünü pür dikkat izlerken, nasıl bu kadar kusursuz göründüğünü düşünüyordum. Çok güzeldi, şu ana kadar gördüğüm en güzel kızdı. Çok güzel gülüyordu, çok güzel bakıyordu, çok güzel ağlıyordu.

Onunla ilgili ne varsa ekstra güzeldi.

Şu an için bununla ilgili tek sorun sanırım herkesin benimle aynı düşünüyor olmasıydı. Yüksek ihtimalle hemen bitecek dediğim dedikodular bu yüzden bitmemişti. Erkeklerin ulaşmayı hayal edemeyeceği kadar güzeldi, kızların da kıskanacağı kadar.

Ona zarar vermek, herkesin gözünde kötü bir duruma düşürmek herkesin işine yarardı yüksek ihtimalle. İnsanoğlu ulaşamadığı şeyleri mahvetmeye bayılıyordu.

İyi ki Mina'nın gülüşünü tamamen soldurmaya güçleri yetmemişti.

Gülümseyerek, elimi geri çektim. Sürekli dudaklarım iki yana kıvrılacak gibi hissediyordum ama patlayan dudağımın acısı pek yardımcı olmuyordu. Acıyla dudaklarımı birbirine bastırdım ve yutkundum, dudağımdaki yara gerilmişti.

Tekrar yutkunarak, bakışlarımı yüzünden çektim ve sırt üstü yatarak kafamı tavana çevirdim. Üstümde anlamsız bir gerginlik hissediyordum ve gerçekten sıcaktı.

Ya da ben sıcak olduğunu düşünüyordum çünkü Mina yattığı yerde iki büklüm duruyordu.

Gözlerimi kapatarak, bir süre sadece kalbimin atışlarını dinledim. Acaba Jungkook ne yapmıştı? Kendi başına saçma sapan şeylere bulaşmamasını umuyordum, kontrol edilmesi zor bir çocuktu ve birilerini dinlemek konusunda pek iyi değildi.