1.5

4.5K 361 143
                                    

"Senin burada ne işin var!"

Sinirle yakamdan tutup yere itti. Bunu yapacağını tahmin ettiğim için fazla bir tepki vermemiştim.

"Yapma! o bizim kavga etmemizi sevmezdi."

Duraksayıp bana baktı. Ayağa kalkıp üzerimi çırptım. Gözlerimdeki yaşlara engel olamıyordum. Gözlerimi kaçırıp başka yöne baktım. 

"Neden geldin? Sen buraya gelmeyi hak etmiyorsun."

Gözlerimdeki yaşlar artmış hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Kendimi tutmak ve duygularımı gizlemek artık benim için zorlaşmıştı.

"Haklısın. Be-nde gidiyordum zaten."

Yanından geçip yürümeye başladım. Duygularıma karşı daha fazla direnemiyordum.

"Yunus."

Adımı seslendiğinde durdum. Onun ağzından adımı duymayı o kadar özlemiştim ki. Arkamı dönüp ona baktım.

Yanıma gelip bana baktı. Gözlerindeki bakışın ve yüzündeki ifadenin ne anlama geldiğini anlayamıyordum.

Yine vuracak mıydı? Sövecek miydi? Katil mi diyecekti?

Birden kollarını bana sarmasıyla, neye uğradığımı şaşırmıştım. Yaşadığım şeyin şoku ile neredeyse düşecektim. 

Kalbim hızını arttırırken, ben de kollarımı ona sardım. Ağladığını duyabiliyordum. İçimin parçalanmasına sebep olan hıçkırıkları kulaklarıma zehir gibi geliyordu.

Saçlarını okşadım. Saç tutamlarında gezinen ellerim hafif hafif titriyordu.

"şş, geçecek"

Ağlaması şiddetlenirken kollarını daha sıkı sardı. Bu anın özlemiyle yanıp tutuşan ben ise, zamanın durmasını diliyordum.

*

7 sene önce

Cihan elindeki misketi sıkıca tutup heyecanla Yunus'un yanına koşmaya başladı. Yunus onu gördüğünde gülümsedi.

"Bak ne kazandım."

Cihan elindeki misketi Yunusa gösterip gülümsedi. Yunus almaya çalışınca hızla geri çekip kaşlarını çattı.

"Bekle."

"Bakacaktım sadece."

"Zaten sana vericem ama önce dinle."

Yunus gözleri parlarken ona bakmaya başladı. Bir an önce o miskete sahip olmak istiyordu.

"Bu misketin özel güçleri var."

"Hadi oradan, öyle şeyler gerçek değil. Beni kandırmaya çalışıyorsun."

"Hayır bu gerçek. Mutlu etme özel gücü. Ne zaman mutsuz hissedersen buna baktığında gülümsersin."

Yunus şaşkınca baktı. Cihan gülümseyip elindeki misketi Yunus'un avucun bıraktı. Yunus miskete bakıp gülümsedi.

*

Aklıma gelen anılarla gülümsedim. Ağlaması azalmıştı. Şimdi sadece iç çekiyordu.

"Yunus."

titrek sesiyle adımı söylediğinde ağlamaktan kızaran gözlerine baktım.

"Lütfen."

dedi ve sustu. Burnunu çekip tekrar gözlerime baktı.

"Sen de gitme."

Kollarımı ona sardım.

"Gitmeyeceğim."

Kollarını tekrar bana sarmıştı. Çaresiz görünüyordu. Bu hali içimin titremesine sebep oluyordu.

Biliyordum. Beni hala sevdiğini, yanında olmamı istediğini biliyordum.

"Kalbin neden bu kadar hızlı atıyor?"

Sorusu karşısında sessiz kalmıştım. Yüzüm kızarmıştı. Şimdi tekrar eskisi gibi olabileceğimize inanırken, ondan hoşlandığımı anlayıp tekrar bana kötü davranırsa diye korkuyordum.

Yine de ona yalan söyleyemezdim. Hiç söylememiştim.

"Tahmin edebilirsin."

"Düşündüğüm şey olamaz değil mi?"

Gözlerimi kaçırdım. Onu yine kaybedecektim. Bana gitme demişti ama o gidecekti.

"Yüzüme bak!"

Yüzüne bakmadım. Çenemden tutup kafamı kendisine doğru çevirdi.

"Yunus, gözlerime bak."

Sonunda gözlerimi onunkilerle buluşturdum.

"Benden hoşlanıyor musun?"

Kafamı iki yana salladım.

"Bu, hoşlantıyı aşalı çok oldu"

Şaşkınlıkla suratıma baktı. Ben ise tekrar gözlerimi kaçırdım. Beni orada bırakıp yürümeye başladı. Böyle olacağını biliyordum işte.

Gideceğini biliyordum...

--

Ağağağağğaağğğğğğğğ

Fikirleriniz? ya da bundan sonra fikirlerinizi ifade edin demek yerine karınca koyuyum bu da fikirlerinizi yazın demek olsun fdfkjdfjdf

  🐜  

Sen De Gitme(Gay)Where stories live. Discover now