❤️6. Bölüm❤️

8.9K 332 81
                                    

Oğuzhandan...

Canımdan bile çok sevdiğim melek gibi kucağımda baygın bir kız kardeşim. Yerde yüz üstü yatan bi abim var. Gerçi aramızda bir yaş var ama olsun. Burak karşımda öylece dolunaya bakıyordu. Mert ve yiğit ise kaan ile ilgileniyorlardı. Dolunayı kaldırdığım gibi yatağa koydum ve Kaanı sırtıma aldığım gibi evden çıktım.

<><><><><>

Şu an karşımda Mert ile Yiğit oturuyordu. Burakı evde Dolunayın yanında bıraktım. Bu olanlar nasıl oldu? Kaan abim neden yerde yatıyordu? Dolunay neden bağırdı? Hepsi cevapsız sorulardı. Sıkıntı ile iç çektim ve ayağa kalkıp hastanenin uzun koridorunda yürümeye başladım.

Telefonumu çıkartıp Burak'ı aradım. Bir kaç saniye sonra telefonu açtı.

"Alo abi Kaan abim nasıl oldu? İyi mi?"

"Merak etme iyi. Dolunay peki nasıl oldu uyandı mı?"

Bir iç çekmeden  sonra burak söze başladı.

"Dolunay uyandı abi sürekli ağlıyordu. Ona ne olduğunu sorduğumda bana olanları anlatmaya başladı. Galiba kaan abim dolunayın yanında yatmış tabi dolunayda bilmiyormuş. Hırsız zannetmiş.

Bağırarak kalkmış tam yataktan kalkarken ayağı yorgana dolanmış ve düşmüş. Tabi o heyecandan dolabının yanında ki beyzbol sopasını almış ve tüm gücü ile vurmuş."

Burak'ın anlatıklarını dinlerken ufak bir şok geçirdim. Bizim dolunay nasıl vurmuş bee. İşte kimin kardeşi. Bunları düşünürken telefondan bir ses geldi. İyice kulak kabartım ve dinlemeye başladım.

"Abi bırak gidiyim! abim orda can çekişiyor belki de ölmüş bile olabilir!"

Bu ses Dolunayın sesiydi. Hemen ardından Burak'ın sesi geldi.

"Kaan abi ölmedi güzelim şimdi sakinleş tamam mı? Hadi güzelim bak birazdan gelecekler."

"Hayır!! Ben gidecem dedim sana"

"Dolunay kendine gel. Hemen içe..."

Daha ne olduğunu anlayamadan ses kesilmişti. Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve telefona baktım. Telefon kapanmıştı sesizce bir küfür ettikten sonra geri Burakı aradım ama telefon kapalıydı.

İçime bir kurt düştü ama burdan da gidemezdim. Hemen Mert ile Yiğitin yanına gittim. Olanları kısaca anlatıktan sonra Yiğit hastaneden koşarak çıktı. Ben ve Mert ise hastanede kalmıştık.

Yiğiten...

Eve geldiğim de ev resmen savaş alanıydı. Koşarak odalara bakıyordum ama yoktular alt katta. İkinci kata çıkarken bağırma sesleri geliyordu daha hızlı bir şekilde yukarı çıktım. Ses Burakın odasında geliyordu.

Odaya girdiğimde resmen şok geçirdim Burak Dolunaya arkadan sarılmış eğilmiş ve bir şeyler söylüyordu. Bir eliyle dolunayı tutarken diğer elinde ise şırınga vardı. Şoku atlatığım gibi koşup Dolunayın karşısına geçtim. Gözleri kapalıydı. hem ağlıyor hemde bağırıyordu. Burak beni görünce

"Yiğit ineyi al enfekte et çabuk sinir krizi geçiriyor."

Başımı hızlı hızlı salladıktan sonra sağ elinde ki ineyi alıp yavaşça Dolunayın boynuna vurdum bir kaç saniye sonra bağırması kesilmişti. Ama hala ağlıyordu. Gözünü açtı ve bana baktı ve hafif gülümsedi.

kıskanç Abilerim  Where stories live. Discover now