"Congiiin beni sallaa"
"Soo biraz otur ya yorulmadın mı?"
"Yaa hayıy yoyulmadım ben kalk"
"Oturmuyorum şu an kalp dudak ama uyuyakalacaksın"
"Sende beni taşıysın zor bişey mi"
Jongin salıncakta ayakları yere değmediği için sallanamayan Kyungsoo yu yavaş hareketlerle sallıyordu.
"Congin biyaz hızlanır mısın?"
"Bu hız yeter Kyungsoo düşersin"
"Ama böyle hiç eylenceli delil ki"
Jongin kalp dudağı kırmamak için biraz hızlandı.
"Yehhuu uçuyoyum Congin"
"Congin bak çabuk ayaklarım gökyüzüne deyiyor"
"Congin sen mükemmelsin"
Jongin hem küçük oğlanın sözlerine gülüyor hemde minik çocuk sallandıkça uçuşan saçlarına bakıyordu.
Kyungsoo çok güzel diye düşündü Jongin.
Saçları,gözleri,burnu,kalp dudakları...
"Congin ben sıkıydım"
Kalp dudak hakkında ki düşüncelerini Kyungsoo nun sözleri sayesinde kafasından atmıştı.
Ama ona olan ilgisini kalbinden atamayacaktı...
***
"Bugün çok güzeldi Congin teşekküy edeyim"
"Ben birşey yapmadım ki annen çağırdı benide"
Dedi ve Kyungsoo nun annesine gülümsedi.
"Ama sen olmasan hiç güzel olmaydı eminim"
Annesi bu ikisinin konuşmasını gülerek izliyordu.
Bu arada Jongin in annesi kapıya çıktı.
"Aaa döndünüz mü?"
"Evet canım çocuklar yoruldu biraz bende geç olmadan dönelim dedim"
"İyi yapmışsın. E hadi gelin akşam yemeğini birlikte yiyelim"
"Yok ya rahatsız etmeyelim şimdi sizi"
"Aaa bak hiç oldu mu bu? Ne rahatsızlığı"
"Tamam tamam canım üzerimizi değiştirip gelelim olur mu?"
"Tabii. Bende hazırlık yapayım."
"Tamam. Jongin evde sıkılırsan bizimle gel üzerimizi değiştirip gelicez"
"Iıı bilmem"
"Ehehe anne Congin de geliyor hadi Congin hadii"
Dedi ve Jongin arakasına geçip onu itmeye başladı.
İki anne gülerken Jongin de arkasını dönmüş Kyungsoo nun elini tutmakla meşguldü.
"Hadi çocuklar gidip gelelim hemen"
Kyungsoo Jongin in ellerini sıkıca tuttu.
Diğer elinide annesi tutmuştu.
Karşıdan karşıya geçerken çalan korna sesiyle korkan Kyungsoo çığlık atmıştı.
Jongin de korkmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu.
Sonuçta o da bir çocuktu.Annesi Kyungsoo yu sakinleştirince hızlıca eve doğru yöneldi.
Sonunda eve varmışlardı.
Kyungsoo üzerindeki giysileri değiştirmek için odasına gitmişti.
Jongin de mecburen salonda Kyungsoo yu bekliyordu.
Annesi de üzerini değiştirmeye gidince Jongin salonda yalnız kalmıştı.
Etrafa göz gezdirdi. Duvar Kyungsoo nun resimleri ile doluydu.
Dilini çıkartmış, gözlerini kapatmış, kulaklarını çekiştirmiş bir sürü fotoğrafı vardı.
Jongin resimlere dalmışken Kyungsoo njn kapıyı kapatma sesi geldi.
Az sonra ufukta miniminnacık yeşil tişörtlü siyah pantolonlu saçları taranmış bir Kyungsoo göründü.
Ah dedi Jongin. Çok güzel değil misin sen? Cennetten düştün sanki...
"Ne oluyoy Congin üstüm çok iyrenç"
Kyungsoo nun sözleriyle Jongin salak salak baktığını anlamıştı.
"Hayır hayır çok iyi olmuş Kyungsoo"
Kyungsoo cevabı beğenmemiş olsa gerek
"İyi ne? Nasıyım düzgünce söyle"
"Imm.. Güzelsin"
Kyungsoo gülümsemişti.
Güzel olmak hoşuna gidiyordu.
Hemde bunu Jongin den duymak..."Hemde fazlasıyla"