Beşinci Bölüm

3.6K 240 32
                                    

Geçmişte kalmak istemiyorum çünkü geleceğimin garantisi yok.

-Hayat Uluoğlu

Yeni bir bölüm yine ben! Umarım severek okursunuz. Ve size ufak bir sorum olacak karararsız kaldığımda hep size sorduğum gibi yine bana yardım edersiniz umarım.

Uğur karakterini her bölümde yazmıyorum, sizce daha fazla Uğur karakeri olmalı mı bölümlerde?

Ben akışına yazan biriyim, olaylar arasında onu bazen kaçırdığımı fark ettim. Sizce bu gidiş iyi mi? Yoksa daha Uğur'lu bölümler mi?

Yorumlarınızı, cevaplarınızı bekliyorum 🤞🏻

Keyifle okursunuz umarım 🌸

-

"Ben seni merak ediyorum." diye ilerledim loş
odada. Hafif kilo almış yüzü yine belirgin hatları altındaydı. Kısılmış gözleri ve her zaman aklıma kazınmış çatık kaşlarıyla bakıyordu bana. Korkuyu hissediyordum ama ona ilerleyen ayaklarıma engel olamıyordum.

"Ben kimim?" diye yankılandı kulaklarımda aralanan dudaklarına çıkan kelimeler. Tam karşısında durup onun gözlerinin içine baktım.

"Musa." dediğimde elinde olduğunu yeni fark ettiğim bardağı yere attı.

"Ben kimim?" diye tekrar bağırdığında yere saçılan cam parçalarına bakıyordum.

"Musa." diye tekrar fısıldadığımda bir gürültü daha koptu. Ne olduğunu anlamadığım kırılan cam parçaları yere düşerken tekrar bağırdı.

"Ben kimim?" korkuyla geriye gitmek istesem de sadece durup ona bakıyordum.

"Baba?" diye gayriihtiyari döküldü dudaklarımdan. Kısılmış gözleri o anda normale döndü. Yüzü yumuşadı, bana gülümsediğini görüyordum.

~

Açılan gözlerim şaşkınca ay ışığının aydınlattığı tavana geldi. Nefes almayı yeni hatırlamış gibi derin derin nefeler alırken yattığım yatakta doğruldum. Odaya baktığımda kimseyi göremedim. Korkuyla yerimden kalktım ve zorlayarak bastığım çıplak ayaklarımı soğuk zemine bastım.

"Anne?" diye seslensemde kimse yoktu odada. Zorla yutkunuyordum ve canım acıyordu. Duvardan destek alarak ilerlemeye başladım. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda yine seslendim. "Anne?" hafif aydınlık olan hastane koridorunda ilerlerken bir hemşire gördü beni.

"İyi misiniz?" diyerek koluma girdi.

"Annemi arıyorum."

"Sakin olun, annenin adı söylersen ben kafeteryaya falan bakayım hemen."

"Meryem."

"Sen odana geç istersen." dediğinde olumsuzca kafa salladım.

"Sorun mu var?" diyerek uzaktan bize doğru gelen erkek hemşire baktım.

"Yok Tuna." Tuna olduğunu öğrendiğim hemşir yanıma gelmişti. "Sen odasına götür, ben annesine bakıp geleceğim." diyerek kolumdan çıktı ve yanımızdan gitti.

"Gel bakalım." diyerek koluma girince kendimi geri çektim.

"Gitmek istemiyorum."

"O zaman oturmak ister misin?" dedi ilerdeki köşedeki normalde  hemşirelerin bulunduğu ama boş olan yeri göstererek. Kafa salladığımda tekrar koluma girip beni o yöne götürmeye başladı.

Hayat'ın YangınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin