Yedinci Bölüm

3.4K 204 51
                                    

Annem geçmişini vücudunda ben ise soy adımda taşıyordum.

-Hayat Uluoğlu

Yeni bölümle tekrar sizinle buluştum, Hayat'ımızın zor zamanlarındaki çıkış yollarını bulması hevesiyle okumanızı umuyorum.

Yorumlarınızı eksik etmeyin! Hepinize yine benden sarı kalpler 💛

Keyifle okumanı dileğiyle ☀️

Anneme sormak için deliriyordum şuan. Serda Abacı kim? Ama annemden alacağım cevabın beni daha da kortutacağından odamda volta atmak dışında yaptığım bir şey yoktu. Aklımdan oraya gitsem beni görüştürürler mi diye düşünmeden edemiyordum. Gitmem doğru olan değildi ama gitmek istiyordum.

Odamdan öyle bir o yana bir bu yana öyle dalmış yürürken telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Gözlerim masada çalan telefona gidince ekranda yazan bilinmeyen numaraya baktım bir süre ama dayanamayıp açtım.

"Alo?"

"Hayat?" karşıdan gelen sesi hemen tanımıştım. Uğur!

"Uğur sen misin?" diye teyit ettirmemek olmazdı.

"Benim, napıyorsun?"

"Napayım düşüncelerle boğuşuyorum."

"Ne gibi?" diye merakla anında sorduğunda yüzümde hafif bir tebessüm belirdi.

"Ailevi desem." dedim ve duraksam. Uğur doktordu beni oraya götürmenin yolunu bulabilirdi belki.

"Pekala." dediğinde hemen araya girdim.

"Bakırköy'e gitmem lazım. Bakırkör Ruh hastalıklılarına. Yardım eder misin?" diye hevesle ama kısık bir sesle sordum.

"Bakırköy mü?" dedi ve anlık duraksadı. "Elimden geldiğince ederim."

"Ne zaman müsait olursun? Beraber gitsek." dediğimde bir kaç saniye düşünür gibi sesler çıktı.

"Bugün 1'de fakülteye geçeceğim. Oradan çıkınca seni alsam olur mu?"

"Olur, olur!" dediğimde içimde bilmediğim bir korku ama büyük bir de istek vardı.

"Tamam, anlaştık." dedi ve derin bir nefes aldı. "Ben seni şey için aradım."

"Ne için?"

"Baban bugün geldi." dedi ve biraz duraksadı. "Aslında sana söylemem ne kadar doğru ama eğer akşam konusu açılırsa izah etmen için..."

"Neden? Babam neden geldi?" dedim korkuyla.

"Deden sanırım anlatmış akşam yürüyüşü meselesini, bana gelip sordu neden böyle bir şey oldu diye?" şaşkınca dudaklarım aralandı. Dedem söz vermişti oysaki! Ben ne diyecektim şimdi babama?

"Allah kahretsin!" diye inlediğimde araya girdi.

"Ben yürüyüş olmadığını senin dedenden korkup öyle söylediğini söyledim."

"Ne yaptın? Ben sana güvendim Uğur!" diye ağlamaklı bir tonda konuştum. Ne diyecektim? Babama gidip Musa'yı buldum onunlaydım mı diyecektim?

"Sakin ol o saçma yalanına baban inanmayacağı için böyle dedim."

"Başka yalan mı söyledin?" dediğimde derin iç çekti bu durumdan hoşnut olmadığını anlıyordum.

"O gece ayağının çok ağrıdığını ve o sıra benimle mesajlaştığını söyledim. Bende sana ağrının geçmesi için ilaç getirdim ama evi bulamadığımdan dışarı çıkmak zorunda kaldın sende." dediğinde gözlerimin parladığına emindim. Gerçekten zeki olduğuna emin olmuştum Uğur'un. Ne güzelde sıyırmıştı paçamı çamurdan.

Hayat'ın YangınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin