_9_ Sınav

213 22 55
                                    

Medya: Kaptan Tayron
(Bu karakter kafamda tam kaptan rolünü kaptı.)

Zana bütün öğrenciler gibi ana güvertede durup Generalin ona vereceği görevi bekliyordu, gemileri yakından görüp tanıma fırsatları varken öğrencilerin bu konuda bilgi sahibi olmasını istemişti. Bu yüzden her biri gemide çalışan kişilerin yanında olacaktı bir süre. Zana adının söylenmesi ile dikkatini General'e verdi.

"Zana Kılıç ve Ehras Akam siz kaptanın yanına gideceksiniz. Kiyan Sayara, Kayren Sayara, siz baş makinistin yanına gidiyorsunuz. Ardelan Kabi ve Sona Kalay sizlerde makina ustasının yanına gideceksiniz. Kiyara Sayara ve Kiya Sayara sizler mutfağa, aşçının yanına gideceksiniz. Sim Aves ve İlva Yeke kamarotların yanına gidecesin."

Adid isimleri okumaya devam edecekken Sim, "Afederssiniz General gemi terimleri ile aram pek iyi değildir de. Bizim görevimiz tam olarak ne?" diye sordu.

"Temizlik işleri."

"Temizlik mi?" Sim'in yüz şekli tiksinmiş gibi değişince, öğrenciler kıkırdamaya başladı. General öğrencilere biraz yaklaşıp tek tek herkesin yüzüne baktı.

"Neye gülüyorsunuz? Söyleyin komik olan ne?" Kimseden en ufak bir ses çıkmadı. "Şimdi hepiniz önce arkadaşınızdan, sonra aşağıya inip bütün kamarotlardan özür dileyeceksiniz. Hiç kimsenin çalışmasını, emeğini küçük göremezsiniz! Bir daha böyle bir şey gördüğümde bu kadar nazik olmam. Şimdi herkes önce özür dileyecek, sonra işinin başına geçecek. En ufak bir imaya tahammülüm olmayacak! Oyalanmayın!"

Herkes aşağı kata indiğinde General, Sim'in biraz geride kalmasını işaret etti. "Arkadaşların çıktıktan sonra sende herkesten özür dileyeceksin. Nasıl bir iş olursa olsun alnının akıyla çalışan birine yukarıdan bakılmaz! Kimseden üstün değiliz. Söylemek istediğimi anlıyor musun?"

"Evet General anladım. Özür dilerim."

"Ama onlardan önce yapman gereken bir şey daha var."

"Nedir General?"

"Gülümse. Öğrencilerimi asık suratla görmek hiç hoşlandığım bir şey değildir."

Sim gülümseyerek arkadaşlarının yanına gittiğinde, General kendi odasına geçti. O sırada kaptanda yanına gelmişti. "Bilgiyle tıka basa doldurulmuş boş kalıplar yerine, insan yetiştiren bir eğitmen. Her zaman şahit olduğum söylenemez. Tebrikler General."

"Bu benim görevim. Son durum ne?"

Kaptan elindeki kağıtları Adid'in yanına bıraktı. "Herhangi bir sorun çıkacağını sanmıyorum."

"Teşekkür ederim Kaptan."

"Rica ederim. Rahat rahat çalışmanıza bakın, bende öğrencilerle ilgilenmeye gideceğim."

Kaptan güverteye çıktığında, kızıl saçlı bir kızın gemiyi meraklı gözlerle süzdüğünü gördü. Yanına gidip, "Gemiye ilk defa mı biniyorsun?" diye sordu.

"Evet."

"Adın ne senin ve görevin?"

Zana yanına gelen adamı kısa bir süreliğine süzdü. Oldukça düzenli bir şekilde kesilmiş sakalları, uzun olup başının üstünde topuz yaptığı sarı saçlarına aklar düşmüştü. Geniş omuzlu otoriter bir yapısı vardı. Siyah takım bir elbisesiyle, hiçte gemi adamına benzemiyordu. "Zana Kılıç. Kaptanın yanında durup bize verilen görevleri yerine getireceğiz."

"Peki Zana Kılıç, bende Kaptan Tayron. Arkadaşın nerede?"

"O ikinci kaptanın yanına gitti. Ben birinci kaptanı beklemeye karar vermiştim. Birde bir kaç sorum vardı."

KILIÇ KATİBİWhere stories live. Discover now