_30_ Robot Müsabakaları

47 9 47
                                    

Medya: Leo Kim Jae-young

"Bayan Nil Ova."

Lal Rao bu ismi duyduğunda içten içe kendine kızdı. Aptal insanların arasında kala kala oda aptallaşmıştı işte! Bu görev bittikten sonra dünyayı terk edecekti. Girilecek milyonlarca şekil varken, hiç güç harcamadan bile makyajla farklı biri olabilecekken neden aynı maskeyle akademiye gelmişti ki? Normalde onu bir kere gören bir daha göremezdi ve bu sefer aptallık ettiği için sonucu kötü olmuştu.

Adid yanına gelip, "Başta yanlış gördüğümü düşündüm ama işte sizsiniz. Burada ne işiniz var?" dedi.

General koruma kalkanını güçlendirmişe benziyordu ama yine de Lal zihninin için görmüştü. Kendisi için geldiğini sanıyordu. "Burada tanıdığım biri arkadaşım varda ona taşındığımı söylemeye geldim. Bu arada General sizinle röportaj yaptıktan sonra kovuldum, gerçek bir nedeni yok patronla iyi geçinemiyorduk. Kovulunca da röportajı vermek istemedim, ben o kadar uğraştıktan sonra o yazıyı yayınlamalarına izin veremezdim. Bencilce bulabilirsiniz tabii. Üzgünüm."

"İnanın aklıma bile gelmedi. Hiç sorun değil. Başka bir iş bulabildiniz mi peki?"

Adam yalan söylemiyordu, kendisi için sormamıştı. "Evet şehir dışında bir iş buldum. Neyse benim acelem var. Kendinize iyi bakın."

"Şey kim için geldiğinizi ve nereye gitmek istediğinizi söylerseniz yardımcı olabilirim. Yanılmıyorsam akademiye ilk gelişiniz değil mi?"

"Evet ama siz rahatsız olmayın ben bulurum bir şekilde."

"Hayır sorun olmazdı ama tabii siz bilirsiniz. Yeni hayatınız ve işinizde başarılar dilerim."

General onu tuhaf bulmaya başlamıştı ve bu çok sinir bozucuydu. "Aslında Ehriman diye birini arıyorum, tanıyor musunuz?" dedi Lal.

"Elbette tanıyorum. Bir dakika beklerseniz çağırıyorum, dersleri bitmiş olmalı." dedi General ve tam konum atarak Ehriman'ın hemen yanına gelmesini bekledi.

Kısa bir süre sonra Ehriman, General ve Lal Rao'yu oturmuş konuşuyor olarak buldu ama hala çağırılma nedenini anlamış değildi! Lal elini saçının arasına attığında hafif kırmızı bir ışık parladı, bu habercilerin özel şifresiydi.

Lal, "İşte geldi Ehriman, ayırdığınız zaman için teşekkürler General." dedi.

"Hoşçakalın Bayan Nil Ova."

General uzaklaşır uzaklaşmaz, "Sizin burada ne işiniz var? Şifre çözüldü mü yoksa? Peki o nerede?" dedi Ehriman. Haberciler gizliliği severdi, o yüzden Ehriman adını söylemek istememişti!

"Rahat ol Ehriman, o dediğin kişi benim. Ayrıca hayır henüz parşömenin şifresi çözülmedi. Ben buraya başka bir şey için geldim."

Ehriman parmağını Lal'a doğru şaşkınlıkla uzatarak, "Sen erkek değil miydin ama?" dedi.

Lal Rao zevkle sırıtıp, "Gizemli davranmaktan sıkıldım, daha eğlenceli şeyler yapmak istiyorum. Neyse sen şimdi gidebilirsin, Generali atlatmak için senin adını verdim!" dedi.

"Onu nereden tanıyorsun?"

"Bu seni ilgilendirmez? Ha_"

"Ehriman."

Ehriman ve Lal aynı anda seslenen kişiye baktılar, Avşin biraz merak biraz da aceleyle yanlarına gelmişti. "Neden telefonlarına bakmıyorsun ki sen? Turnuvayı unutmadın değil mi?"

"Hayır unutmadım tabii ki, tam sizin yanınıza geleceğim sırada General beni çağırdı ondan geciktim."

"Peki bu bayan kim?"

KILIÇ KATİBİWhere stories live. Discover now