on altı

338 57 30
                                    

Jimin gözlerini henüz açmadığı için aydınlık bir güne uyandığından habersizdi. Kendini oldukça iyi hissediyordu. Dün gece Yoongi'nin masalını dinlerken uyuyakalmıştı ama gayet iyi bir uyku uyumuştu. Masalın sonunu duyamadığı için üzgün hissediyordu ama. Bu gece de Yoongi'den aynı masalı anlatmasını isteyecekti, umuyordu ki Yoongi bu teklifini de kabul etsin.

Göğsündeki ağırlığı hissedince göz kapaklarını hafifçe kaldırmaya çalıştı. Bu eylemi gerçekleştirmekte zorlanmadığı harika bir gündü, yalnız göğsündeki ağırlığın sebebini merak ediyordu. Gözlerini açtığında ilk gördüğü çenesinin hemen altındaki siyah saçlardı. Yoongi başını göğsüne yaslamıştı ve tek eliyle de beline sarılmıştı. Tutuşu oldukça sıkıydı, sanki onu bırakırsa ellerinden kayıp düşmesinden korkuyor gibi bir hali vardı. Jimin gülümsemesine engel olamadı. Daha önce kimse ile yatağını paylaşmamıştı, hep tek uyumuştu. Belki henüz bebekken annesi yanında yatıyor olabilirdi ama hatırlamıyordu. Hatırladığı dönemlerinde hep yalnız uyurdu bu yüzden yanında birinin uyumasına alışkın değildi. Bu ilkti.

Jimin önceki geceyi saymak istemedi çünkü o gece garip bir geceydi. Yoongi neler olduğunun farkında değildi, Jimin de pek bilmiyordu. O yüzden dün geceyi ilk saymak daha mantıklıydı.

Jimin kimse ile uyumadığı için doğal olarak birine sarılarak ya da ona biri sarılarak da uyumamıştı. Aralarında olmayan elini kaldırıp Yoongi'nin saçlarına daldırdı. Onları okşamak hoşuna gitmişti ve dün bu yarım kalmıştı. Bu yüzden devam etmek istedi.

Yoongi'nin kendisine sarılması nedenini bilmediği bir şekilde hoşuna gidiyordu ve  tüm gün böyle yatakta durabilirmiş gibi hissetti. Bu his... harikaydı. Jimin tam anlamıyla harika hissediyordu. Yoongi'nin nefesleri göğsüne çarpıyordu. Yüzünü tam göremiyordu ama sorun değildi. Yalnızca Yoongi'nin aralarına kıvırıp koyduğu kolunun uyuşmasından endişeleniyordu, o kadar. Kendi kolu gayet iyiydi ama Yoongi'ninkini bilmiyordu.

Parmakları ile siyah tutamları biraz daha okşadı. Gerçekten yumuşacıklardı ve onlara dokunma hissi içini gıdıklayan cinstendi.

Jimin Yoongi'nin ne kadar harika bir insan olduğunu düşünüp duruyordu. Harika bir görünümü vardı, ses tonu etkileyiciydi. Masal anlatırken Jimin'in dikkatini taze tutabilmişti ama Jimin uykusuna yenik düşmüştü. Elleri de çok güzeldi, nasırlılardı ama bu onların güzel olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Teni çok solgun olmasına solgundu ama yine de güzeldi. Jimin istese de Yoongi'de kusur bulamıyordu ve kusurmuş gibi görünen her şeyin aslında onda ne kadar güzel olduğunun ayırdına varıyordu.

Göğsünde hissettiği kıpırdanma ile elini çekip Yoongi'nin uyanmasını bekledi. Yoongi birkaç kez kolunu belinde hareket ettirdi. Yavaş yavaş uyanıyordu ve Jimin'e sarılı bir pozisyonda olduğunu fark edince eli sıcak bir kazana değmiş gibi kendini yatağın diğer tarafına attı. Jimin kaşlarını çattı.

Yoongi'nin şiş yüzüne ve dağılmış saçlarına bakıyordu. Gözüne her seferinde böyle mükemmel mi görünecekti?

"Hyung bir şey mi oldu?"

Kısık ve peltek sesiyle sordu. Yoongi gözlerini kaçırıyordu. Birkaç kez gözlerini ovdu.

"Özür dilerim. Uyurken sarıldığımın farkında değildim. Küçükken... küçükken babaannemle uyuduğumda ona sarılırdım. Seni o sandım sanırım."

Yine özür dilemeye başlaması Jimin'i üzmüştü ancak peltek sesiyle hızlı hızlı konuşması hoşuna da gitmişti. Hem ne demişti o? Kendisini babaannesi mi sanmıştı? Jimin Yoongi'nin en değer verdiği insanın babaannesi olduğunu öğrenmişti ve kendisini onun yerine koyması gururunu okşamıştı.

"Sana kızmadım hyung. Neden özür diliyorsun?"

"Kızmadın mı?" Yoongi'nin uykulu ve şaşkın yüzü çok sevimliydi. Jimin başını iki yanına salladı.

"Hayır, kızmadım. Ayrıca hyung bundan sonra durduk yere benden özür dileme, nefesini boş yere tüketiyorsun." Gülümsediğinde Yoongi de gülümsedi. İçi rahat etmişti. Derin bir nefes alarak sırtını yastığa yasladı.

Jimin biraz kayıp başını onun göğsüne koydu, tıpkı Yoongi'nin kendisine yaptığı gibi ve Yoongi'nin kalbi kulağının hemen altında delicesine atıyordu.

aydan çalınan masallar | yoonmin ✓ Where stories live. Discover now