Cadılar kraliçesi

1.5K 106 211
                                    

Son iki bölüm sonra elveda Şüheda ve Tom. Ben üzülüyom.

Sabah gözlerimi balo sabahı sonrası gibi açtım. Baş ağrım tavan
, Tom gene aynı şekilde bana arkadan sarılmış.

" Günaydın sarhoş cadı."

" Günaydında bana o baş ağrısına iyi gelecek iksirden verir misin ?"

" Bak günaydın demeyi öğrendin. Gözümden kaçmadı."

Küfür edicem olmicak. İksir gene başımın ağrısını keserken bende dünü hatırlamaya çalıştım. Harbi lan dün ne oldu?

" Tom dün ne oldu?"

" Hatırlamıyor musun bizim en güzel gecemizdi. "

Çüş! Lütfen düşündüğüm şey olma lütfen !

" Ne anlamda LAN NE OLDU DÜN GECE ?"

" Dur bağırma cadılar kraliçesi! Hiç bir şey olmadı üstüme kustun. Pijamalarınsa büyüyle değiştirdim. "

Bir anda ona küçük tokatlar atıyordum ki . Elimi tuttu. Sonra ayağına takıldım. Ve üstüne düştüm bir anda benim üstüme çıktı. Bu ne lan? Piç smaile yaptı...

" Kalksana be üstümden!"

" Kalkalım bakalım yanlız 1 yıl sonra geri oturucam."

" O kadar erken mi evlenicem? Delirmiş olmalıyım!"

Üstümden kalktı. Bana trip attı. Atarsan at be!

" Lord Triptivold!"

Bana inanmazca baktı.

2 yıl sonra

Kapıdan olanları izledim.

" Gellert ölmeni istedi artık Hogwarts'taki gibi casusluk yapamıyorsun."

Vay vay vay bu gerzek yandaş sayesinde Hogwarts casusunuda öğrenicektim ! Adam asasını önündeki oturana çevirdi.

" Merhamet et bana!"

" Expelliarmus. " Asası elime geçerken o duvara yapıştı.

Emma Weasly... İnsanın en yakını ,canını en çok yakanı olurmuş.

Sadece adamı alıp cisimlendim. Duvarın içinden geçtiğinden beri sersemdi. Seherbaz bürosuna olayları anlatınca ani bir mahkeme yapıldı. Ve Go to Azkaban. Tam çıkıyordum Tom aradı. Evet muggle telefonu var ikimizdede.

" Alo! Şüheda."

" Cehenem ne oldu be gece gece arıyon?"

" Sen gene çalışıyor musun?"

" Herkes sizin gibi ünlü bir seherbaz değilse biz ne yapalım?"

" İyice asabi oldun sen bu ne?"

" Çekersen paşam!"

" Ben gene bir halt yedim."

" Ne yaptın gene?"

" Eve birini davet ettim ama dolap tam takır."

" Gel yemek yap diyorsun?"

" Yapar mısın diğer yarım?"

" Peki ne var dolaplarda?"

" Hiçbir şey.." Göremeyeceğini bile bile göz devirdim.
Ve Tom'un Hogsmead'deki evine gittim. Gitmeden muggle dünyasından bir sürü şey aldım.

O evi alınca sadece ikişer tabak, çatal almıştı. Oda ben gelirsem diyen sonra kafasına vura vura bir şeyler aldırdım.
Çay demledik. Ah hamaratlığımla hemen kek - kurabiye yaptık.

Beceriksiz ben...
İki kez elimi yakma girişimimden sonra istediğim gibi olan kurabiyeleri tabaklara koyduk.

" Kimi davet ettin ?"

" Bizimkileri..."

" Bizimkiler derken?"

" File, Yiğit, Henry, Pietro, Visiyum, Mia, Luna,Anna"

Anna Henry'nin sevdiği kızdı. Annemi arayıp kalmak için izin almayı denedim. Yani alamadım... Tom annemle biraz konuşunca ikna etmiş olacak ki gülerek telefonu kapattı.

Bu ne lan bu kadın benden çok Tom'u seviyor? Where is the adalet? Hogwarts'a gittiğimden beri dil öğrenmek gibi bir derdim olmadı. Yap dil büyüsü bitti gitti.

Ah ben kafamı nerelere vuram. Mia ve File nikah gününü yeni almışlardı. Pietro ve Visiyum Hogwarts biter bitmez evlendi.
Henry Anna'ya açılacaktı. Yiğit ve Luna'da nişanlıydı.

Büyümek pek bize uğramamıştı. Ben hala üç yaşında çocuk gibiydim! Tom'sa gri... Karanlık tarafa geçmese bile aydınlık tarafada geçmemişti.

İkimizde birbirimizi değiştirmeyip olduğu gibi sevmiştik. Gerçek sevgide buydu zaten.

Birbiriyle didişen iki manyak.... Ben yerine biz olmuştuk.Tom akşamları muggle dövüş klübüne gitmemi onaylamıştı.
Bende ' Senden onay isteyen mi oldu?' demiştim. Kavga etmiştik.

Of biz ne tuhaf bir çift olduk? Valla bende anlamıyorum zaman bizi yaşlandırıyor be!

Savaş kapıdaydı... Babamla savaşıcam ne müthiş? Babamın Grindelwald olduğunu öğrenen bakan bana karşı çok tutumluydu. Elinde olsa bütün işi bana yıkacak manyak!

Sena'ysa üniversiteye başlicak. Muggle okulunda okumanın zararları...

Herkes Hogwarts'a gidemez velet!(Mesela ben.)

Gelen çağrı üzerine bir halt olduğu belliydi çünkü Tom'u bile çağırmışlardı. Ben, Tom ve Yiğit. Hemen cisimlendik. Toplantı odasındaki yerimizi alırken. Sorunu merak ediyorduk.

" Sorun büyük! Vampirler ve kurt adamlar aralarında anlaşıp bir köye saldırıyor. Bu saldırı Grindelwald tarafından yaptırılıyor.
Siz bu saldırıda görevli değilsiniz Bayan Aksekili. "

Sinirle ayağa kalktım.

" Ne demek görevli değilsiniz! Lan bunca saat boşa mı çalıştım ben! Eğer bir tehlike varsa bende yardım edemeyeceksem neden seherbaz oldum ben şifacı falan olaydım! Ben o saldırıya geliyorum başkan siz ne yaparsanız yapın!"

Aniden masadaki fotoğrafı alıp oraya cisimlendim. Sizden izin isteyen oldu sanki. Ben biliyorum bütün bunlar Tom beyin başının altından çıkıyor. Ünlü bir seherbaz olduğunda tahmin edin ilk ne yaptı? Bakana beni tehlikeli görevlere göndermemesini rica etmiş.
Gerzek... Ve hala bu konu üstünde tartışıyorduk.

Ormana yakın bir yer olması benim pek beklemediğim bir şeydi. Etrafta kurt adamlar ve vampirler vardı. İnsanlara saldırıyorlardı.
Herkesi güvenli bir yere koydum. Tam bunlarla savaşacaktım ki.
Bizimkiler geldi.

Bir tanesini cayır cayır yaktım. Kurt adamlardan biri bana saldıracakken animagus olup onu pençeledim. Puma olmayı seviyorum. Birkaç tanesini daha hallettim. İnsan formuna dönüştüm. Ve o arada bir şey gördüm...

Bir vampir, bir çocuğu ısırmak üzereydi. Tom'sa kızı kurtarmaya çalışıyordu. Vampirin yanına koştum.

" Bence o kız yerine beni al! Hem liderinizi cayır cayır yaktım!"

O kıza daha çok küçüktü ama ben en azından seevilecek kadar uzun yaşamıştım.

" ŞÜHEDA NE SAÇMALIYORSUN!?" Tom'un sinirlendiğini gören vampir bu fikri cezbedici buldu ki kızı atıp beni aldı.

Ve boynuma kafasını gömecekken karnına tekmeyi geçirdim. Dengesini kaybedip yere düşerken beni kendine çekti. Yere yapıştığımda omzuma dişini geçirdi.

O can havliyle ben bas bas bağarırken biri beni ondan çekti. Benimse görüşüm bulanıklaştı.

DeğişkenWhere stories live. Discover now