Hastaneye

1.6K 113 141
                                    

Bu bölümden sonra final

Hastane kokusu burnuma dolarken bilincim yavaş yavaş  geldi.

" Nedeyim ben?"

" Cehennem dibinde! Ha birde eben olabilir?"

" Kimsin sen!"

" E-"

" Sevdiğim kadını rahat bırak Visiyum! "

Riddel doğrulmama yardım edince  etrafa baktım. Visiyum sandalyede oturuyordu.

" Ne oldu bana?"

" Kanka enişteme ' Ölüm ani dünya fani bir kere versen ne olur yani?' dedin oda-"

" VİSİYUM! "

" Peki ben gidip Pietro'yu nutellayla aldatıyım. İşiniz falan varsa kapıyı tutuyim." Diyip koşarak gitti.

Yediğim haltı hatırlayıp şirinlik yapmaya çalıştım.

" Tom ben seni seviyorum bunu biliyor musun? "

" Yaa ne zaman? Vampirin önüne atlarken mi?"

" Ama sevilenim ben seherbazım işim bu."

" İşte bu yüzden kavga ediyoruz ya hatta sen yüzük atmayı bile düşünüyorsun!"

" Zihnime mi girdin Tom!"

" İstemeden oldu!"

" Nasıl istemeden oldu ya? Ney bu çocuk oyuncağı mı?"

" Değil ama dur ! Biz niye tartışıyoruz?"

Sustum hırpalamak ikimizide , ilişkimizide yoruyordu.
Ona gelen çağrıyla anlımdan öpüp gitti. Seherbaz bürosuna gittiği belliydi.

Belki beceremiyorduk biz olmayı. Bu sorunları geride bırakmıştık. Her sorunda bir bunu düşünmekten kendimi alı koyamadım. Üff! Uyumak istiyordum ve uyudum.

______________________________

Tom'un iş çıkışı gelmesi ve Fileyi getirmesiyle sıkıntım ölmüştü.
Sevgilimin ortaya attığı fikirle. Ben, Tom, File, Mia, Visi, Pietro Hogwarts'a gittik. Dipet müdürlükten uzun zamandır ayrılmıştı. Dumbledor'un yanına fırladım. Tom, onu sevmediği için koleksiyoncuya bakmaya gitti.

" Görüyorum ki Gellert' dan sonra olacak olan bir kara büyücüyü sevdiniz? Ve onu bir canavardan insana çevirdiniz. Bu gelmiş geçmiş en etkili ve eski büyüyle yaptınız. Sevgi.."

" Dumbledor ben onu her zeresine kadar sevdim oda bana bir söz verdi ve tutuyorda. O artık kara büyücü değil! Hergün yüzlerce insanı muggle, büyücüyü kurtaran bir seherbaz."

" Haklı ,o burunsuz ben değilim! Kimseyide öldürmedim Dumbledor!"

" Yuh Tom! Kapı mı dinliyordun? "

Umursamazca omuz silkti. Dumbledor'la vedalaştım. Sonra Tom beni madalyaların olduğu yere götürdü ve altın madalyalarımı gösterdi.

Uluslar arası bir bilgi yarışında birinci olmuştum.
Üst üste 3 yıl Quidditch zaferi getirmiştim.
Gene uluslar atası bir Düello yarışında birinci olmuştum.
3 yıl boyunca Bina Kupasını aldım.

Ah! İnsaanları çıldırtırdım. Ve gene yapıyorum.
Muggle dünyasında yazdığım roman çok tutmuştu. Herkes FYBS için sürünürken ben rahattım.
Okuldan ayrılınca Profesör Dumbledor bana Profesör olmayı teklif etmişti. Ben de reddettim.

Ben macerasız yapamam!

Tom bir iki Profesör ile görüşmeye giderken bizi izleyen birini gördüm. Hemen peşinden gittim onu yakalamam dakikalarımı aldı. Bu Filenin yeşil gözlü versiyordu.

HARRY POTTER

" Harry sen gelecekte olmalısın!?"

" Sadece sana minet duyuyorum bunun için sizin zamanınıza geldim birazdan gidiyorum."

" Ne minneti?"

" Senin sayede Sirius azkabana gitmedi. Peter hiç onların arkadaşı olmadı. Ben anne ve babamla büyüdüm. Babam bana  Harry James Potter değil! Harry Marvolo Potter ismini koydu. Ona çok iyilik yaptınız. Cedric, Tonks, Fred, Remus, Moddy ölmedi. Lucius safkan manya biri çıkmadı."

" Peki siz Altın Üçlüye ne oldu?"

" Ron Pansy ile evlendi. Draco iyi tarafa geçti ve Herm'le evli baba olucak ve ben..."

" Ve sen? "

"Oleander ile evlendim ve baba olucam. Sen mükemmel ve çok güçlü bir kadınsın Şüheda o karanlık canavarı bir insana çevirdin."

" Ben bir şey yapmadım sadece bir insanı sevdim."

Bana sıkıca sarıldı. Göz yaşı omzuma düştü.

" Sen beni o canavar aileden, ailesiz olmaktan kurtardın. Aramızda kalsın Herm sana hayrana! Draco ise Tom'a! Sizi seviyoruz çocuklarımıza sizin ismini verece kadar!"

" Ne benim ismim mi?"

" Oleander' la ikimizde anlaştık kızımız olursa Şüheda Lily Potter olacak. Erkek olursa Tom James Potter koyucaz. Ama Herm kızı olursa bizden önce Şüheda ismini koyucak. Neyse bizde Şifa Lily Potter koyarız."

Duygulanıp ağladım oysa bu son ağlayışım olmayacaktı.....
Boynundaki zaman döndürücüyü ayarlayıp gitti.

" Neden boş duvara bakıyorsunuz Bayan Riddle ?"

King... Şu Tom'u kıskandırmak için kullandığım çocuk.

" King!? Profesör mü oldun?"

" Evet. Aslına bakasan bitki bilimi Profesörü oldum."

" Ben ne dedim acaba?"

" Riddle evlenmişsin kutlarım neden düğün yapmadınız?"

" Çünkü evlenmedik. Geçen yıl birlikte Fransa'ya tatile gittik o kadar."

" Ailen ?"

" Fransa tatilimizin asıl sebebi bir seherbaz göreviydi."

" Vay canına kim derdi ki koca Tom Marvolo aşık olacak!"

Yorum yapmadım. Bahçenin boş olduğunu bilerek gittim.
Birden yanıma 8 yaşında altın saçlı, mavi gözlü beyaz elbiseli bir kız geldi. Elindeki kocaman buketi bana verdi.

" Teşekkür ederim bu güzel çiçeklerin borcunu nasıl ödiyebilirim."

Elimi tutup beni bir duvara götürdü. Birden duvara projeksyon ışığı gibi bir ışık geldi. Boş bir sandalye duvara yansıdı. Sonra Tom o sandalyeye oturdu.

" Kayıtta mı Abraxas? "

" Bilmiyorum lanet düğmeye ba-basmışım çalışıyor."

" Sanada yapacağın işede Abraxas! Ihım! Şimdi sana bir hikaye anlatıcam Şüheda ama bu diğer hikayelerden biraz farklı. Kurtarılan prenses değil prens. Bir gün çevresi tarafından mükemmel olduğu düşünülen bir prens varmış. Onun göründüğü gibi olmadığını sayılı kişi ve bir bilge bilirmiş.

Bu mükemmel görüntünün altında çok karanlık planlar varmış. O onları yavaş yavaş gerçekleştirirken güzeller güzeli bir kız saraya gelmiş. Bu kız kahin olduğu için prensin geleceğini görmüş ve onu durdurmaya çalışmış. Ama o bunu yaparken prens ilk defa birini sevmiş. Onlar bir sürü zorluğu yenip en çokta önyargılarını bırakarak bir karar almışlar mutlu sonsuz olmuşlar o kararı merak ediyorsan Sırlar odasına gel."

Sırlar odasına gittim. Musluğa Tom'un öğrettiği çataldilice bir kaç kelime şöyledim. Kapı açıldı. Orası çiçek yapraklarından ibaret olmuştu. Mumlarda etraftaydı. Kos koca Salazar görse utanır...

Tom kenardan bana doğru geldi.

" Tom.. Bu.. "

" Şu an bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum burayı seçtim çünkü burada sana çıkma teklif ettim."

" Tom ne saçmalıyon?"

" Valla onu bende bilmiyorum... Bak ' hayır' dersen anlarım... Şüheda bundan sonraki hayatına ' Aksekili ' olarak değil ' Riddle' olarak devam eder misin?"

Pisin tekiyim. Şerefsizlik forever!

DeğişkenWhere stories live. Discover now