6.Bölüm:Bence

1.5K 81 2
                                    

    Tüm kusurlarımızı bir öpücüğün içine hapsederek yok edebilir miyiz? Belki mümkündür? Dudaklar mühürler. Kusurlarınızı mühürleye bileceğiniz bir aşk bulduğunuzda kaçırmayın.

Kerem'den

Yoğun ve yorucu bir iş günün ardından artık isyan ederek çıkıyorum şirketten. Takım elbise giymekten artık bıktım şirket yükselişte ama benim ruhum çöküşte. Yaşlandım ama hala şirket işleriyle ilgileniyorum üstelik önceliğim her zaman şirkette. Eve gitmek için arabama bindiğimde aklıma Zeynep geliyor. Zeynep'e gitmenin en mantıklısı olduğuna karar vermesem de onun yanında kendimi dinç hissediyorum.

Zeynep'in evine geldiğimde zile bastıktan sonra beklemeye başladım. Zeynep kapıyı açtığında şaşırmıştı. Ben olsam bende şaşırırdım. Akşamın onunda ne oldu diye düşünürüm açıkçası.

"Kerem?"

"Zeynep"

"Ne yapıyorsun burada?" Bende bilmiyorum ama artık otursak? yorgunluktan bayılmak istiyorum.

"Kapıda mı konuşacağız?"

"Hayır, geç içeriye."Diyerek kapıdan hafif çekilerek eliyle içeriyi gösterdi.Zeynep'in bu şaşkın hallerine karşı sırıtmaya başladım. İçeriye girdiğimizde Zeynep önden ben arkadan salona geçtik. Ben tekli koltuğa geçtiğimde, Zeynep oturmadan;

" Şey ben kahve yapıyordum, sende ister misin?" Zeynep'in cümle kurma çabası, kekelemesi beni güldürmüştü. Özgüvenli bir kızı bu hale getirebiliyordum.

"Olur"

"Tamam, ben hazırlayıp geliyorum.'' Zeynep içeriye girdiğinde salonu incelemeye başladım. kocaman bir kütüphanesi vardı fakat evi pek de büyük değildi. Müzik sistemi ve gerçekten büyük bir televizyonu vardı. Evin dışında evin yarısı kadar olsa da bir garaj vardı ev zaten öyle site içinde bir yerde de değildi. Şehirden baya uzak çok az evin bulunduğu bir muhitteydi. Daha fazla dayanamayıp mutfağa gidip onu izlemeye başladım. Bazen bir şeyler mırıldanıyor, arada bir biraz daha yüksek sesle kendine sövüyordu. İşini bitirip arkasına kahvelerle arkasına döndüğünde ben görüp irkilmişti. Kendine son anda zarar vermekten kurtulmuştu.

"Ne yapıyorsun burada kerem? Ödümü patlattın" Fark ettim.

"Özür dilerim. Canım sıkıldı bende sana bakmaya geldim" Keyifle söylediğim sözler karşısında kaşlarını çatsa da bir şey demedi.

"Tamam. Kahvelerimizi nerede içelim?" Nerede içmek istersin? Bende ki fikri pek sevmezsin.

"Bahçen gayet hoş gibi görünüyor. Bahçe de içelim mi? " Zeynep kafasını 'olur' anlamında salladığında ben kendi kupamı onun elinden alıp mutfak kapısından bahçeye doğru yürümeye başladım. Evine göre hoş bir bahçesi ve idare edebilecek kadar büyüklükte havuzu vardı. Havuzun başına beş tane şezlong yerleştirmiş. Zevkli hatun.

''Bahçendeki çiçekler fazla renkli hepsi farklı yerlere ekilmiş, neden?'' Papatyalar daha fazlaydı ama onun nedenini o çiçeği daha fazla sevdiğini anlamıştım. Bunu anlamayacak kadar salak olan biri olamazdı değil mi?

''Çünkü her çiçeğin yetişme ortamı farklıdır bende ortamına uygun bölgelere yerleştirdim.''' Zeki kız. Çardağa oturduğumuzda kahvemden bir yudum aldım. Ceketle rahat değilim ben! ''Evde hep böylemi dolaşırsın?'' Kendi üstüne baktıktan sonra sorduğum soruyu anlayamadığı için tekrar bakmıştı.

"Anlamadım, nasıl ?"

"Tepeden bir topuz, ayıcıklı pijamalar falan"

"Evimde neyle dolaşmamı bekliyordun?" Haklı.

"Yani ne bileyim, şey sen mankensin sonuçta daha şey giyinmen gerekmiyor mu?" Söylesene Kerem sen ne zaman bu kadar çekinden oldun?

"Ne? Süslü? Seksi? " Kız benden daha cesur!

"Yani, gibi."Ben hala böyle muş kalayım aman ne güzel ya.

"Kerem burası ev, kerhane değil. Niye süslü - püslü giyineyim?" Püslü giyinsene, merak ettim.

"Yani ne biliyim şuana kadar senin gibi kimi tanısam ve görsem sokakta bile neredeyse gecelikle dolaşıyor"

"Evimdeyken kendimi nasıl iyi hissedersem öyle giyinirim Kerem." Ulan ben yakında evde takım elbiseyle yatıp kalkacağım.

"Tamam sinirlendirmek istemedim"

"Tamam, sorun değil"

"Eee şey kalkayım o zaman ben "

"Geçireyim ben seni" Deyip Zeynep ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladı bende ona yetişmek için hızlı yürüdüğümde tam arkasına geldiğimde Zeynep bir anda arkasına döndü. Dengesini kaybedip düşecekken Zeynep'i belinden tuttum. Artık onun dudaklarının çekimine karşı koyabilecek gücü kendimde bulamıyordum. Zeynep böyle şaşkın şaşkın bakarken ve dudakları hafif aralıkken de bana pek yardımcı olmuyordu açıkçası. Aramızdaki bu çekim benim sonum olacak gibi hissediyordum.

Artık dürtülerime gerçekten karşı koyamadığım da Zeynep'in alt dudağını dudaklarımın arasına almıştım. Zeynep ellerini enseme çıkardığında bu hareketinden aldığım cesaretle onu öpmeye başladığımda o da bana eşlik ediyordu.

Ayrıldığımızda nefesimi düzenlemek için alnımı Zeynep'in alnına yasladım. Gözlerimi açtığımda Zeynep'te benden saniyeler sonra açmıştı gözlerini. Konuşan tarafsa ilk ben olmuştum.

"Bence bu gece birlikte uyumalıyız!"

"Bence de!"

Seni Sevebilir miyim?Where stories live. Discover now