4| götüm başarıyla yalandı, tebrik ederim.

1.1K 143 104
                                    

Ayağa kalkıp üstünü silkelemeye başladığında Jimin ve Yoongi ona dönmüş, şaşkınlıkla bakar haldelerdi.

"Taehyung çık buradan." dedi Yoongi.

"Hyung, Hoseok beni sinir etmek için yukarı çıkarken yemek kartımı buraya attı ben de onu arıyor-..."

"Çık buradan dedim."

Taehyung kaşlarını çattı ve ellerini sıktı. "Dışişleri bakanının Europol'de gizli dosyası bulunan kokain çekme videosu konuşuluyor sanki." diyerek onların duyacağı şekilde söylenerek çıktı. Jimin de biraz arkasından baktıktan sonra kendini açıklamaya çalışmaya devam etti.

"Yani demek istediğim, birbirimizle geçirdiğimiz şu kısa vakitte senden kötü bir şey sezmedim. Ayrıca şu an bu dediğini söyleyeceklerimi kötüye kullanacak biri söylemezdi."

Yoongi bir süre Jimin'in yüzüne baktı ve saniyelik tebessüm etti.

"Kulübe hoş geldin." dediğinde, Jimin dişlerini göstererek gülümsedi ve onu dinlemeye devam etti.

"Eğer ben de senin çıkarcı biri olduğunu sezseydim, 'Götüm başarıyla yalandı, tebrik ederim' derdim." deyip güldü. "Ayrıca kimseye böyle hemencecik güvenme Jimin, en ummadığın kişi en ummadığın zamanda bunları senin aleyhine kullanabilir."

Sıcakça gülümsedi Jimin. Gözlerini Yoongi'nin gözlerine kilitledi bir süre. Yoongi de sarışının gülümseyişine karşılık verdi.

°•.•°•.•°•.•°•.•°•.•°•.•°•.•°•.•°•.•°

Ertesi gün öğleyin yemek sırasına girdiklerinde bile birlikteydi Yoongi ve Jimin. Her teneffüste birbirlerini bir şekilde buluyor ve sohbet ediyorlardı. Jimin şu koca okulda normal bir insan bulabildiği için şükrediyor, Taehyung ve Jungkook da onları gördükleri an sohbetlerine katılmaya çalışıyorlardı. Jungkook düşündü, başka biri sadece iki günde kendi yerini almayı nasıl başarabilmişti? Kaşlarını çattı ve sınıfına girdi, onlara uzaktan dik bakışlar atarken. Kovalanan kaçar, dedi sessizce, Jungkook'un ardında kalmış Taehyung ve o da kendi sınıfına gitti.

Sonunda öğlen olduğunda arkadaş grubu bir masada toplandı, fakat içlerinde bir eksik vardı, Yoongi. İki masa ötede Jimin'le karşılıklı oturmuş, Jimin'i güldürecek şeyler anlatıyordu. Yoongi'nin hareketlerini ve Jimin'in kahkahalarını dikkatle izleyen Taehyung-Jungkook ikilisi, oturdukları yerde çok rahatsızlardı. İkilinin hemen yanlarında Namjoon hakkında bir sohbet dönüyordu ve bu ikili Yoongi ve Jimin dışındaki her şeyden soyutlanmıştı.

"Namjoon~..." dedi sevimlice Hoseok. Namjoon'sa o sırada bu tatlılığa karşı koymakla meşguldü.

"Neden hala ısrar ediyorsun?" dedi sonra, bu yavru köpek suratlıya kanmamak için sert görünmeye çalışıyordu.

"Gerçekten çok eğleneceğiz! Adamlar ayda yılda bir kez piknik yapıyor zaten. Hem dönemce bir sürü güzel oyun hazırlamışlar. Sen benim eşim olursun ve diğer herkese ağaçları teker teker yediririz. Ne dersin?"

Namjoon, Hoseok'un iknasını yarım yamalak dinlemişti, çünkü cidden gelip gelmeme isteğini sorguluyordu. Hoseok, sen benim eşim olursun, dediğinde, gözleri fal taşı gibi açıldı ve yemeğine bakan gözleri önündeki çenebaza döndü. Bir anlık şoka girse de, Hoseok'un aslında ne kastettiğini anlamlandırabildi ve iki saniyede kafasında canlanan kilise düğünü görüntülerini savuruverdi. Komik olan şeyse, Namjoon'un ateist olması fakat evlilik denildiğinde aklına ince koridor çevresindeki uzun oturma yerlerinde oturan konukların önünde Hoseok'u öpmesi gelmesiydi.

"Yeniden söylüyorum, kulüp projeme çalışmak zorundayım. Piknik günü evde oturup mis gibi kafa patlatırım. Hem çiçek böcek de pek ilgimi çekmiyor."

🌼 Flower Boy 🌼Where stories live. Discover now