🌙 9🌙

567 83 74
                                    

   Hisoka yavaşça kapıyı açıp içeri girdi ve bar masasında oturmakta olan Abisi ile Kurogiri'yi gördü. Yavaşça ardından kapıyı kapattı ve abisine yaklaştı.

   "Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm abi..." bunu söylemek Hisoka için zorlayıcı olmuştu, fakat devam edebilmeyi kendine görev belledi.

   "Ben, Shouto'nun ölmesine göz yumamazdım."

   Tomura hayal kırıklığıyla birlikte hafifçe gülümsedi.

   "Demek ilk isimlerinizle birbirinize hitap edecek kadar yakınlaştınız. Daha sonra ne olacak Hisoka? Ben sana söyleyim. Biz All might'ı öldürmeye çalışacağız ve o bizi durdurmaya çalışacak. Sen söz verdiğin için onunla savaşmaya gidiceksin ve o senin duygusal boşluğundan faydalanıp kalbine buzu geçirecek! O sadece sen onu kurtardın diye minnettar! Ama ölüm kalım savaşına girdiğimizde o çocuk bize engel olacak! O zaman geldiğinde onu öldürmediğimiz için çok pişman olacaksın Hisoka!"

   Hisoka abisini ilk defa böyle öfkeli görmüştü. Onu bu kadar öfkelendirdiği için utandı, fakat melezi kurtardığı için hâlâ mutluydu. Hisoka sağ elini kalbinin üzerine koydu ve gözlerini yavaşça kapattı.

   "Eğer öyle bir şey olursa üzgünüm abi... Ama ben, onu kurtarırken bu ihtimali de düşünmüştüm. Takımımızı canım pahasına da olsa koruyacağım. Bu yüzden, lütfen endişelenme."

   Tomura öfke ve hayal kırıklığı ile ayağa kalktı ve kardeşini omuzlarından tutup sarsmaya başladı, göz yaşlarına engel olamıyordu.

   "Beni hiç düşnmüyor musun? Benim hayatta kalan son ailem sensin! Ben sensiz ne yapacağım! HİÇ DÜŞÜNMÜYOR MUSUN!? Bir yabancı uğruna her şeyi mahvettin! Eminim pişman olacaksın!"

   Bağırdıktan sonra arkasını dönüp hızlı adımlarla odasına yöneldi Tomura. Hisoka giden abisinin kolundan tuttu ve onu durdurdu.

   "Abi, ben kolay kolay ölmem. Bana istediğin kadar kızabilirsin ama ben onu ölüme terkedemezdim. Özür dilerim..."

   Tomura sakince konuşan kardeşine bir hışımla döndü.

   "O senin için ne anlama ifade ediyor ki!? Bizden daha çok değer verdiğini hepimiz anladık! Ama neden!? Neden bu kadar önemsiyorsun!? O bütün ailemizi katleden kahramanlarla aynı ortamda duran, onları takip eden birisi! Onun için niye hepimizin canını tehlikeye atıyorsun!? NEDEN!?"

   Hisoka abisinin çok öfkeli olduğunu farketmişti. Şuan onunla ne kadar konuşursa konuşsun hiç bir şey değişmeyecekti. Abisinin kolunu tutan elini gevşetti ve önünde duran abisini geçip merdivenleri çıktı. Odasına girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Penceresinden cılız bir şekilde sızan gün ışığına baktı. Güneş çoktan doğuşunu gerçekleştirmiş, havayı aydınlatmaya başlamıştı.

   Hisoka pencereye yaklaştı ve iç geçirdi. 'Bu sıralar uyku düzenim epey bozuldu...' diye düşündü. Her zaman ki gibi perdesiyle ışığı güzelce kesti ve üzerini değiştirip kendisini yatağa bıraktı...

☆•☆•☆•☆

   "Hadi Shocchan kantine inip bir şeyler yiyelim" yeşil oğlan her zaman ki gibi etrafa neşe saçıyordu.

   Melez oğlan kısa bir nefes verdi.

   "Söylesene Izu, her zaman böyle enerjik olmayı nasıl beceriyorsun?" Melez oğlan her zaman ki gibi ifadesiz yüzüyle, sorusunu enerjik arkadaşına yöneltti. Çilli  oğlanın gülümsemesi biraz daha büyüdü ve Shouto'yu çekiştirirken "Bu bir sır" dedi.

Gerçeğin Yanılsaması (BNHA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin