3

464 41 54
                                    


Gardaşlarım oy ve yorum lütfen 💜

51 saat önce

Akşam geç olmuş ve herkes teker teker kafeden çıkmıştı. Taehyung biraz daha kalıp daha sonra otoparkta duran arabasına ilerledi.

Arabaya bindiği gibi arka koltuktan biri ona sarıldı. İlk başta korkmuş olsa da kim olduğunu bildiği için korkusu hemen geçti.

"Sen beni evde beklemeyecek miydin?"

"Arkadaşlarla biraz takıldık sonra buraya geleyim dedim. Beraber eve geçeriz."

Taehyung arabayı Namjoon'un evine sürdü ve o gece orada kaldı.

Sabah kalktığında yine mutsuzdu.

"Namjoon ben dayanamıyorum bu adama."

"Kredi işi iptal oldu değil mi?"

"Beni küçük görüyor. Ödeyemeyeceğimi sanıyor. Dün sabah bağırmamak için zor tuttum kendimi. Hele şu yüzünde oluşan aptal tebessüm yok mu? Sinir ediyor beni, bıçak alıp üstüne yürüsem teşekkür edecek durumda."

"Yap o zaman."

"Namjoon yine başlama. Katil olup hapise girmek istemiyorum."

Namjoon yatağın yanındaki küçük çekmeceyi açıp bir tüp çıkardı.

"Yakalanmazsan, hapise girmezsin."

"Namjoon bu-"

"Evet düşündüğün şey. Deniz mantarından yaptım. 2 miligramı bile ölümcül."

"Bu bana bahsettiğin zehir mi?"

"Evet, laboratuvarda iyi olduğumu söylemiştim. 12 saat sonra ateş ve kusma başlar, iki gün içinde de organlar çöker. İşin iyi yanı, miktarı az olduğu için otopside belli olmaz. Yani asıl nedeni asla anlaşılmayacak."

"Ne? Hayır. Ben yapamam koy şunu yerine."

"Sana bunu önerende suç zaten. "

"Zehirlememi istiyorsun Namjoon."

"Sevgilim, insanlar klimadan bile üşütüp ölebiliyorlar. Virüs gibi düşün. Kimse senin yaptığını anlamayacak."

"Olmaz. Başka bir yolu olmalı."

"Boşan istersen? Beş parasız koysun seni kapının önüne. Dükkan da onun. Sevgilim, o seni her dakika öldürüyor bakışlarıyla. Sen buna daha ne kadar dayanacaksın?"

"Tamam deneyeceğim."

Namjoon, yatakta oturan sevgilisine bakıp gülümsedi.

"Taetae, sen bizim mesajlarımızı siliyorsun değil mi?"

"Şifreli."

"Polis şifreyi açar."

"Polis?"

"Endişelenme."

*****

Taehyung, cebine koyduğu tüp şişe ile kafeye yürüdü. Anahtar ile yavaşça açıp kapıyı geri kapattı.

Mutfağa doğru ilerleyip bir adet mühürlü aşk şarabı aldı ve cebindeki küçük tüpü çıkardı.

Eline eldivenlerini geçirip tüpü açmaya çalıştı. Aynı zamanda etrafta biri var mı diye bakınırken tüpü yere düşürdü.

Eğilip her tarafa baktı ama bulamadı. Pes etmiş bir şekilde yerken kalktı.

"Demek ki yapmamam gerekiyormuş."

O sırada masanın köşesine yuvarlanmış tüpü gördü.

"Demek ki yapmam gerekiyormuş."

Alıp yavaşça şişeye döktü ve boş kalan tüpü çöpe attı. Bir adet pipet alıp şarabı azıcık karıştırdı ve kapağını kapadı.

"Açın polis!!!"

Aniden duyduğu ses ile cam kapıya baktı. Cama hızlıca alacaklı gibi vuran 'açın polis' diye bağıran kişiye.

Taehyung, kitlenmiş ne yapacağını düşünüyordu.

"Ya oğlum şaka yaptım benim kayınbiraderin. Hani ablanın evden kovduğu kişi. Açsana kapıyı."

Taehyung, kendi kendine konuşup elindeki eldivenleri çöpe attı.

"Bunun ne işi var burada ya?"

Kapıyı açıp Kayınbiraderini içeri davet etti.

"Bu saatte ne yapıyorsun dükkanda?"

"Kârları hesaplıyorum. Kazançları falan."

"Oğlum ne kazanıyorsun da neyi hesaplıyorsun?"

"Senin ne işin var burada?"

"Geçiyordum öylesine, içeride seni görünce geliyim dedim."

Kayınbiraderi, yani kim seokjin, mutfağa doğru ilerledi.

"Merak etme seni meşgul etmeyeceğim içecek bir şeyler alacağım. Mesela bunu."

Eline Taehyung'un hazırladığı şarabı aldı.

"Bu olmaz."

"Neden?"

"Bunu Jungkook istemişti, evde beni bekliyor."

"Tamam o zaman."

Jin, buzdolabına ilerledi ve iki tane kola aldı.

"Bunları aldım. Gel beraber çıkalım."

"Olur."

Taehyung şişeyi poşete koyup ellerini yıkadı. Jin'in gözü çöp poşetindeki eldivenlere kaymıştı ama bir şey anlayamadı.

Taehyung hem şişeyi hem de çöp poşetini alarak dışarı çıktı. Çöpü direkt attı ve kayınbiraderi ile vedalaştı. Daha sonra hemen arabasına bindi.

*****
Eve vardığında arabayı garaja park ederken tam karşısında duran adama baktı.

Kısa boylu biriydi ve Taehyung'u görür görmez endişe ile arabasına binip uzaklaştı. Taehyung neden öyle baktığını anlamasa bile pek umursamamıştı.

Arabadayken üstündeki Namjoon'un kokusu gitsin diye kendi parfümünü sıktı. Yan koltuktaki ceketini alıp gözlüğünü taktı ve arabadan indi. Garajı kapadı, tam eve girecekken şarabı almadığını fark etti ve geri garaja döndü. Şarabı aldıktan sonra evin önüne geldi.

Bu akşam Jungkook'un son gecesiydi. Onu öldürmeye kararlıydı.

Mühürlü Aşk | TaekookWhere stories live. Discover now