Mühürlü Aşk | Taekook

FİNAL

Oy atın ve yorum yapın lütfen  💜

@bitiess_forever instagram sayfamı takip etmeyi de unutmayın  🍌

_____

Taehyung, polislerden üst kata kıyafetini değiştirmek için gitmeye izin almıştı.

Parayı vermiş, istedikleri her şeyi yapmıştı fakat Jungkook ortalıkta yoktu. Kurtaramamıştı onu. Daha doğrusu o öyle sanıyordu.

Gözleri kıpkırmızı olmuş bir şekilde önündeki düğün DVD'sini izlerken ağlıyordu.

Komiser, araba beklemekten sıkıldı ve "Yeter artık!" Diye arabadan indi, iner inmez telefonu çaldı.

"Buyrun müdürüm."

"Ne?"

"Durumu nasıl?"

Arabadaki ekip arkadaşı kafasını arabadan hafif çıkarıp komisere baktı.

"Jungkook Bey mi?"

Taehyung DVD'yi izliyor aynı zamanda da televizyonun önüne bir sandalye çekiyordu.

Polisler hemen eve girdi ve yatak odasına çıktı.  Komiser, iki üç defa kapıyı çaldı ama Taehyung kapıyı açmadı. Polis en sonunda dayanamadı ve kapıyı açtı.

Taehyung...

Orada değildi.

Evin bir üst katından sandalye düşme sesi geldi.

Komiser ve ekip arkadaşı hemen merdivenleri çıkarak üst kata ulaştılar.

Taehyung, çoktan kendini ipte bırakmıştı. Komiser, Taehyung'un bacaklarından tutup biraz üste doğru ittirdi.

"Çabuk sandalyeyi çek, boynunu kurtaralım!"

O sırada Jungkook'u ambulans hastaneye yetiştirdi.

"Taehyung! Cevap ver!"

Komiser bir süre kalp masajı yaptı ama yanıtsız kaldı.

"Çabuk ambulansa haber ver."

"Ölmüş mü?"

"Ambulans çağır!"

Komiser hâlâ pes etmeden kalp masajı yapıyordu.

"Haydi oğlum haydi! Kocanı bulduk seni kaybetmeyelim."

Ambulans gelmemişti ve komiser hala kalp masajı yapmaya çalışıyordu.

Taehyung bilmiyordu, hayatını feda ettiği kişi şu an hastanede onu bekliyordu. İyiydi, intikamını alıp Taehyung'a kavuşmayı bekliyordu.

"Ölüm bizi ayırana dek."

Ayırmıştı. Komiser, Taehyung'u kurtarmak için geç kalmıştı.

"Ben ölürsem ne yaparsın?"

"Ben de ölürüm."

Bu cümleye önceden ikisi de inanmamıştı fakat şimdi Taehyung, Jungkook'un öldüğü düşüncesi ile kendini öldürmüştü. Aslına bakarsak ölüm sebebi Jungkook'tu. Taehyung, Jungkook'u öldürmek isterken; Jungkook, Taehyung'u öldürmüştü.

Jungkook, hastanede heyecanlı bir şekilde özlediği kocasına kavuşma hayalleri kuruyordu.

Taehyung pişman olup ona sarılacaktı, sımsıkı, hiç bırakmayacakmış gibi. Jungkook bunu bekliyordu. Tam o sırada odanın kapısı açıldı.

"Seni özledim!! P-pardon yanlış oda. Rahatsız ettiğim için özür dilerim."

Jungkook'un gözlerindeki ışık yavaş yavaş söndü.

Gelmiyordu işte. Jungkook, 'acaba beni hâlâ sevmiyor mu?' Diye düşünüyordu.

---

Ambulans geldi fakat geç kalmıştı. Taehyung, Jungkook'a kavuşmak için kendini öldürmeyi başarmıştı. Komiser yere çöküp düşünmeye başladı, sanki kendi hatasıymış gibi hissediyordu.

Bir polis, etrafı incelerken günlük tarzı bir defter buldu. Jungkook'un, Taehyung ile yaşadığı her şeyi kaydettiği günlüğü. Son sayfası boştu, yani önceden. Polis sayfaları çevire çevire en sona ulaştı. Önceki sayfalardan farklı bir yazısı vardı son sayfanın.

"Yanına geliyorum, gördün mü? Ölüm bile bizi ayıramadı. Seni seviyorum. 23 mayıs 2018"

Polis, bu yazıyı Taehyung'un yazdığını anladı ve komisere götürdü. Komiser biraz inceledikten sonra cebine koydu.

"Bu defteri götürmeniz gereken biri var."
---

Ambulans, Taehyung'u götürmüş, komiser ise Jungkook'un odasına doğru ilerliyordu.

Kapının önüne geldi ve cümleleri toparlamaya çalıştı, başaramadı. Bu nasıl söylenir bilmiyordu. Cebinden küçük defteri çıkarıp kapıyı çaldı.

"Taehyung! Sen misin?"

Jungkook'un, komiseri görür görmez yüzü düştü fakat bunu belli etmemeye çalıştı.

"Biraz konuşabilir miyiz Jungkook."

"Bir şey mi oldu? İfademi mi alacaksınız yine?"

"Hayır, lütfen sakinleş."

"Böyle yaptıkça daha da geriliyorum!"

"Tamam tamam söylüyorum."

Komiser, gözlerini yere çevirdi.

"T-taehyung'u k-kaybettik."

"Ne?"

"Tahmin edemedik. Onu tutuklamak için aşağıda bekliyorduk sonra senin bulunduğun haberi geldi. Üst kata çıkana kadar..."

Jungkook çığlık atıp ağlıyordu.

"H-hayır şaka yapıyorsunuz! Bu doğru olamaz!

"Üzgünüm Jungkook, belki bu defteri almak istersin."

Jungkook durmak bilmeyen göz yaşlarını eliyle gelişine sildi ve defteri aldı. Ağlayarak sayfaları çevirirken son sayfayı gördü.

"Ölüm bile bizi ayıramadı."

Jungkook okuduktan sonra hemen komisere döndü.

"T-taehyung intihar mı etti?"

"Kendisini asmış. Önündeki televizyonda ise evlilik DVD'niz açıktı."

O an anlamış oldu Jungkook, intikamını aldığını. Böyle olsun, böyle bitsin istemedi ama intikamını aldı.

Defteri kalbine götürüp bir daha oradan ayırmayacak gibi tuttu. Bu onun suçuydu, polise her şeyi anlatmaya karar verdi.

"Komiser?"

"Buyur Jungkook."

"Size anlatmam gereken bir şey var."

Ayırmıştı işte. Ölüm, onları ayırmıştı. Ölüm belki onları bitirmişti ama aşkları hâlâ yaşıyordu. Jungkook, komisere her şeyi anlatmadan önce yatağının yanındaki kalemi aldı ve Taehyung'un yazdığı yazının altına son sözlerini yazdı.

"Sen olmasan da yaşatırım ben bu aşkı."

SON

Sizi seviyorum uleyn.

Galp 💜