opia

47 26 34
                                    

   




        Yol uzun, zaman çoktu ve konuşacak konular epey birikmişti. Alaz bisikletin kulplarından tutup sürüklerken Nara, kasten adımlarını minik tercih ediyordu. Fuardan alelacele çıktıkları için hiçbir şey alamamışlardı. Doğru dürüst  Nara çantasını sağ eline dolamış, sallıyordu. Nedensiz bir sessizlik vardı ortada. Nereye gittikleri konusunda konuşmamışlardı. Rastgele arşınlanan yollar ikisini de rahatsız etmiyordu belli ki. 

"Babam sergideki resimleri yaktığını söyledi." Nara dudaklarını dişleyip durdu. Bu stres altında yaptığı bir eylemdi. Ters tepki vermesinden korkuyordu fakat yine bakışlarını yüzüne kaldırıp mimiklerini izledi.

"Evet." Kuru bir cevaptı bu. Alaz'ın peltek sesi Nara'nın bir yandan komiğine bir yandan da hoşuna gidiyordu. Bu tarz şeyler onu tamamlıyordu sanki. Boynundaki eski kolye, sakalı, saçındaki dalga ya da adem elması...

"Peki ondan sonra tekrar-"

"Hayır, çizmedim. Rahat olabilirsin." Sinirli miydi, tam olarak kestirememişti fakat sesi oldukça katı çıkıyordu. Hassas olduğu bir konu hakkında kimseye söz ettirmeyecekmiş gibi bir hali vardı. Fakat keskin sınırlarına rağmen yumuşak bir insandı.

"O zaman seni tanımıyordum ve beni çiziyor oluşun garipti." Asıl nedeni bu değildi fakat ona böyle söyledi. Bu kendi ile egosu arasında bir savaştı. Kutsanmak istiyordu.

"Aslında bu kişiye özel bir şey değil. Ben her şeyi çizerim." Alaz alay konusu olmak istemiyordu. Bu yüzden gerçekleri çarpıttı.Ufak tefek yalanlardan zarar gelmez diye düşündü.

"Dikkatini çeken her şey sanırım." Bir an duraksadı. Bisikletteki bakışlarını karşısındaki kadına çevirdi ve alayla gülümsedi. Her yandan ilgi sömüren bu kadının kendisini bu amaç uğruna kullanmasını istemiyordu. Nara yandan bir bakış attı ona ve bu gülüşün altında yatan sebebi merak etti. Bu suskunluğunun sebebini öğrenmek istiyordu fakat adam aralarına öyle bir uçurum açmıştı ki bu mesafeyi atlatması imkansızdı.

"Neden güldün?" Omuz silkti hiç dercesine. Koca bir hiç. Bir süre ikisi de lafı geveledi. Birlikte vakit geçirme fikri güzel olabilirdi ama her iki taraf da utangaç davranıp dile getiremiyordu bu isteklerini. Sonunda Alaz onu eve bırakmayı teklif etti. Böylece yol boyunca biraz konuşabilirlerdi.

"Bu akşam bize gelsene yemeğe." Alaz yoldan ayıramıyordu gözlerini. Kendine hakim olmaya çalışıyordu. Damarlarında patlayan kan hızla akarken birkaç damla da yüzüne sıçrıyordu. Yanakları sebepsizce alevleniyor, yutkunuyordu. Böylesine çekimser davranmamalıydı. Zihnine ördüğü duvarın ardından ne düşündüğünü göremezdi ki. Görse bile ne diyebilirdi?

"Aslında," sustu. Bahaneler üretmeye karşı zihni, durak vermişti. Yanında kainattaki en güzel kadın onun adımlarına uydurmuştu salınışlarını. Onunla aynı havayı soluyabilmek için uğraşan o adam, şimdi ondan köşe bucak kaçacak mıydı? Bu akıl alır şey miydi? 

"Size gelmek yerine bize gidelim." Nara kaşlarını kıvırdı parlayan bakışları üzerinden.  Onu yanlış anlama ihtimali bu kadar yüksekken kör dalış yapmak istemiyordu. Baktı usulca ona. Kıvrık kirpikleri yedi saniyede bir kırpışıyordu. 

"Siz? Evine mi?" 

"Evet, neden olmasın?" Gülümsedi. Çocukça ve biraz da buruk bir gülümsemeydi bu. Nara biraz ürktü. Yeni tanıdığı fakat delicesine vakit geçirmek istediği biriydi o. Güvenebilir miydi?

"Tek mi olacağız?" Birbirlerine sorular sorarak anlaşıyorlardı ve ikisi de bu karmaşık durumdan şikayetçi değildi.

"Hayır, fiziksel olarak tek olmamız imkansız." Evlerine neredeyse yaklaşmışlardı. Konu gittikçe düğümleniyordu. Dev kapının önünde durdular.

"Anlayamıyorum." Alaz bisikleti ittirerek Nara'nın elinin altına koydu.

"Senin evin burası. Duvarlarla çevrili koca arazi. Benimse her yer. Dışarıda salıncak diye darağacına asıyorlar mesela insanları. Gördüklerinden biraz farklı ama daha özgür(!)." Nara bahsettiği konuyu anlamıştı. Gözlerine inen buğu onu susturdu. Tek bir harf gözlerine hakim olmasına engel koyabilirdi. Bisikleti kapıdan içeri ittirip aralarındaki mesafeyi hızla kapattı. Sabahtan beri yapmayı düşlediği şeyi yaptı: Elini tuttu. 

"Bugün evini gezdir bana." 

• ᴋɪᴛᴛʏ ɢᴇɴᴏᴠᴇꜱᴇ ꜱᴇɴᴅʀᴏᴍᴜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin