2018 Mayıs ayı
Çarşamba günü
Saat 15:46
Daegu
---
"Tamam bak..." Yoongi son çare hıçkırarak önünde diz çöktüğü adama yalvarmaya başladı.
"B-bana istediğini yap ama onu bırak. Onun hiçbir suçu yok."
Gözleri uçurumun kenarında ölü gözlerle kendisine bakan güzeller güzeli sevgilisine kaymıştı. Sevgilisinin yanında 2-3 gangstar giyinimli adam onu sıkıca tutuyorlardı. Sevgilisinin bir zamanlar ışıltıyla bakan gözleri şimdi tüm parıltılarını yitirmiş, boş bir şekilde kendisine bakıyordu.
Yoongi, Hoseok a sanki onu affetmesi için bakıyor gibiydi. Ardından bakışlarını önünde diz çöktüğü adama çevirdi tekrardan.
"Biraz daha yalvar Min Yoongi" parmakları arasında sigara olan ve pis bir sırıtma ile kendisine bakan adama o an öyle bir kin öyle bir nefret hissetmişti ki, bu nefret için büyüdükçe ve elinden hiçbir şey gelmedikçe giderek ölüme yaklaştığını hissediyordu.
"Ona ne yaptınız?"
Yoongi, sevgilisinin bu sessiz ve ölü ruh haline şaşırıp dişlerini sıkarak konuşmuştu. Onun sevgilisi böyle sessiz bir insan değildi. Çok neşeli, çocuk ruhlu ve hareketli bir insandı. Şimdi böyle boş gözlerle sadece kendisine bakması garibine gitmişti.
"Ah, şu çocuğa mı?" Yoongi nin başında dikilen adam parmağıyla uçurum kenarında adamlarının tuttuğu Hoseok u işaret etmişti.
"Adamlarım belki biraz tadına bakmış olabilir."
Adam konuştuktan sonra sırıtmış Min Yoongi ise duyduğu şeyle o an ölümün nasıl bir şey olduğunu anlamıştı.
---
Merhabalar, bu yeni kurgum
Wednesday.
Wednesday çok uzun bir fic olmayacak. Kısa ve duygusal olacak.
Bana destek olmak için oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WEDNESDAY / SOPE
FanfictionBiricik sevgilisini hırçın okyanusa emanet eden gencin hikayesi. "Peki ay bu gece daha çok parlarsa, gidebilir mi güneşin yanına?"
