10.1- Uyandı

232 12 0
                                    

BÖLÜM ŞARKISI: KAHRAMAN DENİZ~BÖYLE SEVER

💌💌SARP'TAN💌💌

Berfu'ya mahkeme sürecinin biteceğinden ve mesleğime dönme ihtimalimin olduğundan bahsetmek için apartmanın merdivenlerini hızlı hızlı çıkıp son kata geldim. Kapıyı çalacaktımki içeriden yüksek sesler işitince anahtarımla açtım.

Ne olduğunu anlamak için hemen salona geçtim. Sitare ve Baray'ın sesleri mutfaktan geliyordu. Adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Tam içeri giriyordumki merdivenlerden paldır küldür bir ses geldi, kafamı hızla o tarafa çevirmemle Berfu'nun yere düşmesi bir oldu.

''Berfu!'' diyerek koştum. Benim sesimle Baray'da mutfaktan çıktı ve annesini yerde görmesiyle korkuyla ''Anne!'' diye bağırdı. Korkuyla yere diz çöküp ''Berfu kendine gel,'' dedim.

''Berfu nolur kendine gel. Aç gözlerini.''

''Anne! N'oldu anneme?'' Baray'ın ağlama dolu sesini duyunca ''Berfu,Baray'da korktu aç gözlerini nolur,'' dedim yalvarırcasına. Saçlarının arasından parkeye sızan kızıllığı görmemle Sitare'ye döndüm.

''Ambulansı ara! Hemen ambulansı ara!''

''Annee!''

''Berfu yapma bize bunu. Yapma yalvarırım yapma. Bırakamazsın bizi. Bırakamazsın.''

''A-abi.'' Sitare'nin ne dediği umurumda bile değildi. Tek düşündüğüm Berfu'ydu. Ona bir şey olursa ben ne yapardım? Onsuz ne yapardım? Düşündükçe 'Gidemezsin!' diye gözyaşları içinde haykırasım geliyordu.

Düşüncesi bile kalbimin yerinden çıkacak kadar hızlı atmasına sebep olabiliyorken gerçeğine dayanamazdım. Yerdeki artan kana bakarak akan gözyaşımı silip ''Hayır,hayır,hayır, yapma, yapma bunu,'' dedim fısıltıyla. Sitare Berfu'nun diğer tarafında diz çöktü.

Ellerini ona uzatıyorduki ''Dokunma!'' diye bağırdım. ''Dokunma zarar vereceksin! Baray'ı götür buradan!'' Ellerini geri çekip kalktı. ''Bırak! Bırak beni! Anne! Annemi istiyorum!''

Gözyaşlarımı silip yüzümü yüzüne yaklaştırarak ''Duyuyor musun?'' dedim fısıltıyla. ''Oğlun ağlıyor. Sen dayanamazsın ona Berfu. Hadi ben hiç kimseyim. Beni boş ver. Onun için kal. Bizimle kal nolur gitme bir yere.''

''Nerede kaldı bu ambulans! Niye gelmedi?'' Yerimden kalkıp ambulansa bakacak gücü kendimde bulamıyordum. Elini ellerimin arasına alıp öptüm. ''Dayan, dayan şimdi gelecek ambulans.'' Sitare'nin sesini duymamın ardından eve sağlık görevlileri girdi.

Onlar Berfu'yu kaldırırlarken bile elini bırakmadım. ''İyi olacak mı? Bir şey söyleyin! İyileşecek değil mi?''

''Nabzı çok zayıf,'' dedi kadın görevli diğer adama. Sedyenin kemerleri bağlanırken yerdeki kanı görmemek için gözlerimi kaçırıyordumki merdivenlerin başında duran kişiyi görmemle hareket eden sedyede yatan Berfu'nun elini bıraktım.

Yüzümdeki şaşkınlık ifadesi, kilitlenen bakışlarım, ''Neden?'' diye sormak isteyipte çıkmayan sesim bir anda öfkeyle doldu. O kadına doğru hızla atıldım. Ta ki bacağıma dolanan minik kolları fark edene kadar. ''Anne!'' dedi Baray ağlayarak.

Onu kucağıma alırken bile gözlerimi çekmedim o kadından. O yapmıştı. Berfu'yu o itmişti! Hepsi benim hatamdı. Hepsi. Sevdiğim kadının kanlar içinde yerde uzanmasının sebebi bendim. Büyük bir nefretle derin nefesler aldım.

''Korkma Baray. İyileşecek anne. Küçük bir kaza sadece. Kaza.'' Son kelimemde bastıra bastıra söyleyip özellikle o kadının gözlerinin içine baktım. Belki bir nebze pişman olur bir nebze de olsa yaptığının sonuçlarını düşünür diye ama şaşkın ifadesiyle bakmaya devam etti.

KALBİM SANA EMANETWhere stories live. Discover now