6 ✘

4.9K 534 314
                                    

İyi okumalar

Hiç yorum gelmiyor. Bu beni üzer.

🐬

Jungkook heyecanlıydı. Sonunda annesini görebileceğini umut ediyordu.

Eve geldiğinde saat sabaha doğru dörttü. İşte uyuya kalmamak için hemen yatağına girdi ve gözlerini kapattı.

O gece rüyasında uzun beyaz saçlı, güzel deniz erkeğini gördü.

• • •

Taehyung tapınağa çoktan giriş yapmıştı. Herkes uyuyor olmalıydı ki tek ses bebek yunusların çıkardığı seslerdi. Onlarda ninni gibiydi.

Taehyung kendini mutlu hissediyordu. Hep merak ettiği o dış dünyayı görmüştü. Sabahleyin sapsarı güneşi görmüştü, şimdide parlak ayı.
Tanrının böyle şeyleri yaratmak için çok zeki olması gerekiyordu.

Oraya bir daha gitmeliydi. Su yüzeyine bir daha çıkmalıydı. Hatta bunu sürekli yapmalıydı. Belki bir arkadaş edinebilirdi.

Babası Seokjin, insanların kötü olduklarını ve sürekli onlara zarar vermek istediklerini, onları sattıklarını söylemişti. Tüm deniz halkı da insanlardan korkuyordu. Bunlar Taehyung'a bir efsaneymiş gibi geliyordu. Herkes birbiriyle dostça ve barış içinde yaşabilirdi.

"Taehyung?"

Beyaz saçlı korkmuştu. Arkasını dönmüştü ve arkadaşı Hoseok'u görmüştü. Bu kişi babası da olabilirdi.

"Efendim?"

"Uyumayacak mısın?"

Hoseok iyice arkadaşının yanına yüzmüş ve tam dibinde durmuştu. Taehyung fazla yakın olduklarını düşünerek biraz geriye gitmek istemişti ama Hoseok onun ince, pullarla kaplı belinden tutarak daha fazla kendisine çekmişti.

"Hoseok- ahm!"

Taehyung daha konuşamadan Hoseok kuyruklarını birbirine sürtmüş ve sarmal bir şekilde dolaşmasını sağlamıştı. Hoseok, dudaklarını karşısındakinin dudaklarına sürtüyor, belini okşuyordu.

Taehyung'un tüm derisi yanıyordu ve durmazlarsa daha kötü şeyler olabilirdi.

"B-ben," dedi zorla.

Yüzgeçlerindeki son güçle onu itmiş, kuyruklarını ayırmıştı.

"Olmaz, Hoseok."

Vücudunu terk eden yüksek haz ile arkadaşını orada bırakmış ve kendi koyuna gitmişti.

• • •

Jungkook o sabah ilk defa huzurla uyandığını hissetmişti. Gözlerini açtığında parlak güneş ışığı ile karşılaşmış, açık penceresinden esen ve perdeyi kaldırıp indiren serin rüzgar, saçlarını okşuyordu.

Yataktan kalkmış ve bir bardak su içmişti. Tuvalet ve banyo işini de halledip üzerine penye bir tişört ve kot pantolon geçirdi. Eline de kırmızı, sulu bir elma alıp evden çıktı.
Hava bugün bayağı güzeldi. İlkbahar yavaş yavaş kendini gösteriyordu ve ilkbaharda Solte, alışılagelmişin ötesinde çok güzel bir manzaraya bürünüyordu.

Jungkook elmasından büyük bir ısırık aldı ve çalıştığı yere doğru yürüdü. Cafe-bar gibi bir yerde çalışıyordu. Genelde akşamları daha kalabalık oluyordu ama Jungkook bugün gündüz vardiyasındaydı. Bu yüzden fazla insanla uğraşmayacaktı.

Elması bitti ve o da iş yerine ulaştı. Düşündüğü gibi fazla kişi yoktu. Dün geceden kalma bir kaç kişi, sabahını içki ile açan insanlar ve iş arkadaşları vardı.
Bar tezgahına geçip işini yapmaya koyuldu.

Submarine | TaekookWhere stories live. Discover now