on sekiz

77K 4.6K 626
                                    

Bu bölüm adenaraf için ♥

Medya: Yarım Esat

*

Gözlerim kapalı bir şekilde koltukta uzanırken gelen sesleri dinliyordum. Anahtarla evin dış kapısı açılmış, içeri birisi girmişti. Kimin girdiğini tahmin etmek zor değildi. Birkaç adım sesi geldi, ardından daha büyük bir patırtı. "Ay!" Gözlerimi açmayı düşünüyordum ki acıyla inleyen ses yeniden konuştu. "Sakın açma!"

Sinirle soludum. "Bana emir verme! Yapmayacağım varsa da yapasım geliyor."

"O güzel gökyüzü rengi gözlerini açmaz mısın Esatcığım?"

"Esat kafi."

Şu an ne yapıyorduk? Hiçbir fikrim yoktu. O evimde dolanıyordu, ben boş boş yatıyordum koltukta. Gözümü açıp kim olduğuna bakabilirdim, attığı mesajların hesabını sorabilirdim ama bunu yapmıyordum. Neden yapmıyordum?

Çünkü üşeniyordum.

Evet, kesinlikle bundandı.

"Fazla ses yapma," dedikten sonra başımın altındaki yastığı düzelttim ve koltukta iyice yayıldım.

Evimde bir yabancı varken bu denli rahat olmam ne kadar mantıklıydı?

Tahminimce bir yarım saat kadar sonra yüzümde gezinen parmaklarla kaşlarım çatıldı. Uzun süre aynı pozisyonda gözüm kapalı yatmak tekrar uyumama sebep olmuştu anlaşılan. Yüzümde gezen şeyin rahatsızlığından uyanmıştım. Gözlerimi açacağım sırada duyduğum sesle duraksadım.

"Açma..." Yüzümde -daha doğrusu göz çevremde- hareket eden parmaklarını çekti. "Kremi sürdüm. Çorba da yaptım. Ben gittikten sonra iç tamam mı?"

Sesini barda duymuştum ama orası oldukça gürültülüydü. Net seçememiştim. Şu an sesini oldukça yakından duyuyordum. Sesi... Tanıdık gelmiyordu. Oysa aynı lisede okuduğumuzu iddia etmişti. Her şeyi unutmuş olabilirdim fakat sesinin bir çağrışım uyandırması gerekiyordu bende. Uyandırmamıştı.

Sesi çok kısık çıkıyordu. Bu bilerek yaptığı bir şey miydi? Değil miydi? Anlayamamıştım.

Kulağıma dolan seslerden anladığım kadarıyla gidiyordu. Uzaklaşan adım seslerini duyabiliyordum.

Gözlerimi açtım.

Tavanla bakışırken, "Neden?" diye tok sesle konuştum. "Neden bunu yapıyorsun?"

"Sebebi çok açık değil mi?" diye sordu kapı eşiğindeyken. Yani sanırım, ses mesafesine bakılırsa öyleydi. "Seni seviyorum gök gözlüm."

Gök gözlüm?

Benden ses çıkmayınca devam eden o oldu. "Ne yaparsan yap bu değişmeyecek. Son nefesime kadar seni seveceğim. Şimdilik... Hoşça kal."

Ve çıkıp kapıyı ardından kapattı.

*

Kısa ama etkili bir bölüm oldu. Nassıldı sizce?

Bir de şu ölüm mevzusuna açıklık getireyim. Asude için silahı çekip abisini vurmadı Esat. O kadar da mal değil hshshhshsh Sadece abisinin ölümü yüzünden kendini suçlu hissediyor. Neden suçlu hissettiğini o sahneyi yazdığımda anlayacaksınız.

Seviliyorsunuz ♥

BEN GELDİM | Texting ✔Where stories live. Discover now