4.2

1.5K 148 945
                                    

Louis sigarasını bitirdikten sonra içeri girdi. O sırada Harry de kucağında Elio ile birlikte oturma odasına ilerliyordu. Louis öksürerek Harry'yi takip etti.

Oturma odasında kimse yoktu. Harry ise narin bir şekilde kıvırcıklarına parmaklarını dolamış olan bebeğini tutuyordu.

"Harry..."

Louis Harry'nin yanına yaklaşarak ona sarılacağı sırada Harry bir adım geri çekildi.

"Bana sarılma, ben eşcinselim!"

Louis oflayarak kanepeye oturdu.

"Yapma ama Harry, onların yanında böyle ufak oyunlar oynamalıyız."

Harry bakışlarıyla Louis'yi süzdükten sonra karşısındaki koltuğa oturmaya çalıştı. Ama otururken de ağızından ufak bir inleme çıkmıştı.

"Ben oturamıyorum ama Elio Katie'nin bebeği oluyor, harika!"

Harry kendince tripler atmaya devam ettiğinde Louis istemsizce bir kahkaha attı. Oturduğu yerden kalkarak Harry'nin yanına geldi. Oğlunu kendi kucağına aldıktan sonra Harry'nin saçlarına bir öpücük kondurdu.

"Hadi ama Harry, üzme beni..."

Harry tam itiraz ederek triplerine devam edecekti ki aniden durdu. Ne de olsa Louis hastaydı, onu üzmemeliydi.

Louis Harry'nin dolan gözlerine baktı. Neler olduğunu anlamamıştı. Harry ise dolu gözlerini kucağında bebeğini tutan adamın ellerinde ve kollarındaki kırmızı lekelere götürdü.

"S-seni seviyorum Louis..."

Harry hızla kollarını Louis'nin boynuna dolayarak göz yaşlarını ondan saklamaya çalıştı.

"Ö-özür dilerim, h-haklısın Louis, lütfen üzülme l-lütfen..."

Louis tek eliyle Elio'yu tutarken diğer elini Harry'nin beline yerleştirdi.

"Asıl ben özür dilerim Harry, bizi bu duruma sok-"

"T-tüm hata benim Louis, lütfen beni affet!"

Harry aniden hıçkırarak ağlamaya başladığında Louis ne yapacağını şaşırmıştı. Anne ve babasının buraya gelmemesini dileyerek Elio'yu sol tarafına yatırdı. Tekrar Harry'ye dönerek ona sıkıca sarıldı.

"Sen bir meleksin Harry, melekler hata yapmazlar..."

Harry olabildiğince Louis'nin kokusunu içine çekmeye çalıştı. Bu sefer de gözleri başını yasladığı omuzundaki kırmızı lekelere kaymıştı. Hıçkırıklarını şiddetlendirerek konuşmaya çalıştı.

"S-seni kaybetmek istemiyorum Louis, beni bırakma!"

Louis Harry'yi vücudundan uzaklaştırarak parmaklarıyla güzel yeşillerinden akan göz yaşlarını sildi.

"Keşke söylemeseydim..."

Louis iç çekerek mırıldandığında Harry Louis'nin ellerini tutarak avuçları arasında onları ısıtmaya çalıştı. Louis'yi kaybetmek onun için en büyük yıkımlardan biri olurdu. Her ne kadar Louis'nin hastalığını unutmuş gibi davranmaya çalışsa da en ufak bir şey Louis'nin hastalığını hatırlatıyor ve Harry'yi üzüyordu.

"Ö-özür dilerim, b-bir daha hastalıktan-"

"Harry, sen iyi misin?"

Bay Tomlinson odaya girdiğinde Louis ellerini Harry'nin avuçları arasından çekti. Elio'yu kucağına alarak ayağa kalktığında Bay Tomlinson Harry'nin yanına oturdu.

"Bir sorun mu var?"

Bay Tomlinson Harry'ye soru sorduktan sonra ne olduğunu anlamak için Louis'ye baktı. Ama Louis sadece "bilmiyorum" anlamında omuz silkerek bebeği ile beraber karşı koltuğa oturdu.

salvatore ➳ larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin