IV

176 24 11
                                    

Merhabalar.
6 ay olmuş
iyi okumalar

...


Gecenin karanlık saatleriydi. Taehyung Jimin ve Hoseok'u odalarına yeni yolluyordu. Onlara Yoongi'yi kontrol etmelerini tekrar tekrar söylüyor ve hareketlerine dikkat etmeleri konusunda tembihliyordu. "Kesinlikle kavga, dövüş ve türevi şeyler istemiyorum, onu kazanmaya başlamışken kaybedemem. Resmen bir anahtar o."

"Yoongi'ye anahtar diyorsun ama şu elemanın ondan daha çok bilgisi var." Hoseok tek kaşını kaldırarak Jeongguk'u işeret ettiğinde Jimin iç çekip alnına vurmuş, neden Hoseok'un sürekli arıza çıkardığını düşünüyordu.

"Taehyung şu kıskançlıktan kudurmuş alfayı takma tamam mı?" Taehyung Jimin'in sitemli sözlerine güldüğünde Jeongguk'un odağı o tarafa kaydı, odadan çıkmadan önce Hoseok ve Jimin sandalyelerin hepsini doldurduğundan kendisi Taehyung'un ipek yatak örtüsünün üzerinde oturuyordu, oradan kalkmamıştı.

"Sorun yok tamam mı, gece benimle kalacak diye anlaşmıştık." Taehyung ikisine eğilip fısıldaştığında Jeongguk'un duymadığını düşünüyordu.

"Yine de sıkıntı olursa.."

"İkiniz de uykuyu hak ettiniz bence." Taehyung onları ittirip kapıyı kapamadan önce aralıktan bakıp gülümsedi, ardından hızla kapadı. Neden bu tavrı gösterdiğini o da bilmiyordu, Jeonggukla kalmak için can atıyor değildi. Ne olursa olsun, alfaydı o.

"Yorgun görünüyorsun." Jeongguk başını hafifçe yana eğip Taehyung'u izlerken Taehyung üzerindeki tülü esmer teninden ağır hareketlerle kaydırarak yere düşürdü, Jeongguk  tülü yere düşene kadar gözleriyle takip etmiş, yere düştüğünde ise bir süre tülün düştüğü yere bakmıştı. "Yorgunum."

"Uyumalısın." Gözlerini tekrar yukarı, Taehyung'a doğru çıkardığında Taehyung üzerindekini çıkarıyordu, Jeongguk rahatsızlık vermemek adına başını çevirdiğinde Taehyung duraksayıp ona baktı ve kahkaha attı. "Bu da neydi? Birbirimizi hiç çıplak görmemişiz gibi."

"En son gördüğümde 15 yaşındaydın," Jeongguk mırıldanıp bıkkınlıkla burun kemerini ovdu ve devam etti. "Şuan 27 yaşındasın."

"Yani?" Taehyung umursamaz görünmeye çalışıyordu.

"Yani mi?" Jeongguk hışımla ona döndüğünde Taehyung çoktan soyunmuş, yeni giysilerini giyiniyordu. Jeongguk bu sefer ona bakmaya devam etti; gözleri karamele kaçan pürüzsüz tende gezinirken düşüncelerini stabil tutmaya çalışıyordu. Stabil tutamasa da bahanesi vardı: Madem bakmasına izin vardı, tüm noktalarını ezberleyene kadar bakabilirdi.  "Vücudun değişti."

Taehyung giyinirken başını hafifçe yana yatırmış, Jeongguk'un bakışlarını görünce önünde giyindiğine bir nebze pişman olmuştu, geçmişleri olsa bile onu tanıyor sayılmazdı, anlık olarak hormonlarına yenik düşmüş olması onu ucundan pişmanlığa sürüklese de belki etmedi, tehlike algılayamamıştı. "Seni tehlike olarak mı görmeliydim?"

"Hayır." Jeongguk test edildiğini hissedip iç çekti, yavaşça ayağa kalktı. "Odama gideceğim, bu gömleğe dayanamamaya başladım." Jeongguk bunu söylerken patlamış olan bir iki düğmesinin farkında değildi, Taehyung odaya girdiğinden beri oraya bakıp duruyordu.

"Geri gel."

"Ne?"

"Giyinip geri gel Jeon." Taehyung kendi yatağına oturup karşısındaki alfayı seyretti. "Yarın işimiz var ve bu gece benimle kalmalısın." Omeganın kurduğu tüm cümleler Jeongguk'u delirtecek düzeye getiriyordu. Özenle seçerek konuşuyordu sanki.

Wolftale Inn Where stories live. Discover now