Olamadık

30 20 1
                                    


Hayatımızı başka insanların ellerine, vicdanlarına bırakıyoruz. Bahsettiğim kader değil, kendi hayatımızın başrol oyuncusu olamamak, kahramanı olmamak ya da yönetmen koltuğunda başkasını oturtup bir figüranmış gibisine hayatımızı yaşamaktan bahsediyorum. Çoğumuz böyleyiz, bir kısmımız bunun farkında bile değil. Farkına varanlar, ne yapacağını bilmez bir şekilde sağa, sola koşuşturuyorlar. Ben farkına vardım ne mi yapıyorum. Şu an hiçbir şey her gün her saniye pişman olarak yaşıyorum ve konfor alanından çıkmaya cesaretim yok. Kararlar alıyorum, düşüncelere boğuluyorum bazen nefes almakta zorlanıyorum ama hala aynı yerdeyim. Hedeflerim var ama birkaç yıl sonrası için. Çok korkunç değil mi? Her nefeste ölüme biraz daha yaklaşırken, bir saniye sonramız beli değilken yıllar sonrasına hedefler koymak beklemek. Aksini ne kadar iddia etsek de çoğunluğun hayatı böyle devam edecek. Bir çoğumuz istediklerimizi yapamayacağız, istediğimiz, mutlu olduğumuz yerlerde olamayacağız. Çok moral bozucu yazıyorum değil mi? Bir gün bir bakmışsınız ki öyle şeyler yazıyorum ki ya bu daha dün şöyle demiyor muydu şimdi ne saçmalıyor? İkizler burcu değilim, burcum aslan, yükselenim yay ama bir günüm bir günümü, bir dakikam bir dakikamı tutmuyor. Tıpta bunun adı Bipolar galiba. Böyle birinin yazdıkları okunur mu bilmiyorum ama bir çoğumuz aynıyız üzgünüm.

Başaran insanların hikayelerini okumaya bayılıyorum. Bazen beni büyük bir kıskançlık krizine sokmuş olsa da. Başkalarının yedikleri, giydiklerini kıskanmam. Genelde gezdikleri yerleri kıskanırım ama hani lüks yerler anlamında değil. Yeni yerer gören insanlara imreniyorum. Başaran insanlar başaramayan insanlara göre azınlıktadır. Cesaret, onların en önemli özellikleri bence cesaret. Öyle doğruluk ve cesaret oynarken ki balkona çıkıp eşek gibi anırmaktan bahsetmiyorum tabii ki de. Büyük riskler çoğu zaman kaybetmeler ama büyük bir cesaret ve özveri ile tekrardan, tekrardan ayağa kalkmaktan bahsediyorum. Konfor alanımızdan çıkmadan, rahatlıktan vazgeçmeden risk almadan sıkı sıkıya çalışmadan başarmak zor. Yani bence zor. Konfor alanımda oturmuş bunları söylüyorum hem kendime hem de size. Çok büyük bir çelişki içinde yaşamını devam ettiren biriyim.

İnsanların değişmediğini içlerinde gizli kalan duygu, karakter ve beceri gibi şeylerin dışa çıktığını düşünürüm hep. Kimisinde asla çıkamaz ve ölür. Misal biriyle tanıştığımızda belli bir süre geçtikten ve daha çok samimi olduktan sonra karşımızda ki kişinin değiştiğini düşünürüz ama asıl olan değişmemiştir kendini gizlemiştir. Bizler de çoğu zaman yaparız bunu, yapmayan insanlar ebette var ve gerçekçi insanlara hayranım. Yalancı insanları hiç sevmem ve yalan söylemeyen insan sayısının az olduğu kanısındayım, beyaz yalanlar, masum yalanlardan bahsetmiyorum. Gözünüzün içine baka baka yalan söylemesine hiç gerek yokken yalan söyleyen, söylediği yalanın üstüne binlerce yemin eden insanlardan bahsediyorum. Eminim aklınıza şu an biri kesin gelmiştir. Umarım hayatınızdan o insanı çıkarmayı başarabilirsiniz. Her zaman mutlu olamayız biliyorum ama yüreği güze insanlar umarım her zaman mutlu olacağınız şeyler elinizde olur

Benim Küçük Aptal Dünyam Where stories live. Discover now