Emorian'ın Diğer Halefi

32) Ayrışma, Eşlikçi ve Kayboluş

Bu bölümü sonradan aramıza katılıp son hızla son bölüme yetişen sseliinaaa ya ithaf ediyorum. Hoş geldin.

Bu arada bitmeden 3k'yı görmüşüz çok mutlu oldum :) Destekleriniz için teşekkür ederim. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

(Bu arada hata yapıp Katu'nun kız kardeşini Rani olarak yazmışım. Doğrusu Rinu arkadaşlar. Bu bölüm ve önceki bölümleri düzelttim. Affoluna.)

Sahipsiz Ada

Savaştan sonra Mithra on ülkenin liderlerine acil konsey toplantısı mesajı gönderdi. Eksiksiz orada olmalarını istedi. Earon da mesaj gönderilenlere dahildi. Galga'da bir şeyler değişiyordu. Değişmek zorundaydı. Kimin nerede olduğu belli olmalıydı.

Sahipsiz Ada'da toplanmaya başladıklarında Mithra gelenleri uzaktan takip ediyordu. Çoğu gergindi. Rubion-Serenita savaşından hepsinin haberi vardı. Medya boyutuna her şey henüz taşınmamıştı. Taşınırsa olabileceklerden endişeleniyorlardı.

Galgeria'dan Mithra, Emoria'dan Efolia, Serenita'dan Rinu, Rubion'dan Earon, Santinas'tan Aichella, Asmimsa'dan Rtero, Gamora'dan Timothra, Birleşik Klan Bölgesi'nin beş lideri, Athoris'ten Sitzu Ji ve Lubergrad'ın üç temsilcisi.

Bugün konsey tam kadroydu. Herkes gergindi. Earon hariç. Savaşı açan onun ülkesi değil gibi sakindi.

Herkes yerleştikten sonra Mithra konuşma noktasında belirdi. Gözleri herkesin üstünde dolaştı.

"Uzun zaman oldu Galasmus."dedi Sitzu Ji keskin sarı gözleriyle küçümser bir edayla Mithra'yı süzüyordu. "Karın ortalığı dağıtmadan mağarandan çıkamıyorsun." Rtero ve Lubergrad temsilcileri güldü.

"Evet uzun zaman oldu Strarzu. Sen hep aynısın. Beni mağaraya çekilmekle itham ediyorsun fakat bir türlü kendi kabuğunu kırıp öne çıkmıyorsun."diye yanıtladı onu Mithra. Sitzu Ji gözlerini devirdi.

"Buradaki herkes rahatının peşinde. Ben neden olmayayım. Ülkemde her şey yolunda."

"Galga'da birlik ve beraberlik olmadığı müddetçe bu savaş herkesi etkileyecektir. Öyle değil mi Sierra?" Earon kırmızı gözlerini ona çevirdi.

"Biz bütün ülkelere talebimizi gönderdik. Olumlu cevap verenlere bir zararımız dokunmayacak. Olumsuz cevap verenler hak ettiğini alacak."dedi soğuk bir ses tonuyla.

"Hakkı olmayanı gasp etmeye kalkanlar hak ettiği sonu sınır savaşında aldı."dedi Rinu. Bütün gözler ona çevrildi. Bedenindeki gri-beyaz dövmeleri ve koyu yeşil gözlerini saran beyaz halkayla korkutucu gözüküyordu. Galganın konseydeki temsilcisi etkisi bırakıyordu.

"Gezegenin ana düşmanıyla işbirliği yapanlar mı bize ders vermeye çalışıyor?"dedi Earon.

"Galgana sırtınızı yaslayacağınızı söylememiştiniz."dedi Rtero Alto. Turuncu gözleri öfkeliydi. "Emoria ve Galgeria da galganla anlaşmış sayılır."

"Biz Serenita'yı koruduk. Gezegenin iki köklü ülkesi olarak üstümüze düşeni yaptık."dedi Efolia. "Fakat bazıları kendi klioid kaynaklarını Koll'a göndererek Galga'da nasıl bir kaos istediğini belli etmiştir. O gazı solumadan neye kalkıştığınıza dair hiçbir zaman fikir sahibi olamayacaksınız ve Rubion her birinizi vurana kadar durmayacak." Gözleri Earon'un kırmızı gözlerinde durdu. Earon umursuzdu. Galibiyetlerine üzülmüyordu.

"Bizim tek amacımız kırmızıların kendileri gibi olabileceği bir ülkede yaşamalarını sağlamak."dedi Earon.

"İhanetle başa geçen biri ne kadar doğru konuşuyor olabilir?"diye sordu Aichella Santios öfkeyle. Kız kardeşini yani Earon'un annesini son anda ölümden kurtarmıştı. Eramour için yapabileceği bir şey yoktu. Olan olmuştu.